VaTaN

► "Mahzenden Göklere" ◄

CHP’nin seçim vaatlerinin ana hatları


CHP Genel Sekreter Yardımcısı Algan Hacaloğlu, partilerinin seçime yönelik söylem ve vaatlerini açıkladı. İşte CHP’nin, söylemini üzerine bina ettiği konular:

CHP Genel Sekreter Yardımcısı Algan Hacaloğlu, 3.5 milyon yoksula her ay 350 YTL vereceklerini belirtti. Hedeflerinin enflasyonu yüzde 5’in altında tutmak olduğunu belirten Hacaloğlu, yıllık yüzde 7 büyüme hedeflediklerini, mevcut yüzde 7’lik büyümenin makyajlı bir büyüme olduğunu söyledi. Gelecek hafta seçim bildirgesini açıklayacak olan CHP, mitinglerde halka anlatacağı ekonomi programını ve vaatlerini belirlerdi.

CHP’nin iktidara gelmesi durumunda nasıl bir ekonomi politikası izleyeceğini İHA’ya değerlendiren CHP’nin ekonomi kurmaylarından Genel Sekreter Yardımcısı Algan Hacaloğlu, ekonomideki temel sorunların işsizlik, yoksullaşma ve özellikle dış dünya ile olan ilişkilerimizde giderek artan dış kriz riski olduğunu söyledi. Esasında ekonominin temelini istikrarın oluşturduğunu ve ancak siyasi istikrarın ekonomik istikrarı getireceğini belirten Hacaloğlu, hedeflerinin enflasyonu yüzde 5’in altında tutmak olduğunu söyledi. Enflasyonun her türlü yoksullaşmanın ve piyasalardaki dalgalanmaların nedeni olduğunu belirten Hacaloğlu, işsizlik ise izlenmekte olan politikanın eksikliklerinden kaynaklandığını belirtti.

Hacaloğlu, her yıl yüzde 7 ekonomik büyümeye hedeflediklerini de dile getirdi. İstikrarlı, sağlıklı bir yapıda büyüyen, üretim yönü güçlü, ulusal sanayiyi ayağa kaldıracak, KOBİ’leri canlandıracak bir büyüme gerçekleştireceklerini belirten Hacaloğlu, “Ekonomi şimdi de yüzde 7 büyüdü. Ama bir anlamda makyajlı bir büyüme. Rekor düzeydeki cari açıkla, dışarıdan gelen sıcak parayla beslenen ve dış açıkla zafiyetler taşıyan bir yapı. Biz böyle sosyal devleti ayağa kaldırmayı temel alan, ekonomide büyümeyi hedefleyen ve bunları bir bütüncül olarak ele alan bir anlayış içinde olacağız. Yani hem büyüme hem üretim hem yatırım hem paylaşım yani sosyal devlet. hem istihdam. Bunların bütününe bakmak lazım” diye konuştu.

3.5 MİLYON YOKSULA VATANDAŞLIK HAKKI ÖDEMESİ

Hacaloğlu, Türkiye’de 20 milyon insanın yoksulluk sınırı içinde yaşadığını belirterek, “Ülkemizin en fakir 3 milyon 500 bin ailesini her ay 350 YTL ‘vatandaşlık hakkı’ adı altında bir ödeme yapmak istiyoruz. Bunun çatısı esasında aile sigortasıdır. O çerçeve içinde herkese ‘vatandaşlık hakkı’ olarak vereceğiz” dedi. Bu ödemelerde ailenin kadınını temel alacaklarını vurgulayan Hacaloğlu, bunun aynı zamanda getirecekleri sosyal güvenlik şemsiyesinin de bir ayağını oluşturduğunu söyledi. Türkiye’nin sağlık hizmetini sadece parası olanların, alabildiği bir ülke konumuna geldiğini ifade eden Hacaloğlu, “Biz artık herkese ne zaman ihtiyaç duyulursa, yeterli kalitede sağlık hizmetini yurttaşlarımızın sadece nüfus kağıtlarını göstererek almaları imkanını getiriyoruz.

Bunun finansmanı Sosyal Güvenlik şemsiyesi içinde. Yani vatandaşlar ödedikleri sosyal güvenlik primleriyle bunu karşılayacaklar” dedi.
Hacaloğlu, Koruyucu Sağlık Hizmetleri’nin giderlerinin ise yurttaşların pirim yüküne dahil edilmeyeceğini, bunun devletin vergileriyle sosyal devlet anlayışı içinde yerine getirileceğini bildirdi.

HER YIL 1 MİLYON 200 BİN YENİ İSTİHDAM

Her yıl 1 milyon 200 bin yeni istihdam oluşturacaklarını belirten Hacaloğlu, bunun kaynağının üretim ayağı güçlü bir ekonomik büyüme olduğunu kaydetti. Hacaloğlu, “AK Parti iktidarının 4 yılda yarattığı istihdamın tümünü biz bir yılda yaratmayı düşünüyoruz” dedi. Hacaloğlu, ‘Gençlere İş Projesi’, ‘Gençlere İşkur Projesi’, geri kalmış bölgeler olan Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da 300 bin kişilik ‘Kırsal Kesim Geçici İstihdam Projesi’ hazırladıklarını ayrıca, KOBİ’lerin sırtındaki, yüksek vergi ve sigorta
pirim yükünü azaltacaklarını ve yeni istihdam yaratılmasını özendireceklerini vurguladı.

1 MİLYON ÜNİVERSİTELİYE 250 YTL’LİK ‘EĞİTİMDE YAŞAM DESTEĞİ’

Hacaloğlu, başarılı olan ve başarısını sürdüren 1 milyon üniversite öğrencisine her yıl 10 ay boyunca ‘Eğitimde Yaşam Desteği’ adı altında 250 YTL vereceklerini de belirterek, “Ayrıca tüm öğrencilerimizi şu andaki denetimsiz yurt zemininden çekip kurtaracağız. 4 yıl içinde tüm yurt öğrencilerini 2 kişilik odalarda kalacaklar” dedi.
2 yıl okul öncesi eğitimi kısa zamanda tüm çocuklarda uygulanacak yaygınlığa kavuşturacaklarının altını çizen Hacaloğlu, kesintisiz zorunlu temel eğitimi 10 yıla çıkartacaklarını, 4 yıllık liselerin 2 yılının temel eğitimle birleşeceğini bildirdi.

Böylece liselerin 2 yıla ineceğini belirten Hacaloğlu, 9 ve 10. sınıflarda rehber öğretmenler kanalıyla liseye devam edecek olan öğrencilerin Mesleki Eğitim ya da Genel Kültür Eğitimi’ne yönlendirileceğini kaydetti. Hacaloğlu, Genel Kültür bölümündekilerin doğrudan üniversiteye gideceklerini belirterek, “ÖSS’yi kaldırıyoruz. Bunu planladık” dedi. Şu anda bütçe içindeki eğitime ayrılan payın yüzde 5-6 düzeyinde olduğunu belirten Hacaloğlu, bu payı yüzde 8-10’a çekeceklerini kaydetti.

TARIM GİRDİLERİNDE KDV YÜZDE 1’E İNECEK

Çiftçilerin, bütün kesimler arasında son yıllarda çok fazla yoksullaşan ve geriletilmiş bir kesim olduğuna işaret eden Hacaloğlu, tarıma Gayri Safi Milli Hasıla’nın (GSMH) yüzde 2’si oranında destek vereceklerini, bu rakamın 2006 yılında verilen desteğin 2.5 katı olduğunu belirtti. Hacaloğlu, “Mazotta ÖTV’yi kaldırmayı öngörüyoruz. KDV’yi gübre ve ilaç girdilerinde yüzde 18’den yüzde 1’e indireceğiz. t’fd esasında aile sigortasıdÇiftçimizi icra takibinden kurtaracağız ve sigortasız çiftçi bırakmayacağız”
dedi.

Orman niteliğini yitirmiş 2b arazilerini orada yaşayan yurttaşlara tarım faaliyetinde bulunmaları için, bir mali destek eşliğinde devredeceklerini bildiren Hacaloğlu, bölgesel kalkınma için de 2008 yılı için 10 milyar YTL ödenek ayıracaklarını belirtti. “Memur ve emeklilerin geçmiş maaş kayıplarını kapatacağız” diyen Hacaloğlu, emeklilerimize verilmeyen refah payını da vereceklerini söyledi. Tüm bu saydığı programın 40 milyar YTL’lik bir paket olduğunu kaydeden Hacaloğlu, bunun finansmanının olduğunu ancak detayların seçim bildirgesinde bulunacağını söyledi.

IMF İLE İLİŞKİLER

IMF ile olan ilişkileri durma noktasına getirmeyeceklerini ifade eden Hacaloğlu, OMF ile ilişkilerin kopartılmayacağını çünkü Türkiye’nin IMF’nin kurucu ortaklarından biri olduğunu söyledi. IMF ile yeniden masaya oturacaklarını belirten Hacaloğlu, “Çünkü bu IMF ile sürdürmekte olduğumuz program miadını doldurdu.

Artık bu program sadece borç yaratıyor. Sıcak paraya son derece açık, tehdit algılaması içinde bir ekonomik yapı oluşturuyor. Nedir bu tehdit algılaması ve nereden kaynaklanıyor? Düşük kur, yüksek reel faiz ve borçlanma. Bu temelde sürdürülen bir yapı. Biz reel faizlerin yatırımcıları caydırıcı bir faktör olmaması gerektiğini düşünüyoruz. İhracatı ve yurt dışı müteahhitlik hizmetleri ve benzeri gelirleri caydırıcı bir boyutta gelişmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Cari işlemler açığını destekler gibi görünmekle beraber sıcak paranın özünde Türkiye’de bir saadet zinciri oluşturduğunu ve Türkiye’den müthiş bir kaynak transferine neden olduğunu biliyoruz” diye konuştu.

Hacaloğlu, küreselleşmenin dışında kalarak yeni bir dünya kurmayacaklarını belirterek, “Ama bu kadar da korumasız, savunmasız, teslimiyetçi bir politika olamaz. IMF’ye yüzde 6.5 olan faiz dışı fazlayı böyle yürütemeyeceğimizi söyleyeceğiz. Faiz dışı fazlayı muhakkak indireceğiz. Nereye indireceğiz? Aklımızda rakamlarımız var, o dengelerimizi kurduk. Seçim bildirgemizde var” dedi.

BANKALARDAKİ YABANCI PAYI TOPLAM YÜZDE 35’LE SINIRLANDIRILACAK

4603 sayılı Kamu Bankalarının Özelleştirilmesi Yasası’nın uygulamasına son vereceklerini ifade eden Hacaloğlu, “Bu kadar net ifade ediyorum. Burada iki temel banka var. Ziraat Bankası ve Halk Bankası. Ziraat Bankası’nı ulusal kamu tarım kooperatifleri ve çiftçimiz için Ulusal Kamu ihtisas Bankası’na dönüştüreceğiz. Zaten bu alanlara hizmet veriyor ama özerk yapıya kavuşturacağız. Şu anda siyasetçilerin fazlasıyla karıştıkları ve kaynaklarını amacı dışında yönlendirdikleri bir yapıdadır.

Kesinlikle Zİraat Bankası’nın ne yabancılaştırılması ne de özelleştirilmesinden yana değiliz. Halk Bankası’nda durum biraz farkı. Halk Bankası’nın esnaf ve KOBİ’lerin Ulusal İhtisas Bankası olarak tanımlayacağız” dedi.
Tüm bankalarla ilgili olarak da, doğrudan ya da dolaylı yabancı payı sınırını yüzde 35’in üzerine çıkarmayacaklarını belirten Hacaloğlu, “Ulusal banka sisteminiz ulusal kontrol içinde değilse, ekonominizi, sanayinizi, tarımınızı sağlıklı bir şekilde idare etmeniz mümkün değil” dedi.

Özelleştirmelerle ilgili politikalarını da anlatan Hacaloğlu, TÜRPAŞ, PETKİM, THY ve TCDD gibi stratejik kuruluşlarda kamu hissesinin kontrolünü kaybetmesine razı olmadıklarını belirterek, “Yabacılarla evlilik kurabilirler. Teknolojik yapılanma için açılabilirler. Ama muhakkak kamu kontrolü içinde kalacaklar ve muhakkak özerkleşecekler. Siyasetçilerin çiftliği olmaktan çıkartılacaklar” dedi.

ASGARİ ÜCRETLİ VERGİDEN MUAF OLACAK
Hacaloğlu, vergide reform yapacaklarını belirterek, asgari ücreti vergi kapsamı dışına alacaklarını dile getirdi. Kayıt dışını da 5 yılda bir miktar geri çekeceklerini belirten Hacaloğlu, “Şu anda yüzde 50’lerde. Birden bire bunu azaltmak mümkün değil. Bu aynı zamanda sosyal güvenlik sistemini de rahatsız eden bir olay” dedi. Hacaloğlu, 2008’e ertelenen Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası’nı yeniden ele alacaklarını da belirtti. 9 bin iş günü olan emeklilik süresini 7 bine çekeceklerini belirten Hacaloğlu, Sosyal Güvenlik Kuruluşlarını gerçek anlamda tek bir çatı altında toplayacaklarını, bunların içine işsizlik sigortası ve aile sigortasını da ekleyeceklerini söyledi.

Hacaloğlu, muhtarların, Kültür Bakanlığı’nın belirlediği sanatçıların ve yüzde 60 özrü olanların primlerinin devlet tarafından ödeneceğini de bildirdi. 20 milyar YTL’lik İşsizlik Sigortasını Fonu ödemesinin tavanı ve tabanını 400 ila 800 YTL’ye çıkartacaklarını belirten Hacaloğlu, “Bu kaynağı gerçek anlamda istihdam amaçlı kullanacağız” dedi.

Etik Yasası’nı muhakkak geçerli kural olarak getireceklerini de sözlerine ekleyen Hacaloğlu, terörü de bitireceklerini, terörle mücadele aktarılan kaynağı ekonomiye aktaracaklarını söyledi. Hacaloğlu, “Biz emeğin kitle partisiz, biz aynı zamanda üreten, yatırım yapan sanayicinin, biz KOBİ’lerin partisiyiz. Biz halkımızın partisiyiz” dedi.

İHA

Mayıs 31, 2007 - Posted by | Diğer, Güncel, Gündem, Genel, Haberler, Seçim, Siyaset, Siyasetçiler, Son Dakika, Türküler, Turkiye

1 Yorum »

  1. Nice article but difficult to understand.

    Yorum tarafından Loanshub | Haziran 1, 2007 | Cevapla


Yorum bırakın