‘Bu seçimden temsilde adalet çıktı’

Seçim sonuçlarıyla ilgili yorumlar yapılmaya devam ediyor. Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Ahmet İnsel, bu seçimde Türkiye’deki meclisin temsilde adalet açısından…Galatasaray Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Ahmet İnsel, seçim sonuçlarını NTV yayınında değerlendirdi.

Prof. Dr. Ahmet İnsel, 22 Temmuz seçimlerinden çıkarılacak derslerden birinin anketlerin her zaman yanıltıcı olmadığının ortaya çıkması olduğunu, ikincisinin ise temsiliyet olduğunu söyledi.

İnsel “2002 yılında yüzde 46 civarında oy mecliste temsil edilmemişti. Halbuki şimdi sadece yüzde 10 civarında oy mecliste temsil edilmiyor ve bunu sağlayan iki olgu var. Birincisi Milliyetçi Hareket Partisi’nin parlementoya girebilmesi ve yüzde 10 barajını geçmesi, diğeri meclise 27 bağımsız milletvekilinin girmesi. Şu anda Türkiye’deki meclisin temsilde adalet açısından mükemmele değil ama daha doğru olana doğru evrildiğini söyleyebiliriz. Bu meclisin meşruiyeti açısından da önemlidir” dedi.

CHP’NİN DURUMU

Prof. Ahmet İnsel, CHP’den seçim sonrasında açıklanan “Bize muhalefet görevi verildi” sözlerine değinerek “Genel sekreter Önder Sav’ın bir açıklaması var, ‘biz muhalefet görevine devam edeceğiz’ diye. Herhalde bu söylenecek başka bir lafı olmamanın bir işaretidir. Daha başka ne yapabilecekti ki? Meclisten terkedecek hali yok. Geçmişte muhalefet yapmadıkları için mi şimdi muhalefet yapacaklar, yoksa geçmişte yaptıkları muhalefet onları bu duruma getirdi? Acaba muhalefet yapma tarzında bir değişiklik olacak mı? Genel başkanın hiç konuşmaması bildiğim kadarıyla konuşmadı, o anlamlı. CHP tabanının büyük bir şok yaşadığını biliyoruz, büyük bir hayal kırıklığını yaşadığını biliyoruz. Ama CHP yöneticilerinin bu zihniyet dünyasından uzak olduğunun işaretleri var maalesef. Örneğin bir CHP Genel Başkan Yardımcısının bir sözünü duydum. Diyorki; ‘Bu sonuçlar hiçbir şekilde mantıkla izah edilemez. Türkiye toplumu mantıkla davranmıyor’. Böyle bir analiz yapmış. ‘Bu halk ne biçim halktır’ gibi yaklaşımlar, zaten CHP’yi bu hale getiren zihniyettir. Şimdilik bu zihniyette ısrar edecek gibi gözüküyor bir kısım CHP’li.” diye konuştu.

CHP’NİN BİR LİDERLİK SORUNU VAR

Prof. İnsel, seçmenin CHP lideri Baykal’dan istifa etme beklentisbinin olup olmadığı konusunda “Normalde istifa beklentisi şaşırtmaz ama Deniz Baykal büyük ihtimalle 2002 seçim sonuçlarından hareket ederek ‘biz oyumuzu artırdık’ da diyebilir” dedi.

Deniz Baykal’ın istifa edip etmemesinin CHP’lileri ilgilendireceğini belirterek “CHP’lilerin partilerine sahip ve geleceklerine sahip çıkmaları açısından bunu tartışmaları gerekir. Ben CHP’li olmadığım için bunu söylemek bana düşmez ama dışarıdan bakıldığında şunu ortaya koyalım, CHP’nin bir liderlik sorunu var ve insanlar boşu boşuna Deniz Baykal’ın CHP’si demediler bugüne kadar. Bunun sorumlusunun esas olarak Deniz Baykal ve şurekası olduğunu vurgulamak için hep Deniz Baykal CHP’si dedik. Deniz Baykal CHP’sinin geldiği nokta ortada. CHP açısından durum içler acısı bir noktada” dedi.

DTP’NİN DESTEKLEDİĞİ BAĞIMSIZLAR

Prof. İnsel bundan sonra yüzde 10 barajının büyük bir ihtimalle değişeceğini düşündüğünü söyledi. İnsel “Yüzde 10 barajı devam ederse önümüzdeki seçimde bağımsızlar daha büyük oy alır. Yüzde 10 barajı büyük ihtimalle değişecek. DTP’nin desteklediği bağımızsızlar bazı yerlerde beklediklerinin altında oy aldılar. Bunun nedeni. 2002 seçiminde DEHAP’ın aldığı oyların bir bölümünün bu seçimde AKP’ye kaymasıdır.” dedi.

“Meclis’te DTP’lilerin olması, Kürt sorununa siyasal alanda bir çözümün aranır kılınmasının yoludur” diyen İnsel, “DTP’li milletvekilleri 16 yıl önceki tecrübeden ders çıkarmışlardır diye düşünüyorum. Bu olmazsa olmaz gereklilikdir. Orada gerginlik politikaları sürdürülemez. Gerginlik politikalarını sürdürürlerse kendi seçmeninin önünde zor durumda kalacaklardır. Bu önemli bir fırsattır” şeklinde konuştu.

Seçimden sonra bir MHP yöneticisinin “DTP ile çatışma politikası yürütmeyeceğiz” sözünü çok önemli bulduğunu belirten İnsel, “MHP’lilerin bu lafı söylemesi benim için dikkat çekici. Kürt sorununun merkezinin meclise kayması bir şanstır. Bu şansın çok sorumlu kullanılması lazım. Aksi halde bu sorun için nerelerde çözüldüğü görüldü. Tabii sadece DTP’lilerin değil tüm tarafmarın sorumluluk içinde olması lazım.” dedi.