Çinli adamın dev ayağı 21 yaşındaki Liu Huichang’ın ayaklarını görenler adeta şok oluyor.
RESİMLERİN DEVAMI İÇİN TIKLA
Sivrisinekler en çok kimlere gelir?
Sivrisineğin iştahını kimler kabartır? Yazın benim derdim sıcaktan değil, sivrisineklerden. Her sene bu aylardan itibaren sonbahara kadar sivrisinek ısırıkları ile gezerim.
Bir de bende bu sokmalar daha fazla kabarma yapıyor. Elimde yüzümde kırmızı lekeler eksik olmaz. Geçen sene vücuda sürülen sinek kovuculardan kullandım da biraz rahat ettim. Fakat bir yerime sürmeyi ihmal etsem hemen oradan sokuyorlar. Aslında her gün ilaç sürmeyi de sevmiyorum; zararı olur diye korkuyorum. Beni sivri sinekler neden bu kadar çok ısırıyor? Evde kimseye bir şey olmuyor, sanki bütün sinekler benim başıma toplanıyor. İ.T Adana
Memur Eş ve Çocuklarına Sevk Kalktı
Devlet memurlarının eşi ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin yurt içindeki sağlık kurumlarına sevksiz müracaatına ilişkin yönetmelik değişikliği Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlandı.
Değişiklikle ”Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliğinin” 13. maddesinin son fıkrası yeniden düzenleniyor. Buna göre, devlet memurunun eşi ve bakmakla yükümlü olduğu ana, baba ve aile yardımı ödeneğine hak kazanmış çocukları, hastalık durumunda, yurt içindeki sağlık kurum ve kuruluşlarına hasta yollama (sevk) kağıdı olmadan müracaat edebilecekler.
Konuya ilişkin esas ve usuller, Sağlık Bakanlığının gö Okumaya devam et
Dün yılan bebek doğdu haberini servise sunan İHA: Haberimiz aspragaras değil
Dün yılan bebek doğdu haberini servise sunan İHA., haberin asparagas olmadığını savunarak, haberini bir deri hastalığının tanımı ve görüntüleri ile savundu.
İhlas Haber Ajansı yayınladıkları haberin “Harlequin tipi iktiyozis” adlı bir deri hastalığı ile ilgili olduğunu belirtti.
Vikipedia.org sitesinde söz konusu hastalığın tanımı şu şekilde yapılıyor.
Harlequin tipi iktiyozis, ender görülen kalıtsal bir deri bozukluğu olup iktiyozis grubu bozukluklardan nonbüllöz iktiyozisin en ağır şeklidir. Yenidoğanlarda sıklıkla ölümcüldür ancak bu bozuklukla doğan ve halen hayatta olan kişiler vardır. Genel olarak cildin aşırı keratinleşmesi olarak tarif edilebilir. Harlequin İtalyan sokak tiyatrosunda palyaçoya benzer bir komedi karakteridir. Bu bozuklukla doğanların yüzlerindeki ifadeler bu karakteri andırdığından bu isim verilmiştir.
Bu bozukluk ile doğanların ciltlerinde kırmızıya çalar renkte, büyük baklava biçiminde pullar bulunur. Buna ek olarak göz ağız kulak gibi dış uzuvlar daralmıştır. Aşırı keratin yüzünden sertleşen cilt hareketi zorlaştırır ve cilt esnek olmadığından çatlar ve enfeksiyonu halinde ölümcül olabilecek yaralar oluşur. Bu bozuklukla doğan bebeklerde göz kapakları ters olarak doğar, doğum sırasında gözün kanamasına ya da hasar görmesine yol açabilir. Dudaklar kuru cilt yüzünden çekilmiştir ve bir palyaçonun gülüşüne benzer bir görünüm içindedir. Kulaklar ve burun gelişmemiş ya da tamamen yok olabilir. Kollar ayaklar ve parmaklar bükülmeye imkan vermeyecek derecede deforme olmuştur ve normalden küçüktür. Çok parmaklılık durumu da bu bozuklukta sıklıkla gözlemlenir.
Bebekler zırhla kaplı ciltlerinin normal ısı kaybını engellemesi yüzünden sıcaklık değişikliklerine karşı oldukça duyarlıdır. B Okumaya devam et
Bak sen şu farenin insana yaptığına
Şu an öyle bir musibet tutuyorsunuz ki size sağladığı yararların yanı sıra sağlığınızı içten içe kemiriyor ama farkındabile değilsiniz. İşte bir bilgisayar faresinin insana verdiği zararlar
Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta‘nın yazısı
Bakın şu farenin yaptıklarına |
Teknolojideki ilerlemelerin hayatımızı ne kadar kolaylaştırdığını anlatmaya sanırım hiç gerek yok. Başta mikrodalga fırınlar, cep telefonları, bilgisayarlar, yazıcılar, DVD’ler… olmak üzere pek çok alet hayatımızın ‘olmazsa olmaz’ları olup çıkıverdiler. Bilgisayar ve internet olmadan yaşaması mümkün olmayan bir toplum olma yolunda hızla ilerliyoruz.
Ancak, hayatımızı inanılmaz ölçüde değiştiren teknolojinin ödememiz gereken bir faturası da var; atalarımız Her nimetin bir külfeti var sözünü boşuna söylememişler.
Fare-klavye hastalığı
Bugün, tıpta ‘Tekrarlayıcı zorlamalara bağlı hasar’ adıyla bilinen ve uzun süre bilgisayar kullananlarda ortaya çıkan bir hastalıktan bahsetmek istiyorum. Buna kısaca, ‘Fare-klavye hastalığı’ da diyebiliriz, çünkü hastalık bilgisayar klavye ve faresi kullananlarda aynı hareketlerin sürekli olarak tekrarlanmasına bağlı olarak el ve kollardaki sinir, tendon, kas ve diğer yumuşak dokularda meydana gelen zedelenmeler bağlı olarak ortaya çıkıyor. Sürekli tekrarlanan hareketlerin d Okumaya devam et
Kansere balonlu mucize tedavi!
Duş alırken, fıskiye içinde genişleyerek suyu parçalayan fiber plastikten esinlenen Prof. Dr. Yalçın Karakoca, kanser hücrelerini mekanik olarak parçalayarak temizleyen ‘fiber balon’u geliştirdi.
Kanser üzerine önemli araştırmalara imza atan Prof. Dr. Yalçın Karakoca, kanser hücrelerini mekanik olarak parçalayarak temizlemeye olanak tanıyan buluşuyla tıp dünyasında yeni bir çığır açtı. Prof. Dr. Karakoca, akiğer kanseri hastalarının, lazere gerek kalmadan, sadece 12 dakikada ameliyat edilmesine olanak tanıyan buluşuna bir banyo fıskiyesinin esin kaynağı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Karakoca, bu olayı, “Duş alırken, fıskiye içinde genişleyerek suyu parçalayan fiber plastik ilgimi çekti. Fiber plastik, fıskiyenin içinde bu kadar genişleyebiliyorsa bu bir balon halini alabilir ve bu yöntem hava yolları içinde aynı şekilde kanser hücrelerini parçalayabilir diye düşündüm. Bu düşüncemi aktardığım mühendisler de fiber balonu üreterek tıp dünyasına kazandırdı” sözleriyle anlattı. Okumaya devam et
“Bir milyar kişi sigaradan ölebilir”
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) yetkilileri, önlem alınmaması halinde bu yüzyılda bir milyar kişinin sigaraya bağlı hastalıklardan öleceğini bildirdiler.
Örgütün Tütünsüz Girişimi başkanı Douglas Bettcher, sigara yüzünden yılda 5,4 milyon kişinin öldüğünü, bunların yarısının gelişmekte olan ülkelerde olduğunu belirterek, “Bu, her saat bir jumbo jetin düşmesi demek” diye konuştu.
Bettcher, gelişmekte olan ülkelerde özellikle gençler arasında sigara kullanımının giderek arttığına dikkat çekerek, gelecek 20 yılda sigaradan ölenlerin sayısının yılda 8,3 milyona çıkacağını söyledi.
Vergilerin artırılması, reklamların yasaklanması gibi tedbirlerle sigara tüketiminin düşürülebileceğini belirten Bettcher, buna sıkı sigara yasakları getiren Singapur, Avustralya ve Tayland’ı örnek verdi. Okumaya devam et
İnternet Sosyalizasyonu Öldürüyor
Dr. Arısoy:İnsanlar aynı evin içinde ama ‘mutfakta buluşalım’ diyorlar
Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özden Arısoy, internetin yanlış kullanımının sosyalizasyonu ortadan kaldırdığını söyledi.
Doç. Dr. Arısoy, Türkiye’de aile yapılarının çözülmeye, boşanmaların artmaya, tahammül oranlarının azalmaya başladığını ifade etti.
Türkiye’nin hızlı değişim geçiren bir toplum olduğunu vurgulayan Arısoy, şöyle devam etti:
“Türk toplumu göçebelikten şehir hayatına, şehir hayatından da endüstrileşmeye çok hızlı geçmiştir. Bizim bir özelliğimiz, değişime çok çabuk uyum sağlıyoruz. Çok çabuk uyum sağlarken de bazı özelliklerimizi çok hızlı kaybediyoruz. Hızlı değişim, toplumun temel değerlerinin de hızlı bir şekilde yitirilmesini beraberinde getirdi.”
Türkiye’nin bilişim teknolojisindeki yeniliklere de çok hızlı ayak uydurduğunu, internet teknolojisinin de bunlardan biri olduğunu anlatan Arısoy, konuşmasına şöyle devam etti:
“İnternet, dejenerasyonu hem artırdı hem azalttı. İnternete girdiğiniz zaman sanal bir dünya var. Sanal ilişkiler var; yüz yüze, karşı karşıya değilsiniz. Sohbet yapıyorsunuz, karşınızdakinin içsel dünyasından yüz ve mimiklerinden hab Okumaya devam et
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi “KKKA” can alıyor, uzmanlar uyarıyor
Son olarak Samsun’da bir kadın kene ısırığı sebebiyle hayatını kaybetti.
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Yorulmaz, kenelerin insanlara ölümcül olabilen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığını bulaştırdığını belirterek, bu hastalığın bir ilacı veya aşısı olmadığından, korunmanın çok büyük önem taşıdığını bildirdi.
Prof. Dr. Yorulmaz, yaptığı açıklamada, son günlerde kene ısırması ve ona bağlı olarak KKKA hastalığı ile ölümlerinin gündeme geldiğini söyledi. Kenelerin otlak, çalılık, ormanlık ve kırsal alanlarda yaşayan küçük oval, 6-8 bacaklı, uçamayan böcekler olduğunu ifade eden Yorulmaz, mayıs-ekim ayları arasında kenelerin insan ve hayvanlardan kan emerek hayatlarını sürdürmek zorunda oldukları için, neden oldukları hastalıkların da arttığını belirtti. Kenelerin insanlara ölümcül olabilen KKKA hastalığını bulaştırdığını anlatan Yorulmaz, ”Mikrobu taşıyan kene, insanı ısırdıktan 1-9 gün sonra bu hastalık ortaya çıkmaktadır. Ayıca bu hastalık mikrobu taşıyan hayvanların kanı, eti ve hasta insanların kanı ve balgamı ile de bulaşabilmektedir” dedi.
Hastalığın ani ortaya çıkan ateş, baş ağrısı, halsizlik, cilt içinde kanama, bazen kusma, karın ağrısı, ishal, yüz ve göğüste kırmızı döküntüler ve gözlerde kızarıklık, gövde, kol ve bacaklarda morluklar şeklinde belirti gösterdiğini ifade eden Yorulmaz, ayrıca sıklıkla burun kanaması, dışkıda ve idrarda kan şeklinde görülebildiğine dikkati çekti. Hastalığın daha çok hayvancılık yapılan nem, orman ve otlakların bulunduğu yerlerde görüldüğünü bildiren
Yorulmaz, şunları söyledi: ”Bu hastalığın bir ilacı veya aşısı olmadığından, korunma çok büyük önem taşımaktadır. Hastalık kenenin yaşadığı yerlere giden herkeste görülebilmekle birlikte, çiftçilik ve hayvancılık yapanlarda, çobanlarda, mezbaha ve kasapta çalışanlarda, veterinerlerde, avcılarda kamp yapanlarda ve bunların eş ve çocuklarında daha sık görülmektedir.”
-HASTALIKTAN KORUNMAK İÇİN-
Prof. Dr. Yorulmaz, hastalıktan korunmak için kenelerin yoğun olabileceği çalı, çırpı, su kenarı ve gür otların bulunduğu alanlarda çıplak ayakla dolaşmamak ya da şort, kısa kollu gömlek ya da tişört gibi kısa giysiler giymemek, pantolon paçalarını çorapların içine sokmak ve dönüşte mutlaka vücudu kene yönünden kontrol etmenin gerektiğini belirtti. Kırlara, pikniğe ya da tarım amacı ile giderken yapışan keneleri rahat görebilmek için açık renk elbise giymek, böcek kaçırıcı ilaçlar sürmek, çalılık ve yüksek otlu alanlardan uzak durmak, yere oturmak istenirse toprak ya da çim üzerine örtü serildikten sonra oturmasının faydalı olaca Okumaya devam et
Genç öğretmen kene kurbanı
Kene ısırmasıyla bulaşan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi’nin son kurbanı, genç bir öğretmen oldu. Tokat’tan, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı tanısıyla Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edilen anaokulu öğretmeni 21 yaşındaki Betül Kurt, dün hayata veda etti.
YOLDA MI ISIRDI?
Tokat’ta 10 gün önce rahatsızlanan ve tedavi altına alınan Kurt, vücudunda kanamalar oluşunca önceki gün ambulansla Sivas’a getirildi. Ancak burada yapılan müdahaleler, talihsiz öğretmeni kurtarmaya yetmedi. Betül Kurt’un, Tutluca Köyü’ne taşımalı sistem gereğince günü birlik olarak gidip geldiği öğrenilirken, keneyle ne zaman ve nasıl temas ettiği konusunda bilgi alınamadı.
Çocuklar İçin Kuş Gribi Eğitim Filmi
Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca Hazırlanan ve İlköğretim Çağındaki çocuklara kuş gribi hakkında bilgi veren eğitici bir film…
Organ mafyası polisi dehşete soktu
Türkiye-İsrail-Filistin organ nakli üçgeninin Türkiye halkası polisi bile dehşete düşürdü. İşte son işinde yakalanan doktorun ifadeleri ve dönen çarkın ayrıntıları:
DAHA fazla para kazanmak için kurduğu Sönmez Hastanesi’nde yasadışı organ nakli yapan Dr. Yusuf Sönmez’in ünü kısa sürede duyuldu. Irak, Filistin gibi savaş bölgeleri ile Romanya ve Moldovya gibi organın kolayca bulunabileceği Doğu Bloku ülkelerinden birçok kişi para karşılığında böbrek ve karaciğerini Sönmez’e sattı. Sönmez de, dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen zengin hastalara 250 bin dolar karşılığında bunları nakletti. 5 kez gözaltına alındı ama yasal boşluklardan yararlanarak hep serbest kaldı.
Tesadüfen ortaya çıktı
Geçen Nisan ayı sonuna kadar mühürlenen Sönmez Hastanesi’nde gizlice nakillere devam eden doktoru bir hastası yakalattı. Geçim sıkıntısı yaşadığı için böbreğini 100 bin dolara Dr. Sönmez’e sattığını iddia eden inşaat işçisi Kenan Oğul, o gün böbreğini verip parasını almak için hastaneye gitmişti. Daha önce 2 bin dolar kapora alan Oğul, parasını peşin aldıktan sonra bıçak altına yatmak istedi. Dr. Sönmez buna karşı çıkınca Oğul da, “Tek başıma korkuyorum. Bırakın gidip arkadaşlarımı getireyim. Böbreğim alınırken onlar da burda olsunlar istiyorum” diyerek, ayrıldı. Bir süre sonra 3 arkadaşıyla geri gelen Oğul, içeriye alınmayınca hastane güvenliğiyle arasında silahlı çatışma çıktı. Polis de şebekeden bu şekilde haberdar oldu. Okumaya devam et
Peygamberimizin ferahlamak için başvurduğu inşirah Suresi / Video
Relax at Your Desk/ISLAMIC WAY OF RELAXING
Relax. Refresh. Recharge. Look great and feel great!
Finding time to take relaxation breaks at a busy, stressful job IS difficult. I want this SPECIALLY prepeared and designed video to be your perfect tonic and your own blissful hideaway, where you’ll find PEACE at least for three minutes to ease away life’s stresses and strains. When you relax your body and your mind, you will automatically exclude the tension that tightens your muscles.
Athe end of the clip please listen to what Prophet Mohammed would listen to when he wanted to refresh himself.Surah Al-Inshiraah(The expansion)
In The name of Allah, The beneficent, The Merciful
* Have We not expanded for you your breast?
* And We removed from you your burden,
* Which weighed down your back?
* And We exalted for you your reputation?
*With Hardship, comes ease.
*Surely with Hardship, comes ease.
*So when you have finished (with your immediate task), still strive hard, (then toil),
*And to your Lord turn (all) your attention.
Find internal peace and contentment. Take care of yourself. Love yourself!
Kürtajdan sonra bebek… / Video – 18 yaşından küçükler için sakıncalıdır.
Yayınlama konusunda tereddüt ettim.Ama bazı şeyleri görmek bizim için de iyi olur diye düşündüm.Hastahanede,Kadın-Doğum bölümünde hemşirelik yapan bir yakınım anlatttı.Belki biz çevremizde çok şahitte olamasak da kürtaj olayları çok oluyormuş.Kürtajın arka güzü…
18 Yaşından Küçükler İzleyemez.
Şizofreni nedir, şizofren kimdir? / Video
Şizofreni, DSM IV‘te altı aydan uzun süren, en az bir ay hezeyan, halüsinasyon, desorganize konuşma, dezorganize veya katatonik davranış ve negatif belirtilerden iki veya daha fazlasının olduğu bir bozukluk olarak tanımlanmaktadır.
Son zamanlarda şizofreni de beyin görüntüleme teknikleri, atipik antipsikotiklerin bulunması, hastalığı etkileyen psikososyal faktörlerin yeniden gözden geçirilmesi ve sorgulanmasıyla çok büyük ilerlemeler kaydedilmiştir.
Manyetik rezonans görüntüleme teknikleri ve hassas nöropatolojik teknikler şizofreni de bozukluğun limbik sistem de olduğunu göstermektedir. Amigdala, hipokampüs, parahipokampal girus patolojileri hastalığın kaynağı olarak görülmektedir. Okumaya devam et
‘İsrail, AIDS’li kavunlar gönderiyor’
Suudi Arabistan’da ilginç bir tartışma yaşanıyor. Halka cep telefonlarından ulaşan bir mesajda “Suudi Arabistan’a gelen AIDS’li İsrail kavunlarına dikkat edin” deniyor. İçişleri Bakanlığı’ndan gönderildiği öne sürülen mesajda “kamyonlar dolusu enfekte kavunun ülkeye kara yolundan giriş yaptığı” söyleniyor.
Konuyla ilgili bir açıklama yayınlayan İçişleri Bakanı Prens Nayif, “Bakanlığımız böyle bir açıklama yapmadı. Bu kesinlikle söylenti. Bakanlık olarak bu tür uyarı yöntemi kullanmıyoruz” dedi.
Ancak iddialar bizzat Bakan’ın sözcüsü tarafından yalanlanmasına rağmen ülkenin önde gelen birçok gazetesi, iddialara geniş yer ayırdı.
Fıtık ağrılarına kesin çözüm / Video
Bel ve boyun fıtığı, migren, dayanılmaz romatizmal ağrılar artık tarih oluyor. Hem de ameliyatsız, ilaçsız ve iğnesiz bir yöntemle. Üstelik sadece tek seansla. Nasıl mı?
Para huzur vermiyor!
Para, kariyer, söhret hepsi var. Olmayan mutluluk. Birçok kisi “Etiler sendromu” adli verilen psikolojik hastaligin pençesinde. Hastalar haftalik 8 bin YTL harciyor…
Para, kariyer, söhret hepsi var. Olmayan ise mutluluk. Türkiye’de birçok kisi “Etiler sendromu” adli verilen psikolojik hastaligi yasiyor. Tedavi olmak için ise haftaligi 8 bin YTL olan psikiyatri merkezine gidiyor. Merkez lüks hizmet veriyor. Bu hastalar intihar egiliminde oldugu için suyun sicakligi 40 dereceyi geçmiyor, banyo kataryalari 30 kilonun üstünde yük tasimiyor. Iste Uluslararasi adi California, yerli adi Etiler sendromu olan hastalik….
Haber:Emine Okumus-Kamera: Sinan Sariyar www.haber7.com
Sigara nasıl bırakılır ? Sigaraya 45 dakikada veda / Video
Sigaraya veda etmeye karar verdiniz ama bir türlü bırakamıyorsunuz. Sigarayı bırakmak bu yöntemle artık çok kolay. Biorezonas yöntemiyle sigara hayatınızdan çıkıyor. Nasıl mı?
Tıpta Devrim
Bilim adamları, bir kan grubunu başka kan grubuna dönüştüren bir yöntem geliştirdiler. Böylece, kan vermede ortaya çıkan sıkıntının ortadan kalkacağı belirtiliyor. İngiliz Yayın Kuruluşu BBC ve Daily Mail gazetesinin internet sitelerinde verilen habere göre, uluslararası bir araştırma ekibi, Nature Biotechnology dergisinde yayımladıkları araştırmada, A, B ve AB gruplarındaki kanı nasıl O grubuna dönüştürdüklerini açıkladılar.
Kan, alyuvarlar hücrelerinin yüzeyindeki, antijenler olarak bilinen şeker moleküllerine göre sınıflandırılıyor. A ve B kan gruplarında farklı şeker molekülleri bulunurken, AB kan grubu her iki şeker molekülünü de ihtiva ediyor. O grubunda ise antijen bulunmuyor. A, B ve AB kan grubundakiler sadece kendi gruplarından kan alabilirken, O grubu her kan grubundaki hastalara verilebiliyor.
Bir hastaya, kendisininkinden farklı bir molekül taşıyan kanın verilmesi halinde bağışıklık sistemi tepki gösteriyor ve hastanın hayatı tehlikeye giriyor.
Danimarka’daki Kopenhag Üniversitesinden Prof. Henrik Clausen başkanlığındaki ekip, bakteriyel enzimleri, bu şeker moleküllerini kesmek için bir nevi biyolojik “makas” olarak kullandı. Böylece kan, antijenin olmadığı O grubuna dönüştü. Dönüştürülmüş kan grubunun hastanelerde kullanılmasından önce hastalar üzerinde denemeler yapılacağı bildirildi.
İçtiği ilaçlardan obez oldu / Video
Çoçuk sahibi olmak isterken kullandığı horman ilaçları nedeniyle obez oldu. Şimdi 200 kg. 47 yaşındaki obez kadın sürekli yemek yiyor. Öyle iştahlı ki çiğ eti bile yiyor…
2,5 yaşındaki Hatice’nin dramı / Video
Kendini daha yeni yeni tanıyan Hatice’nin dramı yürekleri dağlıyor. Hatice’nin yüzünün yarısı ve vücudunun bir çok yeri doğuştan kıllı benlerle kaplı. Hatice’nin ameliyat olması gerekiyor…
Pakistanlının böbreğinin değeri sadece 3,500 YTL
Organ nakli için talebin arzı kat kat aşmasıyla zengin ülkelerden fakir ülkelere ”nakil turizmi” eğiliminin ortaya çıktığı bildirildi. Bir Pakistanlının böbreğinin değeri sadece 3,500 YTL
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 2005’te 66 bin böbrek naklinin yapıldığını ancak bu rakamın, en çok aranan organ olan böbrek nakli ihtiyacının sadece yüzde 10’una tekabül ettiğini belirtti. Aynı yıl 21 bin karaciğer ve 6 bin kalp nakli yapıldığı kaydedildi.
DSÖ’nün açıklamasında, böbrek ve karaciğer nakillerinin sayısının yükseldiği, buna karşılık talebin de arttığı, ancak yeterli organ bulunamadığı belirtildi.
YOKSULUN BÖBREĞİ 3,500 YTL
Yeterli organ bağışının olmaması sonucu, zengin ülke insanları ”organlarını satın almak için” fakir ülke insanlarına yöneliyor.
Pakistanlı doktor Ferhat Muazzam, Pakistan’da bazı köylerin sakinlerinin yüzde 40-50’sinin tek böbrekleri olduğunu söyledi.
Muazzam, Pakistanlı donörlere bir böbrek için 150 bin rupi (3,500 YTL) önerildiğini, ancak paranın yarısına aracılar el koyduğu için bağışçıların eline bu paranın yarısının geçtiğini anlattı. Okumaya devam et