Orucu rahat tutmanın 4 kolay yolu
Yazı başlığı bir hadis-i şeriften alınma.
Günler öncesinden bugünkü yazının başlığını “İlk orucun açılabileceği en faziletli yer” olarak tasarlamıştım. Fakat yazıyı tamamlamak üzere iken karşılaştığım bir hadis-i şerifi, Ramazanın ilk günü olması hasebiyle bugün sizlerle paylaşmak istiyorum.
Enes ibni Mâlik Radiyallâhu Anh’tan rivayet edilen bir hadiste, Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem orucu rahat tutmanın en kolay yolu konusunda şu tavsiyede bulunuyorlar:
“Dört şey yapan kişi orucu gayet rahat tutar: İftarı su ile açması, sahuru terk etmemesi, öğle istirahatını terk etmemesi, güzel koku kullanması.” (Râmûzu’l-Ehâdîs, Hadis No: 957) Okumaya devam et
Boykot! Cephane bizden değil!
Aşağıdaki ürünleri boykot ediyor ve Cephane Bizden Değil diyoruz.
Chetos
|
7up
|
BRİTHIS AMERİCAN TABACCO
|
ALGİDA
|
AQUAFİNA
|
AXE
|
BURGER KING
|
Cappy
|
Chesterfield
|
Cif
|
Coca Cola
|
DOĞADAN
|
Domestos
|
Dove
|
DUNHILL
|
evian
|
FritoLay
|
Fruko
|
HAYAT
|
KFC
|
Knorr
|
Lark
|
Lipton
|
Becel
|
Fanta
|
LUCKY STIKE
|
Marlboro
|
McDonald’s
|
OMO
|
Danino
|
PEPSI
|
Schweppes
|
Signal
|
Sprite
|
Yedigün
|
ACTIVIA
|
Calve
|
Danette
|
Doritos
|
Johnson’s
|
NESTEA
|
PALL MALL
|
PHİLIP MORRIS
|
Rexona
|
TAMEK
|
TURKUAZ
|
Miraç hikmetlerle dolu bir yokculuk
Hazreti Peygamber’in şahsında ”insanlığın önüne açılan sınırsız bir yükseliş ufku; varlığın özüne yolculuk” anlamına gelen Miraç Kandili, bu gece idrak edilecek.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, ”Miraç, insanın erdem yolculuğu, beşerilikten insaniliğe yükseliş hikayesidir” dedi. Bardakoğlu, bu gece kutlanacak Miraç Kandili dolayısıyla yayınladığı
mesajda, Miraç’ın göklere olduğu kadar, insanın kendi semasına, kalbine
ve iç dünyasına doğru da yapması gereken bir yolculuk olduğunu
belirterek, şunları kaydetti:
”10 Ağustos 2007 Cuma gecesini Cumartesi gecesine bağlayan gece,
Peygamberimizin bütün insanlığı temsilen Cenab-ı Hak’kın yüksek huzuruna kabulü anlamına gelen kutlu Miraç gecesini yeniden idrak etmiş olacağız. Recep ayının 27. gecesinin tanık olduğu bu ‘büyük buluşma’, aslında her müminin günde 5 kez namaz aracılığıyla bir sırrını yaşadığı hikmetlerle dolu bir yolculuktur.
Miraç, insanın erdem yolculuğu, beşerilikten insaniliğe yükseliş
hikayesidir. Sadece Mescid-i Haram, Mescid-i Aksa ve varlığın
düzeylerinde, hakikat göğünün katmanlarında değil, insanlığın Allah’a
ulaşan yolunun duraklarında da gerçekleşmiş kutlu bir yolculuktur.
Yeryüzünün iki manevi merkezinde, Mescid-i Haram ve Mescid-i Aksa’da ve göklerde Hazreti Peygamberle gerçekleşen bu kutlu yolculuk, bugün bizim için manevi merkez olan gönül dünyamızda gerçekleşmelidir.
Sevgili Peygamberimizin Miraç’ından ilham alarak bireyin, toplumun ve
topyekün insanlığın yükselişi üzerinde düşünmek zorundayız. Tarih bize
milletlerin ve devletlerin sadece kudret, ekonomik güç ve teknolojik
üstünlükle yükselemeyeceğini açık bir şekilde g Okumaya devam et
Son Peygamber Kimdir ?
Son Peygamber Kimdir ?
Tüm insanlığa örnek model olarak gönderilen bir insanı, bir peygamberi anlatmak ve tarif etmek, en az O’nun risâletinin kuşatıcılığını kavrayabilmek kadar zordur. İnsanlık tarihinde O’nu müstesna bir yere oturtan “âlemlere rahmet” olarak gönderilme keyfiyeti, zihin dünyamızdaki sıradan biçimlendirme ve anlamlandırma çabalarını geçersiz kılmakta ve idrak örgümüzde yeni algı biçimleri oluşturmaktadır. Bu yüzden Hz. Muhammed aleyhisselam’ı anlatmanın zorluğu, İslam ilim geleneğinde “Şemail” ve “Hilye” adıyla yepyeni biçimlerin gelişmesine ve bu alanda zengin bir literatürün doğmasına vesile olmuştur. Hz. Muhammed (sav)’in fiziksel özelliklerinden, bütün vasıflarını şekillendiren ahlâkına kadar her alanda O’nu tanımlayan bu özel formlar nesilden nesile aktarılmıştır. Böylece farklı zaman ve mekânlarda yaşayan her mü’min, kendi duygu ve düşünce dünyasının zenginlikleriyle harmanladığı bir Peygamber algısına sahip olmuştur. Hz. Peygamber’in fiziksel özelliklerinin şekilci bir anlayışla tekdüze bir forma sokulmaması, O’nun çağlarüstü örnekliğini tüm zaman ve mekânlarda hep taze tutmuştur. Kimdir sorusu, O’nun temiz nesebinden, isim ve sıfatlarına; vahyin inşa ettiği kişiliğinden giyim-kuşam ve yeme – içme tarzına kadar maddî ve manevî yaşamının her yönünü ortaya çıkaracak ve insanlığın hayatına yön verecek güçlü bir cevap içermektedir. Okumaya devam et
Görüntülü Soru ve Cevap Arşivi
Sık Sorulan Sorular
– Dosyaları nasıl kendi bilgisayarımıza indirebiliriz, büyük dosyaları indirirken kesilmeler oluyor ne yapabiliriz ?
Cevap : İzlediğiniz veya dinlediğiniz bu ekranda çalıcı penceresinin altında bulunan butonuna sağ tıklayıp açılan menüden “Hedefi Farklı kaydet” veya “Farklı Kaydet” gib seçenekleri seçtiğiniz zaman dosyayı bilgisayarınıza kaydedebilirsiniz. Ancak kötü bir internet bağlantısına sahipseniz, kesintiler karşısında yeniden kaldığınız yerden devam edebilmeniz için Flash Get gibi download programlarını kullanmanızı tavsiye ediyoruz.
– İzlerken sık sık kesilmeler oluyor, nedendir?
Cevap : Sitemizdeki dosyaları rahat izleyebilmeniz için en az bir 256 Kbps lik bir ADSL bağlantısına sahip olmanız gerekmektedir. Sesli dosyalarda kesilme problemi fazla olmamaktadır. Bununla beraber gün içerisinde yoğunluktan kaynaklanan bazı kesintiler olmaktadır. Okumaya devam et
Yaratan Rabbinin Adıyla Oku
Hepimiz biliriz, ilk inen ayetler ‘Alâk suresinin ilk beş ayeti, ve ilk emir de “iqra!“, yani “oku!”.
Ama ondan önce ilk vahyin indirilişinin bir adım evveline gözümüzü çevirsek…
Allah Rasulu’nün hayatında belli dönemler gündelik telâşelerden, hayat gailesinden, başka insanlardan sıyrılıp, dik ve sarp bir dağda küçücük bir mağarada tefekküre dalmakla geçiyor. Daha sonraki dönemlerde “itikâf” olarak da bir pratiğe dönüştüğünü düşündüğümüz böyle yoğun tefekkür günleri, insanın yeniden kendine gelmesi, yaşam amacını yeniden bulması açısından hiç de boşuna olmasa gerek…
Ve ilk ayetler başlıyor:
iqra bismi rabbikellezî halaq
Önce “oku…” “Okumak”tan Allah’ın rahmetinin eserlerine bakarak yapılan bir kainat okuması da anlaşılabilir, Kur’an’ı okumak da…
Sonra “Rabbinin adıyla oku…” Rab, mürebbiye, terbiye hep aynı kökten türetilmiş kelimeler. Rububiyet kavramında bir tedrîcen kemâle ulaştırma var. Allah Teâlâ’nın bu yaratılış alemindeki herşeyi muhafaza edip, onları sahip oldukları duruma getirmesi var.
Ve sonra “Yaratan Rabbinin adıyla oku.”
Burada hilkate atıf çok mânidar.
Çünkü müşrik zihniyetin -rububiyeti ve vahdaniyeti inkâr etse de- yaratılış karşısında gidebileceği en son sınır bilinemezci olmak olsa gerek… Çünkü yaratılış insanda inkâra mecal bırakmayacak kadar açık bir mucize. Ancak geriye dönük teoriler var bu konuda.
halaqal-insâne min ‘alaq
O insanı bir alaq’tan yarattı Okumaya devam et
Tertemiz Gitmek Varken…
Bir bahçedesiniz, harika bir bahçe, nimetlerle süslü.
Herşey serbest, sadece bir ağaç var, yasaklanmış.
Bahçenin cömert sahibi izin vermiyor o ağaca.
2:35 vekulâ minhâ ragaden haysu şi-tumâ
oradakilerden istediğiniz gibi serbestçe yiyin
velâ taqrabâ hâzihiş-şecerete fetekûnâ minez-zâlimîn
yalnız şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz
Ama ağaç çok güzel, çekici, büyüleyici.
Her taraftan sizi çağıranlar var.
“gel, şu ağaca bir dokun”
“bir kerecik dokun, bak ne güzel bir ağaç”
Emre karşı gelip dokundunuz. Okumaya devam et
Nefsim, Nefsim
Nefsim, Nefsim
İnsanın fiziksel varlığıdır nefsi. Görülen, hissedilen, yaşayan parçası, bu dünyaya nisbetle kendisi. İhtiyaçlar, arzular, hırslar hep ondan kaynaklanır. Denilebilir ki, bütün tasavvuf, “Nefsini tanıyan Rabb’ini de tanımış olur” ilkesi üzerine kurulmuştur, nefsin tezkiyesini amaçlar.
Emmâredir nefis, emreder. İsmetli bir nebinin dili ile, “kötülüğü emreder” o halde hiç kimse “nefisini temize çıkaramaz”.
innen-nefse leemmâretun bis-sûi
12:53. Şüphesiz ki nefs kötülüğü emreder
Levvâmedir nefis, kınayıcıdır. Çoğu zaman kendini göremez de, benzerlerinin davranışını kınar. Kimi zaman da, yaptıklarına pişman olur, kendini kınar.
velâ uqsimu bin-nefsil-levvâme
75:2. Kasem olsun kendini çokça ayıplayan nefse
Mülhemedir nefis, ona ilham edilir, iyilik ve kötülük, fucûr ve takvâ. Şems Okumaya devam et
3 Aylar ne demektir, bize ne anlatır?
“Üç aylar”a kavuşmanın sevincini yaşıyoruz. Malum olduğu üzere halkımız arasında Kameri aylardan Recep, Şaban ve Ramazan aylarına “üç aylar” deniyor.
İki Cihan Güneşi Sevgili Peygamber Efendimiz, saâdet meclisinde oturuyordu. Mescide bir esir grubu getirildi. O sırada Allah Resûlü (sas), bir kadının yana yakıla bir şeyler aradığını gördü. Kadın yakaladığı her çocuğu sinesine basıyor, kokluyor sonra bırakıyordu.
Sonra kendi yavrusunu buldu, bağrına bastı. Doyma bilmeden onu öpüyor, kokluyor, tekrar bağrına basıyordu. Allah Resûlü (sas) bu manzara karşısında iyice doldu. Hıçkıra hıçkıra ağlayarak parmağıyla yanındakilere bu kadını gösterdi ve: “Şu kadını görüyor musunuz?” dedi. Sahabe cevap verdi: “Evet Ya Rasulallah!” Allah Resûlü (sas) tekrar: “Bu kadın şu kucağındaki çocuğunu cehenneme atar mı?” diye sordu. Sahabe “Hayır ya Rasulallah!” karşılığını verdi. Ve işte bunun üzerine İki Cihan Serveri şu hikmet dolu sözleri söyledi: “Allah o kadından daha şefkatlidir, kullarını cehenneme atmak istemez.”
İşte böylesine başdöndürücü bir şefkat ve merhamete sahip olan Allahu Teala, sene içinde kulları için gönül dünyalarında adeta bir manevi hamle yapmaları adına bazı özel gün ve geceler yaratmıştır. Bu özel zaman dilimlerinde Cenab-ı Hakk’ın rahmet esintileri sağanak sağanak yağmaktadır. Şu günlerde bu zaman dilimlerinden “üç aylar”a kavuşmanın sevincini yaşıyoruz. Malum olduğu üzere halkımız arasında Arabi aylardan Recep, Şaban ve Ramazan aylarına “üç aylar” deniyor.
Ahiret ticaretinin yapıldığı kazançlı bir pazar durumunda olan üç aylar, yılda ancak bir defa açılır ve üç ay boyunca devam eder. İstifade edebilenlerin çok şey kazandığı bu pazarı kaçıranlar gelecek mevsimi beklemek zorundadır. Tabii ömürleri yeterse. Kimse yarına çıkmaya garanti veremediği gibi gelecek mevsime yetişmeyi de taahhüt edemez. Öyleyse yapılacak iş, bu mevsimi çok iyi değerlendirmek, bunun için de onu elimize geçen son fırsat olarak kabul etmek.
Üç aylar fırsat günleridir, çok bereketli bir kazanç mevsimidir. Böylesine bir koyup binler alabileceğimiz kazanç kuşağında kaybetmemek için bu günleri iyi değerlendirmeliyiz.
ÜÇ AYLARA HAZIR MISINIZ?
Bu günlerde müminler, birbirleri ile tebrikleşmeli, birbirlerini yemeklere çağırmalı, çocuklar sevindirilmeli, fakirlerin gönlü alınmalı, ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçları giderilmeli, anne-babanın, masum ihtiyarların duaları alın Okumaya devam et
Neden Hz.Ali değil de Hz.Ebubekir?
Okurun sorusu ilginç: “Neden ilk Hz. Ali değil de Hz. Ebubekir halife tayin edilmiş? Ancak ilahiyatçcı Prof. Süleyman Ateş’in bu soruya verdiği yanıt sorudan daha ilginç:
Prof. Süleyman Ateş‘in bugünkü köşesi
Neden önce Hz. Ali değil de Hz. Ebubekir Halîfe oldu?
Hocam, bize biraz Hz. Muhammed sonrası dönemi anlatmanız mümkün mü? Meselâ neden ilk Hz. Ali değil de Hz. Ebubekir halife tayin edilmiş? Açıkçası Hz. Muhammed sonrasını çok merak ediyorum, ama size tam bir soru yöneltebilecek kadar birikimim yok. Çağla Çayır
CEVAP: Evladım, bu konu seni neden ilgilendiriyor? 1400 yıl önce vuku bulan siyasi bir olayı bu güne taşımak ne fayda sağlar? Tarihin seyrini mi değiştireceksiniz? Bunu kaşıyanlar, sadece bölünmeye hizmet etmiş olurlar. Şunu iyi bilin ki İslâm’da saltanat yoktur. Bir kere Hz. Ebubekir tayin edilmedi, seçildi. Hz. Peygamber’den sonra niçin Ali halife olacakmış? Peygamber saltanat mı kurdu ki amcasının genç oğlu ve damadı Ali halife olsun? Eğer Hz. Ali Peygamber’in damadı ise Ebubekir ve Ömer de onun en yakın arkadaşı ve kayınpederleridir. Ebubekir’in de, Ömer’in de kızı Peygamberimizle evli idiler. Osman ise ardı ardına Peygamberimizin iki kızı ile evlendiği için kendisine Zinnureyn (iki Nur sahibi) sıfatı verilmiştir. Hz. Ali onlara göre daha gençti. Allah önce Peygamber’in mağara arkadaşı Ebubekir’i halife yapmakla İslâm’da saltanat olmadığını gösterdi. Eğer Ali halife olsaydı hiç kuşkusuz teokratik bir saltanat kurulacaktı. Her şey Allah’ın takdirine bağlıdır. Allah öyle nasib etmiş. Dört halifenin dördü de Peygamber’in çok yakın arkadaşı idi. Bunların Peygamberimizin ardından yönetici olmalarını Allah takdir buyurmuştur. Yaşlarına ve tecrübelerine göre önce Ebubekir, ardından Ömer, ardından Osman, ardından da Ali Halife seçilmekle bu İlâhî takdir yerini bulmuş ve halk yönetiminin temelini ve ilkelerini koymuş olan Hz. Muhammed’in d Okumaya devam et
‘ALLAH’ kelimesinin gücü
Hollandalı bilim adamı ve psikolog Vander Hoven ALLAH kelimesini oluşturan harflerin sırrını bulduğunu açıkladı. Prof. Hoven’in hastalar üzerindeki araştırmasının sonucu ise şöyle..
Hollandalı bir psikolog olan Vander Hoven Kur’an okumanın ve ALLAH kelimesini tekrar etmenin hastalar ve sağlıklı insanlar üzerindeki etkilerini bulduğunu açıkladı.
Hollandalı profesör üç yıldan beri bir çok hasta üzerinde araştırma ve çalışmasını yaparak yeni buluşuna ulaştığını söyledi.
Hastalarından bazılarının Müslüman olmadığını, bazılarının da Arapça bilmediğini belirten Hoven hastalarına ALLAH kelimesini öğrettiğini söyledi.
Alınan sonucun çok mükemmel olduğunu, özellikle depresyon ve tansiyon hastalarında çok daha iyi sonuçlar verdiğini belirtti.
Profesör Haven ALLAH kelimesini oluşturan harflerin psikolojik hastaların üzerindeki etkilerini açıkladı.
-ALLAH kelimesinin ilk harfi olan –A- harfi solunum sisteminden direk çıkıyor ve nefes almayı düzenliyor.
– Damaktan söylenen –L- harfi ise, (Arapçada çıkarıl Okumaya devam et
Kur’an benim can yoldaşım .İnternetten Kuran okumak için ? Buyrunn
İnternet üzerinden kuran okumak için tıklayınız.Sesli ve görüntülü takipte yapabilirsiniz.
Kur’an benim can yoldaşım
“Dost istersen Allah yeter, yâran istersen Kur’an yeter.” Kur’an-ı Kerim’in, onu okuyanlar ve sevenler için en güzel dost ve huzur kaynağı olduğunu çok veciz ifade eden bu söz, 64 yaşındaki Bedia Yargıcı’nın Kur’an aşkına da misal oluyor. “Benim can yoldaşım.” deyip Kur’an’ını bağrına basarken titreyen sesi, yaşaran gözleri, çileli hayatının son baharında taktığı hafızlık tacı ile daha da dik duran beyaz örtülü başı, kalbindeki kor ateşin sıcaklığını yansıtıyor. 8 tane evladı olmasına rağmen kendi evinde yalnız yaşamayı tercih eden Bedia Teyze, yalnız geçirdiği uzun gecelerde, serin sabahlarda kendisine en güzel arkadaş ve can yoldaşı olarak Kur’an-ı Kerim’i buluyor. Bedia Teyze, 22 yıl önce eşini kaybedince de Kur’an’ını göğsüne bastırıp, “Başka hiçbir şey istemem. Bana Kur’an’ım yeter.” diyerek teselliyi O’nda aramış.
Aslen Siirtli olan Bedia Yargıcı, ilim yolunda çalışan, talebe yetiştiren, İslam’a hizmet etmiş köklü bir aileye gelin gelir. Eşi de, kayınpederi de hafız olan Bedia Teyze’nin kalbine gençlik yıllarında düşer Kur’an aşkı. Kayınvalidesinin 8, kendisinin de 4 çocuğu olduğu halde, gündüz evin işleri ve çocuklarla uğraşıp gece sabahlara kadar Kur’an okumaya başlar.
Eşi postanede memurdur. Onun nöbete kaldığı geceleri Kur’an okuma fırsatı verdiği için bayram gibi görür. Evdekiler rahatsız olmasın diye çocuklarını yatırdıktan sonra gece lambasının ışığında sürdürür okumalarını. Güzel ve hızlı okuyamaz; ama hece hece de olsa azimle devam eder. Otoriter bir yapısı olan kayınvalidesi birkaç kez ne yaptığını merak edip aniden odasına girer. Her defasında Kur’an okurken Okumaya devam et
BELGESELLER / Dört Büyük Halife – Video
BELGESELLER/Dört Büyük Halife Hz. Ebu BEkir (ra) |
|
BELGESELLER/Dört Büyük Halife Hz. Osman (ra) |
|
BELGESELLER/Dört Büyük Halife Hz. Ömer (ra) |
|
DÖRT HALİFE DÖNEMİ VE ALTINÇAĞ
Hz. Muhammed (sav)’in vefatından sonra yaşanan “Dört Halife Dönemi”, İslam dininin Arap Yarımadasının sınırlarını aşarak yaygınlaştığı bir dönemdir. Parlak zaferlerin kazanıldığı ve Müslümanların huzur ve refah içinde bir hayat sürdürdükleri bu dönem, Peygamberimiz (sav)’in müjdelediği Altınçağ’ın geçmişteki güzel bir örneğidir.
Bu dönemde İslam Devleti’nin sınırları batıda Trablusgarp, doğuda Horasan ve kuzeyde Kafkasya’ya kadar genişletilmiş; böylece Arap Yarımadası dışına taşan İslamiyet, Asya ve Afrika’daki çeşitli milletlerce benimsenmiştir. Kurulacak olan yeni İslam devletlerinin siyasi ve hukuki temelleri de bu dönemde atılmıştır. Sırasıyla halife olan Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali, Peygamber Efendimiz (sav)’in yolunu izlemiş, Kuran ahlakının hakim olduğu adil düzeni daha geniş bir coğrafyaya yayarak devam ettirmişlerdir. Bu nedenle Dört Halife Dönemi, “Doğru Yolda Giden Olgun Halifeler Dönemi” anlamına gelen “Hulefa-i Raşidin Dönemi” olarak adlandırılır. Halifeler seçimle başa getirildikleri için aynı dönem ‘Cumhuriyet Devri’ şeklinde de tanımlanır.
ALTINÇAĞ’DA YAŞANACAKLAR
Dört Halife Dönemi’ndeki Altınçağ benzeri ort Okumaya devam et
GÖRSEL NAMAZ EĞİTİMİ / Video
NAMAZ ÖĞRENİYORUM – 01 |
|
NAMAZ ÖĞRENİYORUM – 02 |
|
NAMAZ ÖĞRENİYORUM – 03 |
|
NAMAZ ÖĞRENİYORUM – 04 |
|
NAMAZ ÖĞRENİYORUM – 05 |
|
NAMAZ ÖĞRENİYORUM – 06 |
|
NAMAZ ÖĞRENİYORUM – 07 |
|
NAMAZ ÖĞRENİYORUM – 08 |
|
NAMAZ ÖĞRENİYORUM – 09 |
|
NAMAZ ÖĞRENİYORUM – 10 |
|
NAMAZ ÖĞRENİYORUM – 11 |
|
NAMAZ ÖĞRENİYORUM – 12 |
|
NAMAZ ÖĞRENİYORUM – 13 |
|
NAMAZ ÖĞRENİYORUM – 14 |
|
GÖRSEL HADİS DERSLERİ / Video
ÖMER ARİF / Kalender Camii Anma Programı Dua – 200 |
|
GÖRSEL HADİS DERSİ – Ömer Arif – 1 |
|
GÖRSEL HADİS DERSİ – Ömer Arif – 2 |
|
GÖRSEL HADİS DERSİ – Ömer Arif – 3 |
|
GÖRSEL HADİS DERSİ – Ömer Arif – 4 |
|
GÖRSEL HADİS DERSİ – Ömer Arif – 5 |
|
GÖRSEL HADİS DERSİ / Ömer Arif – 6 |
|
ÖRSEL HADİS DERSİ / Ömer Arif – 7 |
|
GÖRSEL HADİS DERSİ / Ömer Arif – 8 |
|
GÖRSEL HADİS DERSİ – Ömer Arif – 9 |
|
GÖRSEL HADİS DERSİ – Ömer Arif – 10 |
|
GÖRSEL HADİS DERSİ – Ömer Arif – 11 |
|
GÖRSEL HADİS DERSİ – Ömer Arif – 12 |
|
GÖRSEL HADİS DERSİ – Ömer Arif – 13 |
|
GÖRSEL HADİS DERSİ – Ömer Arif – 14 |
|
GÖRSEL HADİS DERSİ – Ömer Arif – 15 |
|
GÖRSEL HADİS DERSİ – Ömer Arif – 16 |
|
GÖRSEL HADİS DERSİ / Ömer Arif – 17 |
|
GÖRSEL HADİS DERSİ / Ömer Arif – 18 |
|
GÖRSEL HADİS DERSİ / Ömer Arif – 19 |
|
GÖRSEL HADİS DERSİ / Ömer Arif – 20 |
|
GÖRSEL HADİS DERSİ / Ömer Arif – 21 |
|
GÖRSEL HADİS DERSİ / Ömer Arif – 22 |
|
AŞURA ÖZEL PROGRAM – ÖMER ARİF |
|
Helak olan Kavimler / Video
Helak olan kavimlerden ibret almamamiz lazim. Okumaya devam et
Asıl mağdur olan dindar insanlar
Kartel medyası “yaşam tarzımıza müdahale ediliyor” diye yaygara koparıyor. Oysa, onların “yaşamaktan korktukları” bir hayatı, “dindarlar” her an yaşıyor! Asıl ezilen kim?
Türkiye’de hayatlarına müdahale edilen, üniversiteye girişleri engellenen yüz binlerce başörtüsü mağduru ile İmam-Hatip mezunu varken laikçilerin, “yaşam tarzımıza müdahale ediyorlar” iddiasında bulunmaları tepkiyle karşılandı.
Sivil toplum kuruluşları temsilcileri, “Laikçilerin hayatlarına yönelik bir müdahale yok. Mayo fotoğraflarının caddelerde teşhir edilmesinin engellenmesinden yola çıkarak, ‘yaşam tarzımıza müdahale ediyorlar’ diye ortaya çıkmasınlar. Asıl müdahale bizlerin yaşam tarzına oluyor. Bize bu müdahaleleri yapanlar da yine bu kesimler” dedi.
Türkiye’deki İmam-Hatip okullarının temsilcisi ÖNDER Başkanı Yusuf Ziyaeddin Sula, “Laikçilerin hayatına yönelik bir müdahale yok. Şu anda psikolojik bir harekat uygulanıyor. Amaç dindar ve eşi başörtülü olan birinin cumhurbaşkanı olmasını önlemek. AK Parti’nin oy oranını kırmak için de ‘renkler ortadan kalkıyor, siyah, hayata egemen olacak’ şeklinde bir propaganda yapıyorlar. Mayo fotoğraflarının gündeme getirilmesini de bu çerçevede değerlendirmek lazım. Çok aşırı, serbest hayata olumlu bakanlar, ‘İşte AK Parti böyle parti’ propagandasıyla psikolojik baskı altına alınmak, halkımız da korkutulmak isteniyor” diye konuştu. Okumaya devam et
Efendimizi şehit etmeye gelmişti meşhur pehlivan SURAKA / Video Nihat Hatipoğlu
asrı saadetten damlalar
Mekke’nin fethi / Video
There isn’t the blood, there isn’t the weapon, there isn’t the torture.but this is a conquest. Makkah’s conquest.
kan yok, silah yok, işkence yok.
fetih bu…
hiçbir kapı zorlanıp kırılmayacak.
hiçbir şey yağma edilmeyecek.
kimseye dokunulmayacak.
kapısını kapalı tutmak isteyenler güvenlikte olacak.
ebu süfya nın evindekiler güvenlikte olacak.
Kâbe güvenlikte olacak!
Gerçek fetih budur!
Peygamberimizin ferahlamak için başvurduğu inşirah Suresi / Video
Relax at Your Desk/ISLAMIC WAY OF RELAXING
Relax. Refresh. Recharge. Look great and feel great!
Finding time to take relaxation breaks at a busy, stressful job IS difficult. I want this SPECIALLY prepeared and designed video to be your perfect tonic and your own blissful hideaway, where you’ll find PEACE at least for three minutes to ease away life’s stresses and strains. When you relax your body and your mind, you will automatically exclude the tension that tightens your muscles.
Athe end of the clip please listen to what Prophet Mohammed would listen to when he wanted to refresh himself.Surah Al-Inshiraah(The expansion)
In The name of Allah, The beneficent, The Merciful
* Have We not expanded for you your breast?
* And We removed from you your burden,
* Which weighed down your back?
* And We exalted for you your reputation?
*With Hardship, comes ease.
*Surely with Hardship, comes ease.
*So when you have finished (with your immediate task), still strive hard, (then toil),
*And to your Lord turn (all) your attention.
Find internal peace and contentment. Take care of yourself. Love yourself!