Ömer Döngeloğlu Videoları ve Biyografisi
Kendi dilinden biyografisi ve sohbetleri (sohbet videoları sayfanın devamındadır.)
Aziz dostlarım 1968 TOKAT-Zile doğumluyum. (önce ki ismi altunyurt olan) yavuzselim ilk okulunu daha sonra Zile İmam-Hatip Lisesini bitirdim. Daha sonra Sosyal Bilimler ve İlahiyat Fak. önlisans programlarından mezun oldum.
1986-1996 yılları arasında Tokat’ta İmam-Hatiplik yaptım. Halen yaşadığım ve çok sevdiğim Aziz İstanbul’a 1996 yılında geldim.İBB de şef, müd.yrd. ve kısa bir süre de arşiv müdür’lüğü gibi çeşitli idari görevlerde bulundum. İmkan ve fırsatım oldukça yurt içi ve yurt dışında islam tarihi ve siyer ağırlıklı pek çok söyleşi, sohbet, seminer ve konferanslara katıldım ve halen imkanım ölçüsün de katılmaya devam ediyorum. Okumaya devam et
Nihat Hatipoğlu Video : Başörtüsü Baş örtüsü tesettür ün dinimizde yeri nedir?
milyar kez söyledik ..
Nihat Hatipoğlunun dilinden , Okumaya devam et
Görüntülü Soru ve Cevap Arşivi
Sık Sorulan Sorular
– Dosyaları nasıl kendi bilgisayarımıza indirebiliriz, büyük dosyaları indirirken kesilmeler oluyor ne yapabiliriz ?
Cevap : İzlediğiniz veya dinlediğiniz bu ekranda çalıcı penceresinin altında bulunan butonuna sağ tıklayıp açılan menüden “Hedefi Farklı kaydet” veya “Farklı Kaydet” gib seçenekleri seçtiğiniz zaman dosyayı bilgisayarınıza kaydedebilirsiniz. Ancak kötü bir internet bağlantısına sahipseniz, kesintiler karşısında yeniden kaldığınız yerden devam edebilmeniz için Flash Get gibi download programlarını kullanmanızı tavsiye ediyoruz.
– İzlerken sık sık kesilmeler oluyor, nedendir?
Cevap : Sitemizdeki dosyaları rahat izleyebilmeniz için en az bir 256 Kbps lik bir ADSL bağlantısına sahip olmanız gerekmektedir. Sesli dosyalarda kesilme problemi fazla olmamaktadır. Bununla beraber gün içerisinde yoğunluktan kaynaklanan bazı kesintiler olmaktadır. Okumaya devam et
Neden Hz.Ali değil de Hz.Ebubekir?
Okurun sorusu ilginç: “Neden ilk Hz. Ali değil de Hz. Ebubekir halife tayin edilmiş? Ancak ilahiyatçcı Prof. Süleyman Ateş’in bu soruya verdiği yanıt sorudan daha ilginç:
Prof. Süleyman Ateş‘in bugünkü köşesi
Neden önce Hz. Ali değil de Hz. Ebubekir Halîfe oldu?
Hocam, bize biraz Hz. Muhammed sonrası dönemi anlatmanız mümkün mü? Meselâ neden ilk Hz. Ali değil de Hz. Ebubekir halife tayin edilmiş? Açıkçası Hz. Muhammed sonrasını çok merak ediyorum, ama size tam bir soru yöneltebilecek kadar birikimim yok. Çağla Çayır
CEVAP: Evladım, bu konu seni neden ilgilendiriyor? 1400 yıl önce vuku bulan siyasi bir olayı bu güne taşımak ne fayda sağlar? Tarihin seyrini mi değiştireceksiniz? Bunu kaşıyanlar, sadece bölünmeye hizmet etmiş olurlar. Şunu iyi bilin ki İslâm’da saltanat yoktur. Bir kere Hz. Ebubekir tayin edilmedi, seçildi. Hz. Peygamber’den sonra niçin Ali halife olacakmış? Peygamber saltanat mı kurdu ki amcasının genç oğlu ve damadı Ali halife olsun? Eğer Hz. Ali Peygamber’in damadı ise Ebubekir ve Ömer de onun en yakın arkadaşı ve kayınpederleridir. Ebubekir’in de, Ömer’in de kızı Peygamberimizle evli idiler. Osman ise ardı ardına Peygamberimizin iki kızı ile evlendiği için kendisine Zinnureyn (iki Nur sahibi) sıfatı verilmiştir. Hz. Ali onlara göre daha gençti. Allah önce Peygamber’in mağara arkadaşı Ebubekir’i halife yapmakla İslâm’da saltanat olmadığını gösterdi. Eğer Ali halife olsaydı hiç kuşkusuz teokratik bir saltanat kurulacaktı. Her şey Allah’ın takdirine bağlıdır. Allah öyle nasib etmiş. Dört halifenin dördü de Peygamber’in çok yakın arkadaşı idi. Bunların Peygamberimizin ardından yönetici olmalarını Allah takdir buyurmuştur. Yaşlarına ve tecrübelerine göre önce Ebubekir, ardından Ömer, ardından Osman, ardından da Ali Halife seçilmekle bu İlâhî takdir yerini bulmuş ve halk yönetiminin temelini ve ilkelerini koymuş olan Hz. Muhammed’in d Okumaya devam et
Prof. Dr. Hayrettin Karaman – Dinler arası Diyalog Hakkinda konusuyor / video
Prof. Dr. Hayrettin Karaman Pazar Sohbeti’nde diyalog hakkinda konusuyor.
İLK VAHİY (mutlaka izleyin) Video
İlk vahiy, Miladî 610 yılında, Hz. Peygamber, kırk yaşında iken, Mekke yakınındaki Nûr Dağı’nda ve Kadir Gecesi’nde gelmiştir.
İlk Vahiy…Peygamberlik ve İslam Dininin Gelişi (M.610)
Bütün insanlık kara bir cehalet, akla hayale gelmez sapıklıklar içinde yüzüyordu. Akıl sahipleri ve tevhid inancı içinde olan çok az bir gurup insan, âlemi aydınlatacak hakikat güneşinin yakında doğacağını anlıyorlar, söylüyorlar ve dört gözle bekliyorlardı. Mekke’de bulunan tevhid inancına sahib Hanifler de, Hıra Dağı, (diğer adılya Nur Dağı)’ndaki özel yerlerine, mağaralara çekilip Allahü Teâlâ’ya ibadet ile uğraşıyorlardı. Okumaya devam et
Kur’an’da Peygamberlerin duaları nasıldır?
Allah katında bize değer kazandıran dua’nın sahih bir düzlemde, doğru bir
ölçü ile dillendirilmesi elzemdir. Duada biçim ve muhtevanın uyumlu olması
gerekir.Rabbimizin rızasını, memnuniyetini, hoşnutluğunu ve takdirini elde
etmenin en önemli yollarından biri olan dua eylemimizde yanılgıya düşmemek
istiyorsak konu ile ilgili temel bakışaçımızı Kur’an’a göre oluşturmamız
gerekmektedir. Okumaya devam et
Sadece zorluk anında dua etmek doğru mudur? – Video
Andolsun, size açıklayıcı ayetler, sizden önce gelip geçenlerden
bir örnek ve takva sahipleri için bir öğüt indirdik.
(Nur Suresi, 34)
Allah insanlara tüm hayatları boyunca Kendisine itaat etmelerini, güzel ahlak göstermelerini, hayırlarda yarışmalarını ve Kendi rızasını kazanmak amacıyla salih amellerde bulunmalarını emretmiştir. Ancak hiç kimse bu yaptıkları sonucunda kesin olarak cennete gireceğinden emin değildir. Bu nedenle insan imanı ne kadar güçlü, Allah’a ne kadar bağlı olursa olsun, her an umut ve korku hisleri ara Okumaya devam et
Dünyadaki hatalarımızın karşılığı neden hemen verilmez? – Video
Kim Allah-u Teâlâ Hazretleri’ne dayanırsa, en güçlü insan odur. Kim de onun kulluğundan uzaklaşırsa; Allah-u Teâlâ Hazretleri onu en hor, en zelil duruma düşürür.
Prof. Dr. M. Es’ad COŞAN (Rh.A)
Engelin temelinde Lozan var!
Köşk’e neden içki içen birini istiyor? Gül’ü asıl kim engelliyor? Kanlı Pazar’da payı var mı? Neden evlenmiyor? Tesettür konusunda ilginç eleştiriler…
Muharrem Coşkun’un röportajı
Şu anda da Milli Gazete’de günlük olarak çeyrek sayfa yazı yazıyor. Son günlerde Köşk Seçimi’nde yaşanan gerilimle ilgili kaleme aldığı yazılar ise çoğu kez olduğu gibi yine muhafazakar kesimden tepki aldı. Daha çok muhafazakarlara yönelik eleştirileri ile dikkat çeken Eygi ile Cumhurbaşkanlığı seçimini, sanatı, muhafazakarların durumunu, tesettürü ve neden evlenmediği de dahil pek çok konuyu konuştuk..
İsterseniz en sıcak konuyla, cumhurbaşkanlığı seçimiyle başlayalım. Siz yazdığınız yazılarda Köşk’e çıkacak kişiyi tarif ederken eşinin başının açık ve gerektiğinde viski içebilecek yapıda özgürlükçü bir liberalden bahsettiniz. Nedir bunun sebebi? Okumaya devam et
Efendimizi şehit etmeye gelmişti meşhur pehlivan SURAKA / Video Nihat Hatipoğlu
asrı saadetten damlalar
Kur’an-ı Kerim’den işaretler / Video
kur’an-ı kerim’den işaretler – Kıyamet suresi
kur’an-ı kerim’den işaretler – Kalem Suresi
Okumaya devam et
Islam und Struktur des menschlichen Embryos mit Prof.Johnson
Die innere Struktur und die äußere Form des menschlichen Embryos Prof. Embryos Prof. Johnson
Nihat Hatipoğlu Hz.Ömer’i anlatıyor
GÖRSEL ISLAM TARIHI – Osmanli ve Islam
ÖMER B. HATTAB (r.a)
İkinci Raşid Halife. İslâmı yeryüzüne yerleştirip, hakim kılmak için Resulullah (s.a.s)’ın verdiği tevhidî mücadelede ona en yakın olan sahabilerden biri. Hz. Ömer (r.a), Fil Olayından on üç sene sonra Mekke’de doğmuştur. Kendisinden nakledilen bir rivayete göre o, Büyük Ficar savaşından dört yıl sonra dünyaya gelmiştir (İbnül-Esîr, Üsdül-Ğâbe, Kahire 1970, IV,146). Babası, Hattab b. Nüfeyl olup, nesebi Ka’b’da Resulullah (s.a.s) ile birleşmektedir. Kureyş’in Adiy boyuna mensup olup, annesi, Ebu Cehil’in kardeşi veya amcasının kızı olan Hanteme’dir (bk. a.g.e., 145).
Kaynaklar Hz. Ömer (r.a)’in müslüman olmadan önceki hayatı hakkında fazlaca bir şey söylemezler. Ancak küçüklüğünde, babasına ait sürülere çobanlık ettiği, sonra da ticarete başladığı bilinmektedir. O, Suriye taraflarına giden ticaret kervanlarına iştirak etmekteydi (H. İbrahim Hasan, Tarihul-İslâm, Mısır 1979, I, 210). Cahiliyye döneminde Mekke eşrafı arasında yer almakta olup, Mekke şehir devletinin sifare (elçilik) görevi onun elindeydi. Bir savaş çıkması durumunda karşı tarafa elçi olarak Ömer gönderilir ve dönüşünde onun verdiği bilgi ve görüşlere göre hareket edilirdi. Ayrıca kabileler arasında çıkan anlaşmazlıkların çözümünde etkin rol alır ve verdiği kararlar bağlayıcılık vasfı taşırdı (Suyûtî, Tarihul-Hulefâ, Beyrut 1986, 123; Okumaya devam et