VaTaN

► "Mahzenden Göklere" ◄

Ölüm istasyonları

Hindistan’da yapılan bir araştırma, baz istasyonlarının işçi arıların yollarını kaybetmesine neden olduğunu ortaya koydu.

Kerala eyaletinde yapılan araştırma, istasyon kulelerinin yaydığı radyasyonun kırsal bölgelerde bal yapan işçi arıların ölmesine ya da kovana geri dönememelerine sebep olduğunu gösterdi.
Okumaya devam et

Eylül 1, 2009 Posted by | Araştırma, Bilim, Diğer, Güncel, Genel, Gıda, Gıda Hareketi, Haberler, Son Dakika | , , , , , , , , , | Yorum bırakın

28 Şubat şahitleri Aksiyon’a konuştu

28 Şubat’ın şahitlerinden eski DYP’li Hikmet Aydın, “İstifa etmezsen darbede ilk seni alacaklar diye tehdit edildim” derken Çiller’in danışmanı Karaca da, Susurluk tepkisini, 28 Şubat cuntasının yönettiğini söyledi.

Aksiyon Dergisi, 28 Şubat sürecinin şehitlerini konuşturdu. Tansu Derginin bugün piyasaya çıkan sayısında, 28 Şubat sürecine ilişkin çarpıcı bir dosya yayınlanıyor. Dergi, siyasi tarihe ‘post-modern darbe’ olarak geçen olayın 12. yılında dönemin iki şahidini konuşturdu. İstifalarıyla Refah-Yol Hükümeti’nin yıkılmasına sebep olan milletvekillerinden Hikmet Aydın ve DYP lideri Tansu Çiller’in danışmanı Şükrü Karaca. Derginin haberine göre, iki ismin anlattıkları o dönem perde arkasında yaşanan gelişmeleri ifşa ediyor.

Hikmet Aydın, 1977’de yaşanan ‘Güneş Motel olayı’nı hatırlatacak cinsten hadiselere şahit olmuş. DYP’den istifa etmesi için darbeyle tehdit edildiğini kaydeden Aydın, tehdidi yapan ANAP’lı bir yöneticinin ismini de veriyor. Daha sonra yardımcılığını yaptığı ANAP’lı yönetici Erkan Mumcu, Aydın’a, “Askerler darbe yapacak, ilk seni alacaklar” diyor. Mumcu bu iddiaya şu cevabı veriyor: “Ben o adamın yüzü bile hatırlamıyorum. Kimsenin ciddiye almadığı adamla beni muhatap etmeyin. 28 Şubat’a karşı duruşum bellidir.” Aydın’a göre, Refah-Yol ortağı DYP resmen kundaklandı ve ardından parayla Hüsamettin Cindoruk liderliğindeki Demokrat Türkiye Partisi Okumaya devam et

Şubat 23, 2009 Posted by | Araştırma, Arşiv, Askeriye, Güncel, Genel, Haberler, Siyaset, Tartışma, Türkçe, Turkiye | Yorum bırakın

‘Savcı, 1 Numaranın Kim Olduğunu Biliyor’ -VİDEO-

 

 

 

 

 

 

 

 

 

IZLEMEK İÇİN.. TIKLAYIN…..                        INDIRIN!

Ocak 24, 2009 Posted by | Araştırma, Arşiv, Ergenekon, Güncel, Gündem, Haberler, Video | Yorum bırakın

Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, yeni bir taktik geliştirdi.

‘Dosyaya bakan savcı sayısı 40’a çıksın’ teklifi kabul görmeyen Kanadoğlu, bu kez tehdit kokan bir yola başvurdu.

CNN Türk’te konuşan Kanadoğlu, “Bu duruşmayı yürüten her savcı Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhuriyet savcısı olduğunu bir an olsun unutmamalıdır. Davanın savcısı izlenimi vermeyeceksiniz. Herhangi bir şekilde siyasetçinin burnunu sokmasını mutlaka önleyeceksiniz. Mutlaka Anayasa’nın ve CMK’nın size çizdiği sınırlar içerisinde hareket edeceksiniz.” dedi. Soruşturmadan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin’i sorumlu tutan Kanadoğlu, Başsavcı’nın olaya müdahale etme yetkisine sahip olduğunu kaydetti. Engin’in uygulamaları ve neden yapıldığını sorabileceğini vurguladı. Başsavcının yetkisini hatırlatırken, “Savcıyı bile değiştirir. Elinden alıp Okumaya devam et

Ocak 24, 2009 Posted by | Araştırma, Arşiv, Ergenekon | Yorum bırakın

İşte Türkiye’yi sarsacak belgeler !!!

Encümen-i Daniş’in 1994’te Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e gönderdiği 6 maddelik mektup, büyük oranda hayata geçmiş olması ile dikkat çekiyor.

Erhan BAŞYURT – Bugün
28 Şubat askeri darbesine zemin hazırlayan mektupTürkiye’nin günlerdir tartıştığı “Encümen-i Daniş” konusunda şu ana kadarki tek belgeyi…

Türkiye’nin günlerdir tartıştığı “Encümen-i Daniş” konusunda şu ana kadarki tek belgeyi, BUGÜN ortaya çıkardı. Tuncay Güney’in JİTEM elemanı olduğunu gösteren MİT belgesini de ele geçiren Ankara Temsilcimiz Adem Yavuz Arslan, önemli bir gazetecilik başarısına daha imza attı.

Encümen-i Daniş’in 1994’te Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e gönderdiği 6 maddelik mektup, büyük oranda hayata geçmiş olması ile dikkat çekiyor. Okumaya devam et

Ocak 24, 2009 Posted by | Araştırma, Arşiv, Askeriye, Ergenekon, Güncel, Gündem, Haberler, Türkçe, Turkiye | Yorum bırakın

İsrail’e karşı dijital savaş

İsrail’e karşı dijital savaş
İsrail’in Gazze saldırılarına karşı bir etkin kampanya daha başlatıldı. Verilecek E-mail, faks ve telefonlarla tepkiler Obama’dan İsrailli savaş suçlularına kadar ulaşacak.

Haber Merkezi / TİMETURK

Dünyanın farklı yerlerinden İsrail’e tepkiler ve protestolar çığ gibi büyürken, İsrail’in Gazze saldırılarına ve insanlık dramına karşı bir etkin kampanya daha başlatıldı.

Başarılı diye tabir edilebilecek bir “e-mail kampanyasından” sonra sıranın bir sonraki aşama olan “savaş suçlularına faks ve telefon” aracılığıyla tepkilerin dile getirilmesi olduğu ifade ediliyor.

Yeni başlatılan kampanyanın hedefleri şu şekilde sıralanıyor:

1. Telefon, cep telefonu ve faks numaralarını savaş ve Siyonizm karşıtı mesajlarla bombardımana tutun. Bu, telefonla aramak ya da faks çekmenin dışında SMS yoluyla bile olabilir.

2. Savaş suçlularının vakitlerini alabildiğince çok boşa geçirmelerini sağlayın. Bazıları TV ekranlarında yalan ve öfke yaymaktan başka hiçbir işle uğraşmıyor. Filistinli çocukları ve sivilleri öldürmeyi haklı göstermeye çalışıyorlar.

3. Direkt olarak onlara yaptıkları işin iğrençliğinden ve bunu hemen durdurmaları gerektiğinden bahseden mesajlar gönderin.

4. Onlara Gazze’deki savaş suçlarından sonra dünyanın Filistinlilere ne kadar çok destek verdiğini gösterin.

Savaş suçlusu Mark Regev’le başlayalım, başbakanın uluslar arası basın danışmanı

Cep telefonu: +972-5-0620-3264 ve ofis telefonu +972-2670-5354. Eğer e-mail yollamak isterseniz şu adresi kullanın mark.regev@it.pmo.gov.il

Ikinci savaş suçlusu savunma bakanlığındaki Shlomo Dror

Cep telefonu: +972-5-0629-8148 ve ofis telefonu +972-3697-5339, faks numarası ise +972-2670-5602.

Öncelikli olarak e-mail göndermek isterseniz e-mail adresi mediasar@mod.gov.il

Üçüncü savaş suçlusu İsrail donanmasından Binbaşı Liebovitz

Cep telefonu: +972-5-781-86248

Kampanyada ayrıca “irtibat bilgilerine rastladığınız İsrail savaş suçlularından biri olursa (haitham.sabbah@gmail.com) adresine yollayabilirsiniz deniliyor. Bir diğer önemli nokta ise yine aynı kampanyada Olmert ve adamlarına ulaşıp, onlara dijital bombardımanda bulunabilmek için aşağıdaki link veriliyor:

http://www.pmo.gov.il/PMOEng/ PM+Office/Contacts/

Ve son bir hatırlatma telefonların önünde bulunan “0” kaldırılıp, + 972’nin çevrilmesi örnekle anlatılıyor. Öğreğin: Ehud Olmert’in telofon numarası 02-670-5555, israilin ulusşar arası alan kodu olan +972 başa getirilecek ve sıfır atılıp şu şekilde çevrilmiş olacak +972-2-670-555, faks numarası 02-670-5475, +972-2-670-5475 olarak tuşlanacak

Kampanyanın sonunda her zaman yapılabilecek daha çok şeylerin olabileceği belirtilerek İsrail meclisindeki üyelerle alakalı şu link veriliyor:

http://www.knesset.gov.il/mk/ eng/mkindex_current_eng.asp? view=0

Ayrıca İsrail meclisindeki numaraların önüne numaradan once +9722 ilave edin.

http://www.knesset.gov.il/ description/eng/eng_directory. htm

İsrail savunma bakanlığına faks çekmek için: “To: The Israeli Ministry of Defense”, yazın ve +972-3-697-6717 nolu faks numarasına yollayın.
İsrail dışişleri bakanlığına faks çekmek için: “To: The Israeli Ministry of Foreign Affairs”, yazın ve +972-2-5303367 nolu faks numarasına yollayın.

Obama’ya ulaşmak için

http://www.whitehouse.gov/ contact/

Amerikan kongresi için

http://www.visi.com/juan/ congress/
https://writerep.house.gov/ writerep/welcome.shtml

* İsrail cep telefonları aşağıdaki kodlarla başlar:
9725 Israel-Mobile
9726 Israel-Mobile
97251 Israel-Mobile
97253 Israel-Mobile
97255 Israel-Mobile
97256 Israel-Mobile
97258 Israel-Mobile
97252 Israel-Mobile-Cellcom
97257 Israel-Mobile-Mirs
97254 Israel-Mobile-Partner
97250 Israel-Mobile-Pelephone

Ocak 13, 2009 Posted by | Abd, Ahlak, America, Amerika, Araştırma, Arşiv, Askeriye, Örgütler, Üniversiteler, Basın Açıklamaları, Bilgi, Bilgisayar, Bilim, Bilişim, Boykot, Dünya, Dünyadan Tepkiler, Europe, Filistin, Gazete, Güncel, Gündem, Gençlik, Haberler, IHH, ilginç, Internet, Irak, Iran, Iraq, islam, israel, Istatistic, istihbarat, Kitap, Kitaplar, Kudüs Davamız, Masonlar, Medya, Medyatik, Ortadoğu, Palestina, Pc, Program, Programlar, Psikoloji, Reklamlar, Savaş, Silah, Siyaset, Siyasetçiler, Siyonizm, Soru / Cevap, Suikast, Tartışma, Teknoloji, Telefon, Televizyon, Terör, Terror, Turkey, Turkiye, Usa, Web, Wordpress, World, Yahudiler, Yahudilik, Yaşam, İnsan, İnternet Araçları, İsrail | 1 Yorum

Boykot! Cephane bizden değil!

Aşağıdaki ürünleri boykot ediyor ve Cephane Bizden Değil diyoruz.

Chetos
7up
BRİTHIS AMERİCAN TABACCO
ALGİDA
AQUAFİNA
AXE
BURGER KING
Cappy
Chesterfield
Cif
Coca Cola
DOĞADAN
Domestos
Dove
DUNHILL
evian
FritoLay
Fruko
HAYAT
KFC
Knorr
Lark
Lipton
Becel
Fanta
LUCKY STIKE
Marlboro
McDonald’s
OMO
Danino
PEPSI
Schweppes
Signal
Sprite
Yedigün
ACTIVIA
Calve
Danette
Doritos
Johnson’s
NESTEA
PALL MALL
PHİLIP MORRIS
Rexona
TAMEK
TURKUAZ

Ocak 12, 2009 Posted by | 18+, Abd, Africa, Ahlak, Aile, America, Amerika, Animasyon, Anket, Araba, Arabic, Arapça, Araştırma, Arşiv, Askeriye, Avrupa, Önemli Günler, Ümmet, Üniversiteler, Basın Açıklamaları, Bilgisayar, Bilim, Boykot, Dernekler | 1 Yorum

Orta Doğu’da büyük savaşa adım adım

İsrail’in Gazze’deki kanlı saldırılarıyla ortaya çıkan 3 bin tonluk askeri “mühimmat” sevkiyatı, İran ve Suriye’nin de içinde bulunduğu büyük bir savaşa mı işaret ediyor?

Haber Merkezi / TIMETURK

İsrail’in Gazze’ye yönelik kanlı saldırılarının başlamasıyla birlikte, ABD’nin Yunanistan üzerinden İsrail’e 3 bin tonluk “mühimmat” gönderdiği ortaya çıktı. İçeriği bilinmeyen bu “mühimmat”ın teslimi Barack Obama’nın Başkanlık koltuğuna oturmasından bir hafta sonra Ocak sonu gibi gerçekleşecek. GlobalResearch’den Michel Chossudovsky, İsrail’e olan bu “olağandışı” sevkiyatın, İsrail ve ABD’nin İran’a yapmayı planladığı askeri operasyonun bir parçası olduğunu öne sürdü. Chossudovsky, ilgili raporunu TIMETURK için tercüme ettik. Okumaya devam et

Ocak 12, 2009 Posted by | America, Amerika, Araştırma, Askeriye, England, English, Filistin, Masonlar, Medya, Medyatik, Ortadoğu, Palestina, Siyaset, Siyonizm, Terör, Terror, Turkey, Turkiye, Yahudiler, Yahudilik, Zionism, İnsan, İsrail | Yorum bırakın

Gündemi yakala

Ağustos 17, 2007 Posted by | 18+, Abd, Africa, Afrika, Ahlak, Aile, Al Jazeera, amatör çekim, America, Amerika, Animasyon, Anket, Araba, Arabic, Arapça, Araştırma, Armenia, Arşiv, Askeriye, Asrı saadet, Astronomi, Avrupa, Ayet, Çanakkale, Çeçenistan, Çizgi Film, Çocuk, Önder, Önemli Günler, Önemli Kişiler, Örgütler, Öğrenci, Üç aylar, Ümmet, Üniversiteler, Basın Açıklamaları, Başörtüsü, Bağlantılarımız, Belediyeler, belgesel, Belkiler, Bilgi, Bilgisayar, Bilim, Bilişim, Biyografi, Blog, Blogroll, BM, Boykot, Burs, Cep Telefonu, Chechen, China, Christianty, Cms, Comedy, Data processing, Dünya, Dünyadan Tepkiler, Deneme, Deneyler, Deprem, Dergi, Derin Devlet, Dernekler, Dersler, Design, Deutsche, Dini yazılar, Dinlemeye Değer Mp3ler, Direniş Örgütleri, Diyanet, Diziler, Diğer, Dosya, Download, Dua, Duyurular, Edebiyat, Ekonomi, Enerji, England, English, Ermeni Soykırımı, Etkinlikler, Europe, Evrim, ezgi, Eğitim, Eğlence, Felsefe, Filistin, Film, Fon müziği, Fotoğraf, Fotoğraf Arşivi, Fragman, French, fUTBOL, Fıkra, Gazete, Güncel, Gündem, Güvenlik (Security), Güzel Sözler, Gençlik, Genel, General, Genocide, Gerekli Programlar, Gezi, Gizli Çekim, Grafik, Haberler, Hack, Hadis, Hastalıklar, Hatim, Hayata dair..., Hayvanlar, Hikaye, History, Hristiyanlar, Hukuk, ibadet, IHH, ilahi, ilginç, ilim, Images, India, Internet, Irak, Iran, Iraq, islam, israel, Istatistic, istihbarat, itiraf, Japan, Kadın, Kamera Arkası, Kampanya, Kandil, Karakutu, Karikatür, Köse Yazilari, Köşe yazısı, Kültür, Kemalizm, Kilise, Kim Kimdir?, Kimlik, kisa film, Kitap, Kitaplar, Kişisel gelişim, Klip, Komik, Komik Resimler, Konferans, Konser, Korku, KPSS, Kudüs Davamız, Kuran - Quran, Laiklik, Lisans eğitimi, Makale, Marka, Masaüstü, Masonlar, Müzik, Medya, Medyatik, Memurlar, Mescid-i Aksa, Mesnevi, Metalurji, Middle East, Misyonerler, MiT, Mobil (Cep / PDA), Moda, Movie, Mp3, Multimedia, Music, Namaz, Nasheed, Ne Nedir?, News, Nuclear Energy, Ofis Programları, OKS, Ortadoğu, Osmanlı, OSYM, Otomobil, Oyun, Palestina, Pc, Pkk, Program, Programlar, Psikolog, Psikoloji, radyo, Reklamlar, Religion, Resimler, Romantik, Roportaj, Russian, Sahsî, sanat, Savaş, Sağlık, Science, Seçim, Sendika, Ses Kasetleri, Silah, Sinema, Siyaset, Siyasetçiler, Siyonizm, SoHBeT, Son Dakika, Soru / Cevap, Spanish, Spor, Sport, Stand up, Suikast, Syria, Tanıtım, tarih, Tartışma, Tatil, Türkçe, Türkçe Program, Türküler, Türkce Klipler, TBMM, Tebessüm, Teknoloji, Teknoloji kitaplığı, Telefon, Televizyon, Terör, Terror, Tesettür, Tiyatro, Travel, Turizm, Turkey, Turkiye, TV, Tv Programları, Tv Show, UK, Usa, Video, Wallpaper, War, Web, Web Master Kaynakları, Web Tasarım, Wordpress, World, Yahudiler, Yahudilik, Yardım, Yardımlaşma, Yazarlar, Yazilar, Yaşam, Yök, Yemek Tarifi, Yorumsuz, Zeka oyunları, Zionism, Şarkı sözleri, şiir, İmam Hatip Liseleri, İnanç, İndir, İnsan, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, İnternet Araçları, İrtica, İsrail, İş adamları | 6 Yorum

Cepte en ucuz şirket belli oldu!

AVEA’nın iddialı “25 kuruştan ucuzum diyen varsa ki var, pahalıdır” kampanyası, maliyet analizi yapma ihtiyacı doğurdu.

AVEA’nın iddialı “25 kuruştan ucuzum diyen varsa ki var, pahalıdır” kampanyası, 3 GSM operatörü için bir maliyet analizi yapma ihtiyacı doğurdu. Zira Türkiye’de 55 milyon abone cep telefonuna yılda 6.5 milyar $ ödüyor. Faturalı en favori tarifeler incelendiğinde AVEA ve “kontrollü” Vodafone abonelerinin Turkcell’e göre avantajlı olduğu net olarak ortaya çıkıyor.

Birkaç haftadır gazete ve televizyonlarda ilginç ve bir o kadar da iddialı bir reklam kampanyası göze çarpıyor. Kampanya, GSM abone sayısı Turkcell ve Vodafone’un gerisinde olan cep telefonu şirketi AVEA’nın. İddiası şu AVEA’nın: “Dakikası 25 YKR’den ucuzum diyen varsa -ki var- pahalıdır.” İddialı bir slogan. Rakiplerini, özellikle pazar lideri Turkcell’i hoplatacak cinsten.

Mobil telefon çok büyük bir sektör. Özellikle Türkiye gibi nüfusu ve nüfus artış hızı yüksek ülkelerde, cep telefonu operatörleri o ülkelerin en büyük şirketleri arasında yer alıyor. Türkiye’de 55 milyon civarında cep telefonu hattı var. 2006 sonu sektör verilerine göre Turkcell yüzde 60 payla pazar lideri. Telsim-Vodafone yüzde 24, AVEA ise yüzde 16 pazar payına sahip.

Rekabet eden 3 şirketten sadece Turkcell halka açık olduğu için, sektörün tamamına ilişkin güncel veri üretebilmek zor. Turkcell rakamlarından yola çıkarak Türkiye’deki 55 milyon GSM abonesinin ayda ortalama 10 Okumaya devam et

Ağustos 13, 2007 Posted by | Araştırma, Cep Telefonu, Diğer, Güncel, Gündem, Genel, Haberler, Son Dakika, Türkçe, Turkiye | 4 Yorum

Londra saldırılarının sorumlusu “Google” ve “Yahoo” fetvaları

 Şeyh Ömer Bekri, İslami otorite boşluğu nedeniyle Müslüman gençlerin “Google” ve “Yahoo”da fetva aradığını söyledi.

Asım Sancaktar / Dünya Bülteni İngiltere’de yasaklanan “Guraba” ve “Muhacirun” hareketlerinin eski lideri Şeyh Ömer Bekri, İngiliz Müslümanlarının İslami otoriteye gereksinim duyduğunu ve bu boşluk nedeniyle Müslüman gençlerin “Google” ve “Yahoo”da fetva aradığını söyledi. Suriye asıllı olan ve halen Lübnan’ın Trablus kentinde bir kütüphanenin yöneticiliğini yapan Bekri, Eş-Şarku’l-Evsat gazetesinde yayınlanan söyleşide, Londra saldırılarının ardında gençlerin internette fetva aramalarının yattığını belirtti. Gençlerin internette okudukları fetvalardan bazılarının Afganistan ve Irak için uygun olabileceğini fakat İngiltere için geçerli olamayacağını ifade eden Bekri, bu durumu yaz sıcağında kışlık elbise giyenin haline benzetti. İslam davetçileri rahatça hareket ettikleri dönemde İngiltere’nin daha güvende olduğunu söyleyen Bekri, davetçilerin gen Okumaya devam et

Ağustos 12, 2007 Posted by | Araştırma, Dünya, Diğer, Güncel, Gündem, Genel, Haberler, Internet, islam, Son Dakika, Türkçe | Yorum bırakın

İşte Sırp katliamının içyüzü

Sırpların Boşnakları sadece katlettiği biliniyor yıllardır ama perde arkası, bulunan toplu mezarlarda yapılan kazılar gözler önüne seriyor. Bosna’da İCMP’nin yaptığı kazılara…

Bu röportajı okurken Avrupa’nın ikiyüzlülüğüne tanıklık edeceksiniz. Sırpların Boşnakları sadece katlettiği biliniyor yıllardır ama perde arkası, bulunan toplu mezarlarda yapılan kazılar gözler önüne seriyor.

Bosna’daki Cenaze Törenlerine katılan İHH İletişim Müdürü Ümit Sönmez, orada yaşanan süreci Dünya Bülteni’ne anlattı.

Sırp katliamının İCMP tarafından nasıl ortaya çıkartıldığına tanıklık eden Ümit Sönmez, “İCMP yetkilileri, sırp vahşetini anlatırken duyduklarımıza inanamadık. Srebrenitsa katliamı sırasında öldürdükleri insanların cesetlerin 13 parçaya bölmüşler ve 50 km arayla 13 farklı yerlere gömmüşler.

Cesetler tanınmasın diye üzerinden dozerler ve iş makineleri ile geçmişler. Bu da yetmemiş gibi, ayrıca ilerde bunları çıkaracak olanların gözlerini korkutmak için de, cenazelerin ceplerine patlamaya hazır bombalar ve mayınlar yerleştirerek bubi tuzağı kurmuşlar.” Okumaya devam et

Ağustos 11, 2007 Posted by | Araştırma, Arşiv, Diğer, Güncel, Gündem, Genel, Haberler, Roportaj, Savaş, Son Dakika, tarih, Türkçe | 3 Yorum

Osmanlı kadını nasıl giyinirdi? Video

Osmanlı kadını köyde, şehirde, evde, törende, çarşıda, düğünde… nasıl giyinirdi ?

Bu ve benzeri sorulara cevap bulabileceğiniz, Türk Tarih Kurumu imzalı belgeseli beğeninize sunuyoruz.

“Geçmişin karelerde donduğu, kuşaklarda değer bulduğu bir hüzün ya da sevinç gösterisi…”

Okumaya devam et

Ağustos 10, 2007 Posted by | Araştırma, Diğer, Güncel, Gündem, Genel, Haberler, Kadın, Osmanlı, Son Dakika, Türkçe, Turkiye, Video | 1 Yorum

Mescid-i Aksa Gerçeği

Bir kısım ayetlerimizi kendisine göstermek için, kulunu bir gece Mescid-i Haram’dan, çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa‘ya götüren Allah Yücedir. Gerçekten O, işitendir, görendir. (İsra 1)

Geceniz Mübarek olsun.. (duha) Okumaya devam et

Ağustos 10, 2007 Posted by | Araştırma, Diğer, Güncel, Gündem, Genel, Haberler, islam, Mescid-i Aksa, Multimedia, Siyonizm, Son Dakika, Türkçe, Video, Yahudiler, İsrail | 1 Yorum

Nazım Hikmet ve Bediüzzaman’ın mezarları..

“Atatürk düşmanı Nazım Hikmet’in mezarını Türkiye’ye taşımak için yıllardan beri büyük gayret sarf edenler, niçin İstiklâl Mahkemeleri mağdurlarının…”

Mehmet Şevket Eygi’nin yazısı

Bediüzzaman’ın, Seyyid Rıza’nın, Âtıf Efendi’nin Kabirleri

YASSIADA Mahkemesi âdil bir mahkeme değildi. Başbakan Adnan Menderes’in, iki bakanının idam edilmeleri cinayet; cumhurbaşkanının, iktidar partisi mensuplarının ağır cezalara çarptırılmaları zulümdü. Aradan uzun yıllar geçtikten sonra, İmralı adasında bir çukura gömülmüş olan Menderes’in cesedi çıkartıldı ve büyük törenle İstanbul’da Topkapı’da yapılmış olan türbeye gömüldü.

İstiklâl Mahkemeleri de âdil mahkemeler değildi. Karakuşî kararlarla binlerce din alimi, tarikat şeyhi, aydın, gazeteci, aşiret reisi, yazar idam edilmiştir.

İskilipli Atıf Efendi bunlardan biridir.

Aradan bu kadar zaman geçtikten sonra, bu kişilerin mezarları açılmalı, cesetleri yakınlarına verilmeli ve onlar üzerinde yazılı taş bulunan kabirlere konulmalıdır.

Bunu yapmak bir insanlık borcudur.

Bu gibi konularda zamanaşımı geçerli değildir. Okumaya devam et

Ağustos 10, 2007 Posted by | Araştırma, Arşiv, Diğer, Gazete, Güncel, Gündem, Genel, Haberler, Son Dakika, Türkçe, Turkiye, Yazarlar | 2 Yorum

İlk Meclisteki adaylar ve aldıkları oy.. Mustafa Kemal Atatürk kaç oy almıştı?

24 Nisan 1920’de yapılan ilk Meclis Başkanı seçimine kaç kişi katılmış ve adaylardan Mustafa Kemal kaç oy almıştı? İşte Mustafa Kemal’in ve rakibinin aldığı oy oranları..

23 Nisan 1920 günü Hacı Bayram Camii’inde toplanan mahşeri kalabalık sesli veya sessiz dua mırıldanmakta tekbir getirmektedir. Milletvekileri dua ederek Meclis binasının önüne gelirler. Burada da topluca dua edilir. Hayırlara vesile olması dilekleriye kurbanlar kesilir.

87 yıl önce İşgal altında bulunduğu için artık toplanamayan İstanbul’daki Meclis-i Mebusan’a mensup çok sayıda milletvekiliyle, yurdun dört bir yanından seçilen belirli üyeler, Ankara’da toplanarak Büyük Millet Meclisi’nin temellerini atmışlardı.İstanbul’un İngilizler tarafından işgal edilmesi, Birinci Meclis’in açılmasına uzanan başlangıcı oluştururdu. İşgal altında bulunan İstanbul’daki geliş Okumaya devam et

Ağustos 9, 2007 Posted by | Araştırma, Arşiv, Diğer, Güncel, Gündem, Genel, Haberler, Siyaset, Siyasetçiler, Son Dakika, Türkçe, TBMM, Turkiye | 7 Yorum

Böyle hayvan görülmedi

Kafası ve arka bacakları tavşan, vücudu ve kuyruğu fare gibi olan, kanguru gibi zıplayan bu hayvan nedir?

Denizli’nin Acıpayam ilçesindeki dağda, kafası ve arka bacakları tavşan gibi, vücudu ve kuyruğu fareye benzeyen, kanguru gibi de zıplayan melez bir hayvan bulundu.
Neye benzediği ve neden bu şekilde olduğu bilinemeyen hayvan, şimdilerde kafeste saklanıyor. İlçeye bağlı Gümüş köyünde dağda geziye çıkan üç kişilik arkadaş grubu içinde yer alan Fuat Turan, ilginç bir yaratık gördü. Turan, önce tavşan zannettiği yaratığa yaklaştıkça şaşkınlığı arttı. Çünkü yaratık, ne tavşana, ne fareye, ne de kanguruya benziyordu. Melez hayvanı yakalayan Turan, ne olduğunu anlayamadığı yaratığı, kucağına alıp evine getirdi.

Evde bir odaya kafes içine konulan yaratık, hiç yabancılık çekmeden evde yaşamaya başladı. Yaratığa su verildi içti, karpuz verildi ve ekmek verildi, yedi. İnsanlardan kaçmadı, aksine evcil bir hayvanmış gibi evin içinde yaşamayı sevdi. Bir aydır beslenen ve görenleri hayrete düşüren yaratık için ilginç yorumlar da yapılıyor. Kimisi tavşan, kimisi kanguru kimisi de fare diyor. Bu yaratığın neye benzediği henüz çözülemedi ancak yaratığın görenleri şaşkına çevirdiği kesin.

Fuat Turan, kafese koyduğu hayvana “Abbas” ismini verdiğini söylüyor. “Abbas”ı karpuz, yaprak ve ekmekle beslediğini aktaran Turan, “Dağda üç kişi geziyorduk. Bir anda arkadaşın ayağı çukura düştü. O çukuru kazdım, hayvan çıktı. Kaçmaya başlayınca yakaladık ve köye getirdik. Bir aydır besliyoruz. Hayvanı, kanguru olarak düşündük ama böyle olmuyor. Kulakları büyük, kanguru olamayacağına göre değişik bir hayvan. Ne olduğunu bilmiyoruz.” dedi.
Okumaya devam et

Ağustos 7, 2007 Posted by | Araştırma, Diğer, Güncel, Gündem, Genel, Haberler, Hayvanlar, ilginç, Son Dakika, Türkçe, Turkiye | 2 Yorum

İlk atom bombası nasıl patladı – Video

ABD’nin İkinci Dünya Savaşı sonunda Almanya, İtalya ve Japonya’nın kurduğu Mihver Devletlerinin Müttefikler tarafından ebediyen ezilmesi için hazırladığı…

ABD’nin İkinci Dünya Savaşı sonunda Almanya, İtalya ve Japonya’nın kurduğu Mihver Devletlerinin Müttefikler tarafından ebediyen ezilmesi için hazırladığı Manhattan Atom Bombası Projesinin deney alanının adı da ilginç seçilmişti: Atomların ayrışması olan fizyon ve birleşmesi olan füzyonu çağrıştıran isimle “Trinity (Teslis)” deney alanı. “Baba, Oğul ve Kutsal Ruh” üçlemesinin adını taşıyan dünyanını ilk atom bombası deney alanı, New Mexico eyaletinin güneyinde İspanyolca adı “Jornada del Muerto-Ölü Adamın Seferi” isimli çölde 16 Temmuz 1945’te yapıldı.

Sabah saat 05:29’da şafak vakti ilk atom bombası patlatıldı ve bunu büyük heyecanla bekleyen 40 bilim adamının gözü önünde muhteşem indifa mantarı göğü hapsetti. Dairesel beton bariyer setleriyle çevrili bombanın konulduğu “masa”, yerden 33 metre yüksekteydi. Hiroşima’da da yere değmeden havada patlatıldı.

DÜNYALAR HARAP OLDU Okumaya devam et

Ağustos 7, 2007 Posted by | Abd, Amerika, Araştırma, Bilim, Diğer, Genel, Haberler, Nuclear Energy, Savaş, tarih, Türkçe, Usa | 2 Yorum

CHP gençliğinin Çanakkale rezaleti!

CHP, gençliği için Çanakkale şehitlerine gezi düzenlenler. Kızlı erkekli bin kadar gencin doldurduğu bir gemide alkol su gibi tüketilir. Sonrası ne mi olur? işte tarihe geçen rezalet!

CHP gençliğinin Çanakkale rezaleti!

Zaman gazetesi yazarı MUSTAFA ARMAĞAN’ın aktardığı insanın kanını donduran bilgiler…

CHP gençliğinin Çanakkale şehitleri rezaleti

Demokrat Parti’nin rüzgârı bile yetmişti CHP’nin irticacı kesilmesine. 23 Nisan 1948’de Topkapı Sarayı Müzesi açılır. 25 Mayıs’ta CHP grubu bir “İslam İlahiyat Fakültesi” kurulmasını kararlaştırır. (”İlahiyat Fakültesi” değil.) 27 Eylül 1948’de Preveze zaferinin 410. yıldönümü ilk defa törenlerle kutlanır.
1 Kasım’da okullara seçmeli din dersi uygulaması getirilir. 14 Ocak 1949’da başbakanlığa ilk ve muhtemelen son defa bir ilahiyat profesörü, Şemsettin Günaltay getirilir. 1 Mart 1950’de Türk büyüklerine ait türbelerin açılmasını mümkün kılan 5566 sayılı kanun kabul edilir vs.

Ne demek istiyorum? CHP işine geldiği zaman dinciliği kimselere bırakmaz, işine gelmediği zaman da laikliğin kalesi olarak boyar gövdesini. Nitekim Gazi Mustafa Kemal 8 Nisan 1923’de ortaya attığı 9 Umde’nin ikincisinde kurulacak Halk Fırkası’nın sırtına ‘Hilafeti koruma görevini’ yüklemiyor muydu? Korudu mu?

Bugün halkın Çanakkale’ye akınını görüp de dudak bükenlerin iktidar ellerindeyken şehitliklere bir tek çivi çaktıklarına şahit olunmuş mudur? Düşünün, Çanakkale anıtı için adım atılması bile Adnan Menderes hükümeti sayesinde mümkün olabilmiştir.

Çanakkale, Tek Parti döneminde belki de bir tek Mustafa Kemal’in “Anafartalar kahramanlığı” sayesinde tamamen unutulmaktan yakayı kurtarmış, yıllar boyu cılız resmi toplantılarla baştan savılmıştır. Tek Parti devrinde res Okumaya devam et

Ağustos 5, 2007 Posted by | Araştırma, Çanakkale, Diğer, Güncel, Gündem, Genel, Haberler, Siyaset, Son Dakika, tarih, Türkçe, Turkiye | 1 Yorum

Kanuni ve Sinan’ın İstanbul sırrı ne?

“O sultanın adı Süleyman olur da âb-ı hayatın ardına düşmez mi? Biraz araştırır; çalı çırpının altını karıştırır ve yer altına saklanmak isteyen bu suyun gövdesinin bir kısmına…”

Kanuni ve Sinan İstanbul’u susuzluktan nasıl kurtarmıştı?

Bir seher vakti dolaşmak diledi Sultan’ın gönlü. Kâğıthane’ye gidip safa eyleyelim, deyü ferman buyurdu. Burada ıssız kırları gezerken yolu yemyeşil bir vadiye düştü. Yerler çimenle kaplıdır ama garip; bir vadi olmasına rağmen ortada akarsu namına bir iz görünmemektedir. Garip iş, diye söylenir Sultan, halbuki suyun yatağı var amma kendisi sırra kadem basmıştır. Aklına hemen bir yerlerde gizlenen ve varlığını kaybettiren “âb-ı hayat” gelir.

O sultanın adı Süleyman olur da âb-ı hayatın ardına düşmez mi? Biraz araştırır; çalı çırpının altını karıştırır ve yer altına saklanmak isteyen bu suyun gövdesinin bir kısmına orada rastlar. Tıpkı sevgilisine kavuşmuş bir âşık gibi bakar ona. Mimar Sinan’ın kendi deyişiyle, “saadetlü pâdişâh-ı âlem-penâhın bu âb-ı musaffâya hibâb-âsâ nazarı” düşer.

Hemen emirler yağdırır etrafına. ‘Bu ‘kaçkın’ suyu İstanbul’a isterim” der ve ekler: “Dünyanın susamışlarını suya kandırmak, kana kana su içmelerini temin etmek işi tez elden yapılsın.” Sonra yeni bir hayrın kapısını çaldığının vicdanî huzuru içinde atını sarayına doğru sürer. Gereken yapılacaktır nasıl olsa.

Sarayına dönmekte olan Sultan Süleyman bu defa devlet adamlarını toplar etrafına. Neyi emir buyurur bilir misiniz? İstanbul’un vaktiyle nasıl geli Okumaya devam et

Ağustos 1, 2007 Posted by | Araştırma, Arşiv, Diğer, Güncel, Gündem, Genel, Haberler, tarih, Türkçe, Turkiye | Yorum bırakın

Atatürk: ‘Ben namussuz muyum?’

“23 Nisan 1920’de Ankara’da ilk Meclis açılmış, Kurtuluş Savaşı’nın başlaması yolunda önemli bir adım atılmıştı. Mustafa Kemal Paşa, o dönemin şartları gereği hem…”

Ünal TANIK’ın yazısı

23 Nisan 1920’de Ankara’da ilk Meclis açılmış, Kurtuluş Savaşı’nın başlaması yolunda önemli bir adım atılmıştı.

Mustafa Kemal Paşa, o dönemin şartları gereği hem Meclis, hem hükümet başkanlığı görevini yürütüyor, aynı zamanda da Başkumandan olarak bütün yetkileri elinde toplamıştı. İcra Vekilleri Heyeti (Bakanlar Kurulu) ve reisinin, gizli oy ve mutlak çoğunlukla Meclis’te seçilmesi yolundaki kanunun kabul edilmesi ile bakanlar 10 Temmuz 1922’de teker teker istifalarını sundular.

Ertesi gün, Müdafa-i Hukuk grubu idare heyeti, Mustafa Kemal Paşa başkanlığında toplanıp konuyu ele aldı. Uzun tartışmalar oldu. Yeni hükümeti Nafia Vekaleti’nden (Bayındırlık Bakanlığı) istifa eden Rauf Orbay’ın kurmayı yolunda fikir birliği oluştu.

O zamana kadar, muhaliflerle Mustafa Kemal taraftarları arasında hep arabuluculuk yapması ile tanınan Rauf Orbay, bütün milletvekillerinin gönlünü kazanmıştı. Bir taraftan muhalifler, bir taraftan da Mustafa Kemal Paşa’nın yakın arkadaşları Rauf Bey’den bu görevi kabul etmesini istiyordu.

Rauf Bey ise arkadaşlar arasından başka birinin bulunup görevin ona verilmesi gerektiğini söylüyordu.

Bakanların istifa etmesinin üzerinden üç gün geçtikten sonra, Mustafa Kemal Paşa, Rauf Bey’i Meclis’teki odasına davet etti. “Rauf Bey kardeşim” diye söze başladı:

“Niçin istinkaf ediyorsun (çekimser duruyorsun, kabul etmiyorsun) ki, Meclis senin üzerinde duruyor. Başka birini seçmek istemiyor. Anarşi olacak. Kabul etmeyişinin sebebi ne?”

“Söyleyeyim Paşam” diye söze başlayan Rauf Bey, “Cehennem Değirmeni” isimli siyasi hatıralarında şöyle anlatıyor: Okumaya devam et

Temmuz 19, 2007 Posted by | Araştırma, Diğer, Güncel, Gündem, Genel, Haberler, Son Dakika, tarih, Türkçe, Turkiye | Yorum bırakın

Nuh’un Gemisi nerelerde arandı?

Nuh’un gemisini araştıran son ekibin içinde yer alan AÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Başaran, gemininbugüne dek arandığı yerleri açıkladı.

Selçuk Aval –

İnsanlığın, bulunmasını merakla beklediği en büyük kayıplardan olan Nuh’un Gemisi’nin yeri hakkında antik çağlardan bugüne kadar gelmiş birçok değişik görüş bulunuyor.

Atatürk Üniversitesi (AÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Cevat Başaran, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Nuh’un Gemisi’nin yeri hakkında değişik düşünceler bulunduğunu belirterek, ”Kimi Karadeniz’de kimi Ağrı Dağı’nda olduğunu söylüyor” dedi.

İnsanlığın en büyük meraklarından biri olan Nuh’un Gemisi’nin bulunması için çok sayıda araştırma yürütüldüğünü, ancak bunların hiçbirinden sonuç alınmadığını bildiren Başaran, ”Özellikle Hristiyanlar İncil’deki büyük tufanla ilgili bilgileri doğrulamak için geminin Ağrı Dağı’nda olduğunu ifade ediyorlar” diye konuştu.

Ağrı Dağı’nda değişik dönemlerde Nuh’un Gemisi’nin arandığını hatırlatan Başaran, şunları kaydetti: ”Amerikalı bir araştırma grubu ile 2001 yılında Ağrı Dağı’nda Nuh’un Gemisi için yüzey araştırması yaptık. ABD’li Arclmaging adlı araştırma birliğiyle bu yıl da yeniden araştırma yapmak için anlaşma yaptık. Eğer Ankara’dan gerekli izinler alınırsa temmuz ve ağustos ayları içinde 15 günlük yeni bir araştırma çalışmasına başlayacağız.”

-”AĞRI DAĞI RANT KAPISI”

Özellikle bazı yabancı araştırmacıların Nuh’un Gemisi’nin araştırılmasını rant kapısı olarak gördüklerini öne süren Başaran, ‘İşin içinde misyonerlik de var. İncil’de geçen bazı düşünceleri doğrulmak için çalışma yapıyorlar ve bu yönde insanlardan para topluyorlar” dedi.

Nuh’un Gemisi’ni bulmak için birçok grubun Ağrı Dağı’nda araştırma yapmak istediklerini belirten Başaran, ”Biz bunlara yardımcı olacağımızı söyledik. Faka Okumaya devam et

Haziran 30, 2007 Posted by | Araştırma, Diğer, Güncel, Genel, Haberler, Türkçe, Turkiye | Yorum bırakın

‘Derin devlet, Devletin ta kendisidir’

İki hafta içinde yaşanan gelişmeler “derin devlet” tartışmasını tekrar başlattı. Emekli askeri hakim Dr. Ümit Kardaş “derin devlet”i anlattı…

• Devleti ben kurdum diyen ordu, toplumu dizayn etmeye çalışıyor
• Gücünün devamı için şeriat, bölünme gibi tehlikelere ihtiyacı var
• Bugün, siyasi partilerdeki lider sultası da askeri vesayeti besliyor
• TSK, toplum mühendisliği için siyasilerle, STK’larla ittifaklar kuruyor
• Derin devlet, Osmanlı’dan devam ettirdiğimiz bir anlayıştır. Toplumu reşit saymaz

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, geçen hafta bir gazeteye verdiği demeçte, derin devleti kastederek “Ümraniye’ye bakın” dedi. Bu adrese yapılan baskında 27 el bombası, TNT kalıpları ve fünye bulunmuştu. Soruşturma sonucu Kuvayi Milliye Derneği kurucularından emekli astsubay Oktay Yıldırım, Mustafa Öztürk ile emekli yüzbaşı Muzaffer Tekin tutuklandı. Muzaffer Tekin ismi, Alparslan Aslan’ın Danıştay üyelerine düzenlediği silahlı saldırıya da karışmış, azmettirici olduğu ileri sürülmüştü. Ayrıca, Susurluk davasının 12 Şubat 2001’deki duruşmasında eski Özel Harekat Dairesi Başkan Vekili İbrahim Şahin, eski MİT görevlisi Korkut Eken, eski İstanbul Sheraton Oteli gazinosu ortaklarından Sami Hoştan gibi sanıkların arkasında otururken görüntülenmişti. Yine bu davanın kilit isimlerinden emekli Tuğgeneral Veli Küçük ile birçok kez telefon görüşmesi yaptığı belirlendi. 

Gözlerin yeniden derin devlete döndüğü diğer bir gelişme ise Sedat Bucak ve aşireti oldu. Ankara’da, “Kaldırım Operasyonu” çerçevesinde çok sayıda tüfek, tabanca ve sahte belgeler ele geçirildi. Aralarında Sedat Bucak’ın şoförü ve danışmanın da bulunduğu 19 kişi gözaltına alındı. Bazılarının üzerinden sahte JİTEM kimliği çıktı. Susurluk Davası nedeniyle 1 yıl 15 gün hapis cezası alan Bucak Okumaya devam et

Haziran 30, 2007 Posted by | Araştırma, Diğer, Güncel, Gündem, Genel, Haberler, Siyaset, Türkçe, Turkiye, Yazilar | 1 Yorum

BELGESELLER / Dört Büyük Halife – Video

BELGESELLER/Dört Büyük Halife Hz. Ebu BEkir (ra)

Dinle/ İzle

BELGESELLER/Dört Büyük Halife Hz. Osman (ra)

Dinle/ İzle

BELGESELLER/Dört Büyük Halife Hz. Ömer (ra)

Dinle/ İzle


DÖRT HALİFE DÖNEMİ VE ALTINÇAĞ

Hz. Muhammed (sav)’in vefatından sonra yaşanan “Dört Halife Dönemi”, İslam dininin Arap Yarımadasının sınırlarını aşarak yaygınlaştığı bir dönemdir. Parlak zaferlerin kazanıldığı ve Müslümanların huzur ve refah içinde bir hayat sürdürdükleri bu dönem, Peygamberimiz (sav)’in müjdelediği Altınçağ’ın geçmişteki güzel bir örneğidir.

Bu dönemde İslam Devleti’nin sınırları batıda Trablusgarp, doğuda Horasan ve kuzeyde Kafkasya’ya kadar genişletilmiş; böylece Arap Yarımadası dışına taşan İslamiyet, Asya ve Afrika’daki çeşitli milletlerce benimsenmiştir. Kurulacak olan yeni İslam devletlerinin siyasi ve hukuki temelleri de bu dönemde atılmıştır. Sırasıyla halife olan Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali, Peygamber Efendimiz (sav)’in yolunu izlemiş, Kuran ahlakının hakim olduğu adil düzeni daha geniş bir coğrafyaya yayarak devam ettirmişlerdir. Bu nedenle Dört Halife Dönemi, “Doğru Yolda Giden Olgun Halifeler Dönemi” anlamına gelen “Hulefa-i Raşidin Dönemi” olarak adlandırılır. Halifeler seçimle başa getirildikleri için aynı dönem ‘Cumhuriyet Devri’ şeklinde de tanımlanır.

ALTINÇAĞ’DA YAŞANACAKLAR

Dört Halife Dönemi’ndeki Altınçağ benzeri ort Okumaya devam et

Haziran 30, 2007 Posted by | Araştırma, Ümmet, belgesel, Diğer, Genel, israel, Multimedia, tarih, Türkçe, Video | Yorum bırakın

İnternet Sosyalizasyonu Öldürüyor

Dr. Arısoy:İnsanlar aynı evin içinde ama ‘mutfakta buluşalım’ diyorlar

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özden Arısoy, internetin yanlış kullanımının sosyalizasyonu ortadan kaldırdığını söyledi.
Doç. Dr. Arısoy, Türkiye’de aile yapılarının çözülmeye, boşanmaların artmaya, tahammül oranlarının azalmaya başladığını ifade etti.

Türkiye’nin hızlı değişim geçiren bir toplum olduğunu vurgulayan Arısoy, şöyle devam etti:
“Türk toplumu göçebelikten şehir hayatına, şehir hayatından da endüstrileşmeye çok hızlı geçmiştir. Bizim bir özelliğimiz, değişime çok çabuk uyum sağlıyoruz. Çok çabuk uyum sağlarken de bazı özelliklerimizi çok hızlı kaybediyoruz. Hızlı değişim, toplumun temel değerlerinin de hızlı bir şekilde yitirilmesini beraberinde getirdi.”

Türkiye’nin bilişim teknolojisindeki yeniliklere de çok hızlı ayak uydurduğunu, internet teknolojisinin de bunlardan biri olduğunu anlatan Arısoy, konuşmasına şöyle devam etti:

“İnternet, dejenerasyonu hem artırdı hem azalttı. İnternete girdiğiniz zaman sanal bir dünya var. Sanal ilişkiler var; yüz yüze, karşı karşıya değilsiniz. Sohbet yapıyorsunuz, karşınızdakinin içsel dünyasından yüz ve mimiklerinden hab Okumaya devam et

Haziran 29, 2007 Posted by | Araştırma, Dünya, Diğer, Güncel, Gündem, Genel, Haberler, Internet, Psikolog, Psikoloji, Sağlık, Türkçe, Yazilar, Yaşam | 1 Yorum

CIA’nın Türkiye raporu!!

CIA, dün binlerce sayfadan oluşan gizli belgelerin üzerindeki gizliliği kaldırarak ilk kez halka açıkladı. İşte CIA belgeleri üzerinden Türkiye!
CIA’nın gizliliği kalkan dokümanları ABD’nin Türkiye konusundaki öngörüsünü açıkça ortaya koydu..

Bunlar arasında en ilgi çekeni Castro’nun öldürülmesi için CIA tarafından 1960’da yapılan suikast girişimiydi.

CIA’nın arşivlerine konuyla ilgili bilgi almak için girdiğimizde Türkiye konusunda gizliliği kaldırılmış birçok dokümana rastladık. Türkiye raporları Amerika’nın Türkiye’ye bakışı konusunda çok önemli ipuçları veriyor. Yüzlerce sayfadan oluşan dokümanlar arasında Türkiye için en ilgi çekenlerden biri, 1990 yılında dönemin ABD Başkanı George H. Bush’a (Baba Bush) iletilmek üzere hazırlanan “İslami Fundamentalizm” raporunun Türkiye bölümü ABD istihbaratının Türkiye’de siyasal İslam’ın yükselişini yıllar önce öngördüğünü ortaya koyuyor. İşte rapordan çarpıcı ifadeler:

* Türkiye’de Anayasa, İslami partilerin şeriatı desteklemesini yasaklıyor. Ancak dindar Müslümanlar olan Özal ve birçok bakanı İslam’ı politik kazanç için kullanıyor. Laik kesim olan aydınlar, ordu, batılılaşmış aileler küçük bir grup olm Okumaya devam et

Haziran 29, 2007 Posted by | Araştırma, Dünya, Diğer, Güncel, Gündem, Genel, Haberler, Siyaset, Son Dakika, Türkçe, Turkiye | Yorum bırakın

CIA raporunda PKK sansürü!

CIA, hazırladığı PKK raporunda örgütün kuruluşuna ilişkin tüm bilgileri sansürledi.

CIA bundan tam 19 yıl önce “Irak, Türkiye, İran: Kürt Ayaklanmaları” başlıklı, 32 sayfalık çok gizli bir rapor hazırladı. Bilgi Edinme Yasası kapsamında 2002 Ocak ayında kamuya açılan 1 Mart 1988 tarihli bu raporda, üç ülkedeki Kürt hareketlerin geçmişleri ele alınıyor ve gelecek hakkında tahminlerde bulunuluyor.

3 sayfa simsiyah

Bu raporun bizi en çok ilgilendiren yönü PKK’nın ortaya çıkışı ve gelişmesini anlatan üç sayfanın tümünün simsiyah olması. Öyle ki, CIA’nın sansürcüleri, raporun başındaki “içindekiler” bölümünde Türkiye ile ilgili kısmı bile karartmışlar. Yani raporun adında Türkiye var ama içinde pek yok. Raporda PKK ile ilgili olarak, sadece, örgütün Batı Avrupa faaliyetleri kısmen yayınlanmış. Buna karşılık Irak ve İran Kürt hareketleriyle ilgili bölümlere pek dokunulmamış. CIA’cıların, PKK konusundaki bilgi ve analizleri neden “ABD’nin ulusal çıkarlarına aykırı” görüp gizledikleri çok ciddi bir soru olarak önümüzde duruyor.

Bu raporda Kerkük konusuna geniş yer ayrılmış olması da ilginç. Şöyle deniliyor: “Bağdat, Türkiye’nin, Kerkük’teki petrol bölgelerine el koymak için Kürtlerin çıkardığı huzursuzluğu bahane etmesinden kaygılı. Iraklılar, Osmanlı Devleti döneminde Türkiye’ye ait olan petrol zengini bölgeyi geri almak isteyen Türklerin, eğer Irak İran’a savaşta yenilirse, her an uygulamaya konulabilecek planları olduğuna inanıyorlar.”

‘Bağımsız Kürdistan zor ama mümkün’

Bu rapordan dört yıl sonra ABD’nin önde gelen tüm istihbarat kurumları bir araya geldi ve uzun bir çalışmanın ardından “Kürtler: Artan Umutlar, Eski Kaygılar” (The Kurds: Rising Expectations, Old Frustrations) başlıklı 17 sayfalık gizli bir raporu, 1 Eylül 1992 günü kaleme aldılar. Bilgi Edinme Yasası gereği Kasım 2000 tarihinde, bazı bölümleri sansürlenerek kamuya açıklanan raporda Irak, Türkiye, İran başta olmak üzere Kürtler hakkında bilgiler veriliyor ve buralardaki Kürtçü Okumaya devam et

Haziran 29, 2007 Posted by | Araştırma, Diğer, Dua, Güncel, Gündem, Genel, Haberler, Pkk, Türkçe, Yorumsuz, Zionism | Yorum bırakın