VaTaN

► "Mahzenden Göklere" ◄

Neden Hz.Ali değil de Hz.Ebubekir?


Okurun sorusu ilginç: “Neden ilk Hz. Ali değil de Hz. Ebubekir halife tayin edilmiş? Ancak ilahiyatçcı Prof. Süleyman Ateş’in bu soruya verdiği yanıt sorudan daha ilginç:

Prof. Süleyman Ateş‘in bugünkü köşesi

Neden önce Hz. Ali değil de Hz. Ebubekir Halîfe oldu?

Hocam, bize biraz Hz. Muhammed sonrası dönemi anlatmanız mümkün mü? Meselâ neden ilk Hz. Ali değil de Hz. Ebubekir halife tayin edilmiş? Açıkçası Hz. Muhammed sonrasını çok merak ediyorum, ama size tam bir soru yöneltebilecek kadar birikimim yok. Çağla Çayır

CEVAP: Evladım, bu konu seni neden ilgilendiriyor? 1400 yıl önce vuku bulan siyasi bir olayı bu güne taşımak ne fayda sağlar? Tarihin seyrini mi değiştireceksiniz? Bunu kaşıyanlar, sadece bölünmeye hizmet etmiş olurlar. Şunu iyi bilin ki İslâm’da saltanat yoktur. Bir kere Hz. Ebubekir tayin edilmedi, seçildi. Hz. Peygamber’den sonra niçin Ali halife olacakmış? Peygamber saltanat mı kurdu ki amcasının genç oğlu ve damadı Ali halife olsun? Eğer Hz. Ali Peygamber’in damadı ise Ebubekir ve Ömer de onun en yakın arkadaşı ve kayınpederleridir. Ebubekir’in de, Ömer’in de kızı Peygamberimizle evli idiler. Osman ise ardı ardına Peygamberimizin iki kızı ile evlendiği için kendisine Zinnureyn (iki Nur sahibi) sıfatı verilmiştir. Hz. Ali onlara göre daha gençti. Allah önce Peygamber’in mağara arkadaşı Ebubekir’i halife yapmakla İslâm’da saltanat olmadığını gösterdi. Eğer Ali halife olsaydı hiç kuşkusuz teokratik bir saltanat kurulacaktı. Her şey Allah’ın takdirine bağlıdır. Allah öyle nasib etmiş. Dört halifenin dördü de Peygamber’in çok yakın arkadaşı idi. Bunların Peygamberimizin ardından yönetici olmalarını Allah takdir buyurmuştur. Yaşlarına ve tecrübelerine göre önce Ebubekir, ardından Ömer, ardından Osman, ardından da Ali Halife seçilmekle bu İlâhî takdir yerini bulmuş ve halk yönetiminin temelini ve ilkelerini koymuş olan Hz. Muhammed’in dini de saltanat sistemine çevrilmemiştir. Peygamberimizden sonraki dönemi öğrenmek istiyorsanız Ahmet Cevdet Paşa’nın “Kasas-ı Enbiyâ”sını, Taberî’nin “Milletler ve Hükümdarlar Tarihi”ni okuyun.

Temmuz 1, 2007 - Posted by | Ümmet, Diğer, Dosya, Genel, Haberler, islam, SoHBeT, tarih, Türkçe, Yazilar

39 Yorum »

  1. Hakikati inkar edenler ister Prof. olsun ister sadece Hocca olsun ,iste böyle cevap verirler.Oysa Allah Peygamberizin Veda Haccinda Cebrail as. ile Peygamberimize Islamiyeti tamamlamasi icin Vahiyi iletmistir.Peygamberimizde Mekke ile Medina arasinda cölde bulunan Gadhir humda insanlari topluyarak söyle buyurdu.( cok kisaltilmis yazicam )Ben kimin Mevlasiysam bundan sonra Alide onun Mevlasidir duyanlar duymuyanlara iletsin.Ve ebu bekir ile ömer oradaydilar ve Hz aliyi kutlamislardi ama sonra peygambere allahin emirine karsi geldiler saltanat ugruna.Ayrica Ebu Bekir secilmedi Ömerle kendi aralarinda paylastilar yani ebu bekiri ömer halife ilan etti ,Peygamberimizin ailesi Ehli beyt onun cenazesinin defni ile mesgul iken.Bu ne büyük küfürdürkü Allahi yalanlarina alet ederek bilmiyenlerin, süslü cümlelerle ,gözlerini dahada körlestirip hak yoldan uzaklasmasina sebeb olmak.Ama Allah o sözde islam prof.gibilerin hakkinda kurtanda acikca beyan etmistir.Allah öyle insanlardar yüzünü cevirir ,onlari dogru yola cevirmez ve onlarin kulaklarini sagir gözlerini kör ve kalblerini mühürliyerek kendi inanclarinda güclestiri ve her attiklari adimla islamdan dahada uzaklasirlar.istedikleri kadar namaz kilsalar yada oruc tutsalar.dogru ebu bekirin kizi peygamberimizin karisiydi ama gercek karisi hic olmadi olsaydi cocuklari lurdu.Peygamberimizin gercek hanimi hasta oldugu bir vakitte ebu bekir kizini götürdü ve peygamber geri ceviremedi.Daha cok bir ev islerinde yardimci olan bir kadindi.Ama sünniler onu cok sever cünki peygamberimizin vefatindan sonra Ehli beyte Hz aliye karsi cok savasti ve kötülükleri oldu.Zaten Türkiyedeki sünnilerin ilimve bilim kaynaklari Ehli beytin katillerinden oldugu icin professorda ,hoccasida ögreciside siyasetciside böyle cevablar verirler.Kimse peygamberimziin hak ve öz sünnetini onun ailesinden baska bilemez Hz Hasan as. peygamberimizin torunu hilafet ugruna zehirlenmesi icin adamlara para yagdiran Muaviye allahin laneti onun üzerine olsun.Hz Aliyi kufe camisinde secdeye giderkern ensesinden zehirli kilicla yaraliyarak ölümüne sebeb olan yine Muaviye lanetullah sorumludur.ama sünniler muaviyeye bey diye hitap ederler ,sebebide yazmistim,ilim kaynaklari ehli beyt katillerindendir.
    Benden sonra size iki pahi bicilmez emanet birakiyorum,biri Kurani Kerim digeri ise Ehli Beytimdir,bunlar asla birbirinden ayrilmaz Nuh as. gemizi misalidir.Bunlara sarilan kurtulacaktir.
    Ehli Beyt : Hz Muhammed sav. , Hz Ali ,Hz Fatime as.,Hz Hassan as., Hz Hüseyin as.!!!
    Kiyamete kadar istediginiz kadar yalanlarinizi yayin ve hakki inkar edin.Bakalim Ailesinin katillerini koruyan ve onlarin ileri sürdügü yanlis sünnetleri uyguluyanlari Peygamberimizi ümmeti olarak kabuledecekmi? ASLA

    Yorum tarafından Zeynel | Temmuz 7, 2007 | Cevapla

    • allah sana akıl versin hidayet versin.Hz Peygamber orada takriben 120 bin sahabiye hitap etti, eğer öyle dedi ise o sahabiler hz ömerin dediğinemi giderdi yoksa Peygamberin dediğine mi..hoca efendinin tarzını beğenmeye bilrisniz ancak doğru bu.. Efendimizin dostlarını, arkadaşlarını ve talebelerini neye benzetiyorsunuz.Talebesine kötü derseniz hocasınıda kötülemiş olmazmısınız. Rasülullah onlara her doğruyu öğretti her hali bilen, mucizelerin sahibi bir peygamber kendisinden sonra sizin dedikleriniz bilmezmiydi.Salatanat düşkünü persi-şiiler sizi..inanın Allahın azabı büyük olur.kuran övmüş, sünnet övmüş yazık yazık

      Yorum tarafından serkan | Temmuz 9, 2009 | Cevapla

      • 120 bin sahabi evin dışındaydı gerizekalı.

        Yorum tarafından osman | Eylül 22, 2011

    • heralde size haberler biraz gec ulasiyor ki 1400 yil onceki meseleyi simdi tartisiyorsunuz bu mesele ozmanan hal oldu bitti gitti siz simdi mi hal etmesye calisiyorsunuz

      Yorum tarafından abdullah nazari | Mayıs 16, 2012 | Cevapla

    • allah senden razı olsun güzel insan allah ne muradın varsa versin allevi neden camiye gitmez diyolar allevinin camile sorunu yok cami taştan yapılan mekan allevinin sistemle hoca efendiyle sünü kardeşlerimizin kendine göre uydurduğu allah dostu dedikler gerçek anlamda allah şahidimdirki tövbe etmeseler doğruları çok iyi biliyolar makam sevdasına kapıldıkları için doğruyu söylemiyolar doğruları saklayan ziynete Hz.MUKAMET a.ş ŞEFATİNE NAYİL OLMUCAKLAR ONLAR AVUKATLIĞINI YAPTIĞI ÜMEYE OĞLARININ YANINA GİDİCEKLER ZEYNEL KARDEŞİMİN ALLAHA VEDE EYLİBEYİTİ ŞAHİDİM OLSUNKİ DOĞRUDUR BU SÖZLERİ ALLAHI ŞAHİT ETMEK KOLAY DEĞİLDİR YÜZLERCE EN UFAK BİR YANLIŞIM BENİM AYRETE YANMAMA SEBEB OLUR AMA BENDEKİ EYLİBEYİT SEVGİSİ DOĞRU OLANI DÜŞÜNDÜM İÇİN VEDE BÜTÜN VELİLER EVLİYALAR EYLİBEYİT AŞIKLARIDIR ÖMERDEN OSMANDAN BEKİRDEN EVLİYA OLMAZ ARAŞTIRIN VEDE ÖRENİN HOCA EFENDİLERE BİYAT ETMEYİ BIRAKIN YEMİN OLSUNKİ BENİM EYLİBEYİTİM NUHUN GEMİSİNE BENZER ONA BİNENLER KURTULUŞA ERER.AKŞAMAKADAR NAMAZ KILMAK BOŞ ABDEST ALMAK BOŞ HACA GİTMEK BOŞ NAMAZ ALLAHI KALPTE YANAN BİR ATEŞLE VEDE ONUN SAF KILDIĞI EYLİBEYİTİ SEVMEK VEDE RUKİ SECDE ETMEKTİR ONUN MEKANI KALBİNDEDİR ONUN YÖNÜYOKTUR DOĞU BATI KUZEY GÜNEY HERYERDE YANİ KIBLE DEDİKLERİ TAŞTAN YAPILAN BİR EVDİR KIBLE ARAR İSEN KIBLE SENDEDİR VEDE ÖMER KURANI TOPLATIP ALAHIN EYLİBEYİTE İNDİRDİĞİ SÜRELERİ YAKMIŞTIR.

      Yorum tarafından CEBRAİL | Aralık 19, 2012 | Cevapla

    • öyle bi cümlelerle anlatmışki, .. mübarek zeynel efendi sanki ehlibeytten ve onlarla yaşamış…
      haşa..
      sen yanlarındamıydın gerizeka haa!!!!!!!
      bilirkişi gibi raporu gibi yazılarla gençleri kandıran şeytanlar gibisin.. bakalım acaba öte tarafrta sizin gibi bidatçılara allah tarafından ne hüküm verilecek.. peygamber zaten kabul etmicekete sizi.. ali bile yandaşı olarak, sizi kabul etmicek. adam en ufak bi ititraz etmediği halde siz 1500 yüzyıldır hala havlamaya devam edin bakalım gereksiz millet.. sizi gidi cehennem zebanileri . içinizde sakladığınız bu pislik zehri kudurk köpekler gibi salya akıta akıta anlatmanız zaten şeytanın izinden gittiğinizi gösterir.. ömerle ebubekir hilafet düşkünüydü anlaşıp ali nin hakkını yediler……. vah vah .. çok üzüldüm…çok hak yemişler ama alinin sesi çıkmamış,, sizin niye çok çıkıyo.. ali bugün dirilse vallahi ve billahi sizi kafir ilan eder bee.. kanı bozuk insanlarr.. böyle önemli bi konuda nasılda utanmadan kalkıp peygamber ve ailesine dil uzatarak iftira tarsınız…. cesarete bak.. allahtan utanmaz kuldan sakınmazlar güruhu. allahın düzenini bozmaya kalkmakla yahudi gibi olduğunuzun farkında bile değilsiniz. ehli sünnet vel cemaatten ayrı bi görüş ortaya atıp şii mezhebini oluşturdunuz ve milyanlarca masum müslümanı bu hurafelere inanmasını sağlayarak dininden ettiniz. bu vebalin ağırlığına dağlar dayanmazken sizler dayanıyorsunuz…öylemi!!!
      tadın öyleyse cehhennem azabını, aklınız o zaman başınıza gelir ama iş işten geçer.. tarih ve islamiyet ve tabiiki yüce rabbim, emrine karşı geldiğiniz için sizleri asla ve asla kabul etmeyecek ve bağışlamayacaktır

      Yorum tarafından serkan | Ocak 18, 2013 | Cevapla

  2. helal osun yazana yazdiginiz hepsi dogru allahim herzaman dogruyu görmeye nasip etsin

    Yorum tarafından sabahat | Temmuz 19, 2007 | Cevapla

  3. Prof. Süleyman Ates CEVAP: Evladım, bu konu seni neden ilgilendiriyor? Cok komik ya gülmem geldi :). sana Professor diyeni n allah belasini versin.

    Yorum tarafından hidir | Temmuz 21, 2007 | Cevapla

    • HOCA EFENDİ DOĞRUYU ÇOK İYİ BİLİYOSUN SANADA ÖMER OSMAN EBU BEKİR MUVYE EBU SUFYANIN ŞEFATİNE NAYİL OLASIN İLİMSİZ GİDİLEN YOLUN SONU KARANLIKTIR HOCA ,

      Yorum tarafından CEBRAİL | Aralık 19, 2012 | Cevapla

  4. ben sunniyim ama hazreti alimi cok seviyorum ve suleyman ates sana da cok kiziyorum..insanlara hele aydin muslumanlara bu sekilde yaklasamazsin.

    Yorum tarafından tugba | Ağustos 17, 2007 | Cevapla

  5. Selamlar. Ben bir Azeriyim. Allah senden razi olsun hic olmazsa bu dunyada goruruken gozleri kor olanlar bunlari okusun ve dogru yolu bulsunlar. O ki kaldi PROFOSOR(Suleyman Ates)efedi sizin gulmek yok derin-derin dushunub aglamaniz gerek.

    Yorum tarafından SHAIG | Ağustos 19, 2007 | Cevapla

  6. Hz.ALiyi azicik sevenler sayanlar Peygamberin yolundan giderlerdi.Hz.Alinin Islam icin verdigi savasi mücadeleyi görüp onun islami yasadigi gibi islami yasarlar peygamberimize tabi olurlar ve HZ.ALININ yaptigi gibi namazlarini dosdogru kilarlar oruclarini eksiksiz tutarlar zekatlarini da verirler di.
    Tabiri caiz ise Imama kizip orucu bozmazlardi.
    ve ayrica kendilerine ayri bir inanis din yaratmazlardi.Allah dostlarini birbirine düsman gösterenler iftiralarina kendilerini inandiranlar dini bölmek istiyenler yine bunun Hesabini Allaha vereceklerdir.

    Elbetteki Hz.Ali güclüydü zekiydi dirayetliydi..
    Onun yapmadigi iktidar kavgasi 1400 yil sonra kimlere düstü?

    Yorum tarafından kader | Ekim 1, 2007 | Cevapla

  7. yav süleyman ateş sen de ne çelişkiler varmış hem bu iş allahın takdiri iledir diyerek kafana göre bi yorum yapıyorsun hem de hz ali ik halife olsaydı teokratik saltanat olacaktı diyerek iftira atıyorsun

    vallahi hz ali halife olsaydı saltanat olmazdı çünkü asıl saltanatı umeyyeoğulları yapmıştır zaten

    Yorum tarafından neyneva | Temmuz 3, 2008 | Cevapla

  8. yaziklar olsun bu cirkin sozleri soyleyen yazan yorumculara siz kim oluyorsunuz ki bir profa bu kadar asagilayaci kelimeler kulaniyorsunuz hocam ne yazmisa ne soylemisse agzina diline saglikhocam durmak yok yola devam seni kimse yildiramaz bizler senin arkandayiz sen cahillerin sozune bakma peygamber efendimizede cok laf ve tas attilar ama yinede davasindan donmedi yolunuz acik olsun cahil ve kendini bilmiyen yorumcularda kahr olsun

    Yorum tarafından ali | Eylül 26, 2008 | Cevapla

    • sen varya bilgisiz salağın tekisin

      Yorum tarafından osman | Eylül 22, 2011 | Cevapla

    • Hz.peyganberi gördüğü halde iman etmeyen bürsürü insan var sizin prof onlardan biri ona sadece acıyorum .

      Yorum tarafından CEBRAİL | Aralık 19, 2012 | Cevapla

  9. hepinizin şöyle bir sirkelenseniz çok iyi edersiniz ?

    öyle yada böyle.Bir tarafın söylediğini kabul edersek kim kime ne verecek ne değişecek.O zamanlar hata etmiş olanların diyetini şimdinin müslümanları ödemek zorundalar mı ?Hanginizin eline ne geçecek,sen öyle düşün başkasıda başka şekilde ?
    adam araştırmış taramış bakmış ki süleyman ateş in yorumu yerinde,kendi araştırdığı çerçevede bunlar var.tabiki doğru olarak bunları kabul edecek.Diğeri gidip şii alevi kaynaklarından araştırıp daha değişik doğrularla gelecek.Yahu ordamıydınız ki kesin ve kesinn lanet edip yerin dibine sokuyorsunuz.

    hadislerin çoğu sahih olduğu gibi rivayetlerde değişimlerde mevcut göz ardı etmeyelim.Arapçada bir kelimenin birden çok anlama geldiğini aklımızdan çıkarmayalım.Bölünmeyelim müslümanlar.Aklınızı başınıza alın…

    kendinize gelin müslümanlar.

    Yorum tarafından zarok | Mart 7, 2009 | Cevapla

  10. ya benim anlamadııım sey siz simdi muslumanlıktan bahsediyosunuz islamiyetten ondan bundan sunnetin yanlış yapıldıından fln ama islamiyetin kesin olan 5 sartı vardır bunları bnm namazım kılınmıstır abdestim alınmıstır orucum tutulmustur diye inkar ediyosunuz sunnetlerin yanlıs gelme ihtimali bi nebze var onun içinde bizimde yanılma ihtimalimiz var sizin de ancak bu bes sartın doğruluğundan suphe yok ve siz alevilerin bu konuda yanlıs yaptıınız apacık ortada , tesekkur ederim…

    Yorum tarafından yunus | Mart 26, 2009 | Cevapla

    • Dostum HZ.Mohameten sonra halife dediniz insanların söylediği yalanlar bunun adı hipnoz sistemi sadece biyat et aman oğlum günah haram aman oğlum dinden çıkarsın aman oğlum o kunukara girme aman oğlum senin kaderin gibi yalan yanlış hipnoz taktikler cenbini doldurma taktikleri

      Yorum tarafından CEBRAİL | Aralık 19, 2012 | Cevapla

  11. ALİ B. EBÎTALİB’İN (A.S) HZ. PEYGAMBER’İN (S.A.A) VASİSİ VE HALİFESİ OLDUĞUNUN DELİLİ NEDİR?

    Cevap: Önceden de belirttiğimiz gibi Şia, hilâfet ma-kaminin ilâhî tayin ile oluşu hususunda köklü bir inanca sahiptir. Bu bağlamda Şia, Hz. Peygamber’den sonra imamet makammm bazı açılardan nübüvvet makamma benzediğine inanmaktadır. Nasıl ki peygamberi Allah tanıtıyorsa, aynı şekilde peygamberin vasisi de aziz ve yüce Allah tarafmdan tayin edilmelidir.

    Allah Resulü’nün (s.a.a) hayat tarihi de, bu ilkeye tamkhk etmektedir. Zira Hz. Peygamber çeşitli yerlerde Ali’yi (a.s) kendi halifesi olarak tayin etmiştir. Biz burada sadece üç örneğini vermekle yetineceğiz:

    1- Bi’setin Başlangıcında

    Hz. Peygamber (s.a.a), Allah tarafmdan, “En yakin akrabalanm uyar.”1 ayeti gereğince akrabalarını tevhid dinine davet etmekle görevlendirilince, akrabalanm top-ladi ve onlara hitaben şöyle buyurdu:

    “Her kim bana bu yolda yardımcı olursa, o benim vasim, vezirim, yardimcim ve halifem olacaktir.”

    Hz. Peygamber’in (s.a.a) ifadesi şöyledir:

    1-Şuarâ,214

    98 Cevaplıyoruz

    “Sizden kirn kardeşim, vezirim halifem ve içinizdeki vasim olmak üzere bana bu işte yar-dımcı olur?”

    Bu melekutî çağrıya olumlu cevap veren tek kişi, Ebu Talib oğlu AN (a.s) oldu. Bunun üzerine Allah Resulü akrabalarına dönerekşöyle buyurdu:

    “Şüphesiz bu benim kardeşim, vasim ve içi-nizdeki halifemdir, onu dinleyin ve ona itaat e-din.”1

    2- Tebûk Savaş’ında

    Hz. Peygamber (s.a.a) Ali’ye şöyle buyurdu:

    “Harun Musa’ya göre ne idiyse, sen de bana göre o olmak istemez misin? Yalniz benden sonra peygamber yoktur.”2

    Hz. Peygamber (s.a.a) bu sözüyle şunu söylemek is-tiyordu: Nasıl ki Harun, Musa’nm halifesi ve vasisi idiyse, sen de benim halifem ve vasimsin.

    3- Hicret’in Onuncu Yilmda

    Allah Resulü (s.a.a) Veda Haccı’ndan dönerken Ga-dir-i Hum denen yerde Ali’yi (a.s) kalabahk bir topluluk içinde Müslümanların ve müminlerin velisi olarak tamtti ve şöyle buyurdu:

    “Ben kimin mevlâsı isem, bu AM de onun mev-lâsıdır.”

    Burada dikkat edilmesi gereken bir husus, Hz. Pey-gamber’in (s.a.a) sözünün başlangıcında, “Ben size ken-di nefsinizden daha ev/â değil miyim?” diye buyurmasi

    1- Tarih-i Taberî, c.2, s.62-63; Tarih-i Kâmil, c.2, s.40-41; Müs-ned-i Ahmed, c.l, s.lll; İbn-i Ebi’l-Hadid, Şerh-u Nehc’il-Belâğa, c. 13, s.212-215

    2-Siret-ü İbn-i Hişam, c.2, s.520; İbn-i Hacer, es-Savaik’ul-Muh-rika, 9. bab, 2. fasıl, s.121, Mısır, ikinci baskı.

    Hz. Ali’nin (a.s) Hilâfetinin Delili 99

    ve Muslumanlarm da hep birlikte onu tasdik etmiş olma-larıdır. Buna göre şöyle demek gerekir ki Hz. Peygam-ber’in, bu hadiste “mevlâ” kelimesinden maksadı, mü-minlere evlâ olma, onlar üzerinde yetki sahibi olma, on-ların işlerini idare etme makamıdır. Yine şu netice ah-nabilir ki Hz. Peygamber (s.a.a), kendi sahip olduğu evlâ-lık makamını AN (a.s) için de sabit kılmıştır. Nitekim o gün Hasan b. Sabit tarihî Gadir olayını şiire dökmüş ve şöyle haykır-mıştı:

    Gadir-i Hum gününde seslendi nebileri Kulak verip dinledi cümlesi o serveri “Mevlânız kimdir” dedi, “ve de size peygamber?”

    Sessiz kalan olmadı, haykırdılar beraber: “İlâh’ın Mevlâmızdır, sen de bizim nebimiz Velâyet karşıtına rastlamazsın şüphesiz.” Işte o an seslendi: “Kalk ayağa ya AN! Benden sonra imamsm, sensin hidâyet yolu Ben kime me via isem, velisi AN onun Ona sidk ile uyun, onu gönülden sevin.” Sonra “Allâh’ım!” dedi, “Sev Ali’yi seveni Ona düşman olanın, düşmanı ol İlâhi!”1

    Burada Hz. Peygamber şöyle dua etti:

    “Allahim, Ali’nin dostuna dost ol! Ona düş-man olana da düşman ol.”

    Gadir hadisi, Şia âlimlerinin yam sıra üç yüz altmış Ehlisünnet âliminin de naklettigi mutevatir hadislerden biridir.2 Bu hadis, çeşitli senetlerle yüz yirmi sahabîden nakledilir. Büyük Islam alimlerinden yirmi altı kişi de, bu hadisin senetleri ve kanalları hakkında müstakil kitap yazmıştır.

    1- Harezmî el-Malikî, el-Menakıb, s.80; Sibt b. el-Cevzî el-Ha-nefî, s.20; Gencî eş-Şafiî, Kifayet’ut-Talib, s.17 ve diğer kaynaklar.

    100 Cevaplıyoruz

    Müslümanların meşhur tarihçisi Ebu Cafer Taberî, bu hadisin senetlerini ve kanallarını iki büyük ciltte bir a ray a toplamıştır. Daha fazla bilgi için el-Gadir kitabına müracaat edebilirsiniz.

    İmamlar Kimlerdir? 101

    Soru : 17

    İMAMLAR KİMLERDİR?

    Cevap: Hz. Peygamber (s.a.a), kendi hayatı döne-minde açık bir şekilde kendisinden sonra on iki kişinin hilâfet makamına ulaşacağını, bunların hepsinin Ku-reyş’ten olduğunu ve İslâm’ın onların hilâfeti sayesinde izzet içinde hüküm süreceğini bildirmişlerdir. Cabir b. Semure şöyle diyor:

    “Allah Resulü’nün (s.a.a) şöyle buyurduğunu duydum: ‘İslâm, on iki halife sayesinde izzetini sürdürecektir.’ Daha sonra bir şey söyledi ki ben işitmedim. Babama, Peygamber’in ne buyurdu-ğunu sordum. 0 bana, Peygamber’in; ‘Hepsi de Kureyş’tendir.’ buyurduğunu söyledi.”1

    İslâm tarihinde Şia’nın inanmış olduğu On Iki Imam dışında Islâm’ın izzetinin koruyucusu olan başka on iki halife bulmak imkânsızdır. Zira Hz. Peygamber’in tanıt-tığı on iki halife, kendisinden hemen sonra peş peşe ge-lecek olan halifeler olarak tanıtılmıştır.

    Şimdi bu on iki kişinin kimler olduğuna bakalım: Eğer Ehlisünnet terminolojisinde “Hulefa-i Raşidîn” olarak adlandırılan dört halifeyi geçecek olursak, Islâm’ın izzetine sebep olan halifeler göze çarpmamaktadır. Emevî ve Abbasî halifelerinin hayat tarihi, buna açıkça tanıklık etmektedir. Ama kendi asirlannda takva ve sa-kmmanm en açık örnekleri olan Şia’nın On İki İmamı, Al-

    1- Sahih-i Muslim, c.6, s.2, Mısır basimi.

    102 Cevaplıyoruz

    Ian Resulü’nün sünnetinin koruyuculari olup sahabe, tâ-biîn ve sonraki nesillerin teveccühünü kazanmış, tarihçi-ler onlarin ilim ve güvenilirliğine tanıklık etmislerdir. On Iki Imam şunlardır: 1-Alib. EbîTalib

    2- Hasan b. AN (Mücteba)

    3- Hüseyin b. AN

    4-AN b. Hüseyin (Zeyn’ül-Abidîn)

    5- Muhammed b. AN (Bâkır)

    6- Cafer b. Muhammed (Sadik)

    7- Musa b. Cafer (Kâzım) 8-AN b. Musa(Riza)

    9- Muhammed b. AN (Taki) 10-AN b. Muhammed (Naki)

    11- Hasan b. AN (Askerî)

    12- İmam Mehdi (Kaim). Ki İslâm hadisçilerince Hz. Peygamber’den mütevatir olarak nakledilen hadislerde ondan, “Vaat ediImiş Mehdi” olarak bahsedilmiştir.

    Isimleri Allah Resulü’nün (s.a.a) diliyle de ifade edi-len bu büyük önderlerin hayatları hakkında bilgi edin-mek için aşağıdaki kitaplara müracaat edebilirsiniz:

    1-Tezkiret-u Havass’il-Ümmet

    2- Kifayet’ul-Eser

    3- Vefeyat’ul-A’yan

    4- Ayan’uş-Şia (Bu kitap, Seyyid Muhsin Emin Amu-lî tarafından kaleme alınmış olup, yukandaki kitaplardan daha kapsamlıdır.)

    İmamlarm Masum Oluşu 103

    Soru : 18

    NEDEN IMAMLARINIZI MASUM KABUL EDİYORSUNUZ?

    Cevap: Tümü Hz. Peygamber’in Ehlibeyti’nden olan Şia Imamlan’nın masum oluşu hakkında birçok delil mevcuttur. Biz onların arasından sadece birine işaret ediyoruz:

    Şiî ve Sünnî âlimlerin nakline göre Hz. Peygamber (s.a.a), hayatmin son günlerinde şöyle buyurmuştur:

    “Şüphesiz ben size iki değerli şey bırakıyo-rum: Allah’ın Kitabı ve Ehlibeyt’im. Bu ikisi ha-vuzda (Kevser havuzunda) yanima gelinceye kadarasla birbirinden aynlmazlar.”1

    Burada dikkat edilmesi gereken nükte şudur: Şüp-hesiz Kur’ân-ı Mecid, her türlü hata ve yanlışlıktan gü-vendedir. Göndereni Allah, getireni Cebrail, algilayam Resulullhah (s.a.a) olan bir vahiyde hata ve yanlışlık söz konusu olabilir mi? Oysa her üçünün de masumluğu gü-neş gibi açıktır. Ve bütün Müslümanlar Hz. Peygamber’i vahyi algilamada, korumada ve tebliğde her türlü gü-nahtan masum bilmekteler. Açıktır ki, Allah’m Kitabi böyle gerçek ve sağlam bir masumluga sahipse, bu de-

    1- Hâkim, el-Müstederek, c.3, s.138; es-Savaik’ul-Muhrika, 11. bab, birinci fasıl, s.149; Kenz’ül-Ummal, c.l, Bab’ul-İ’tisam bi’l-Kitap ve’s-Sünne’de, s.44; Müsned-i Ahmed, c.5, s.182 ve 189’da ve benzeri diğer kitaplarda buna yakm anlamda başka hadisler mevcuttur.

    104 Cevaplıyoruz

    mektir ki Peygamber’in Ehlibeyti de hertürlü sürçmeden ve yanlışlıktan masumdur. Zira bu hadiste Peygamber’in Ehlibeyt’i ümmetin rehberliği ve irşadı cihetinde Kur’ân’ın dengi olarak gösterilmiştir. Bu da gösteriyor ki onlar da, tıpkı Kur’ân gibi hata ve yanlışlıktan, günah ve batıldan masumdurlar.

    Başka bir tabirle; masum olmayan bir kişi veya kişi-lerin Allah’m Kitabi’nm dengi sayilmasimn anlami yok-tur.

    Ehlibeyt Jmamlari’mn masum oluşlarının en açıkşa-hidi, Hz. Peygamber’in şu buyruğudur:

    “Bu ikisi, havuzda yamma gelinceye kadar asla birbirinden aynlmazlar.”

    Eğer Peygamber’in Ehlibeyti sürçmelere karşı gü-vende olmazlar ve bazı durumlarda yanlışlığa düşecek o-lurlarsa, hiçbir şekilde batılın sızmasına imkân olmayan Kur’ân’dan ayrılmış, yoldan sapmış olurlar. Oysa Resul-i Ekrem şiddetle bunu reddetmiştir.

    Elbette Hz. Peygamber’in sözündeki Ehlibeyt’ten maksat, Peygamber’in bütün nesebî ve sebebî akrabala-rı değildir. Zira onların tümünün sürçmelerden masum ol-madığı bilinen birgerçektir.

    0 hâlde Ehlibeyti’nden sadece belli bir grup böyle bir iftihara ulaşmış ve bu makam ve mevki, onlardan ancak sayih bir gruba nasip olmuştur. Onlar da, hiç kuşkusuz Ehlibeyt (a.s) İmamları’dır ki, tarih boyunca ümmetin yo-lunu aydınlatmış, Hz. Peygamber’in sünnetinin ve şeria-tının koruyucusu olmuşlardır.

    İtretim Mi, Sünnetim Mi? 105

    Soru : 19

    “VE İTRETİM” TABİRİ Mİ DOĞRUDUR, YOKSA “VE SÜNNETİM”TABİRİMİ?

    Muhaddisler, meşhur Sekaleyn hadisini iki şekilde nakletmiş, hadis kaynaklarında ona yer vermişlerdir. Şimdi hangisinin daha doğru olduğuna bakalım:

    a) “Allah’m kitabi ve itretim Ehlibeyt.”

    b) “Allah’m kitabi ve sünnetim.”

    Cevap: Hz. Peygamber’den (s.a.a) nakledilen sabit ve sahih hadis, “ve Ehlibeyt’im” lafzıdır. “Ehlibeyt’im” ye-rine “sünnetim” lafzının geçtiği rivayet, senet açısından batıldır, kabul edilemez. Buna mukabil, “ve Ehlibeyt’im” tabirinin geçtiği hadis, senet açısından sıhhatin en üst seviyesindedir.

    “Ve Ehlibeyt’im” Hadisinin Senedi

    Bu metni iki büyük muhaddis nakletmiştir: 1- Muslim kendi Sahih’inde Zeyd b. Erkam’dan şöyle nakleder:

    Allah Resulü (s.a.a) bir gün Mekke ve Medine ara-smdaki Hum göletinin yanında bir hutbe okudu ve bu hutbede Allah’a hamd u senada bulunduktan ve insanla-ra nasihat ettikten sonra şöyle buyurdu:

    “Bilin ki ey insanlar! Şüphesiz ben de bir in-sanım. Yakında Rabbimin elçisi bana gelecek ve ben de onun davetine icabet edeceğim. Ben

    106 Cevaplıyoruz

    sizin aranızda iki değerli şey bırakıyorum. Onla-rın birincisi, içinde hidayet ve nur bulunan Allah-‘ın kitabıdır. 0 hâlde Allah’ın kitabını tutun ve ona sarilm.”

    Hz. Peygamber, insanlan Allah’m kitabına sarılmaya terğib ve teşvik ettikten sonra şöyle buyurdu:

    “(Ve ikincisi ise) Ehlibeyt’imdir. Sizlere Ehli-beyt’im hakkında Allah’ı hatirlatinm. Sizlere Eh-libeyt’im hakkında Allah’ı hatirlatinm. Sizlere Ehlibeyt’im hakkında Allah’ı hatirlatinm.”1

    Bu metni Daremîde kendi Sünen’inde nakletmiştir.2 Hemen belirtmeliyiz ki, her iki naklin senedi güneş gibi açık ve ortadadir ve hiçbirinin senedinde en ufak bir şek ve şüphe bulunmamaktadır.

    2- Tirmizî, bu metni “itretim ve Ehlibeyt’im” lafziyla nakletmiştir. Hadisin metni şöyledir:

    “Ben sizin aranızda, sarıldığınız müddetçe ben-den sonra asla sapmayacağınız iki şey bırakıyo-rum. Biri diğerinden daha büyüktür. (Bu iki şey) gök ile yer arasında sarkıtılmış bir ip olan Allah’m kitabi ve itretim Ehlibeyt’imdir. Bu ikisi ha-vuzda yamma gelinceye kadar asla birbirinden ayrilmazlar. 0 hâlde o ikisine karşı nasıl dav-randığınıza iyi bakm.”3

    Görüldüğü gibi “Sihah” ve “Sünen” yazarlarmdan olan Muslim ve Tirmizî, bu hadisi “Ehlibeyt” lafziyla nak-letmiştir. Bu da, bizim görüşümüzü ispatlamaya yeter.

    Ayrica her ikisinin senedi de, tartışma götürmeye-cek kadar sağlam ve muteberdir.

    1- Sahih-i Muslim, c.4, s.1803, h. 2408. Abdulbaki basi-mi.

    2- Daremî Sünen, c.2, s.431-432.

    3- Sünen-i Tirmizî, c.5, s.663, hadis: 37788

    İtretim Mi, Sünnetim Mi? 107

    “Ve Sünnetim” Metninin Senedi

    “Ehlibeyt’im” lafzı yerine “sünnetim” lafzının yer al-dığı rivayet, senedinin zayif olmasimn yanında Emevîle-rin uşakları tarafından uydurulduğu ortada olan uydu-rulmuş bir hadistir.

    1- Hâkim Nişaburî el-Mûstedrek adlı kitabmda aşa-ğıdaki senetle mezkur metni nakletmiştir: İsmail b. Ebî Üveys, Ebî Ûveys’ten, o Sevr b. Zeyd ed-Deylemî den, o İkrime’den, o da

    İbn-i Abbas’tan nakleder; Hz. Peygamber (s.a.a) şöy-le buyurdu:

    “Ey insanlar! Şüphesiz ben sizin aranızda iki değerli şey bırakmış bulunuyorum. Onlara sarıl-dığınız müddetçe asla sapmazsınız: Allah’ın ki-tabı ve Peygamberi’nin sünneti.”1

    Bu metnin senedinin afeti, senedin başında yer alan baba ve oğuldur. Bu iki kişi, Ismail b. Ebî Üveys ile Ebu Üveys’dir. Bu baba ve oğlun güvenilir oldukları söylen-mediği gibi yalan söylemek ve hadis uydurmakia da suç-lanmışlardır.

    Bu İkisi Hakkında Rical Âlimlerinin Söyledikleri

    Hafız Mezzî, Tehzib’ul Kemal adlı kitabmda İsmail ve babasi hakkmda rical ilminin araştırmacılarından şöyle nakletmektedir: “Yahya b. Muin (ki rical ilminin büyük âlimlerindendir) şöyle diyor: ‘Ebu Üveys ve oğlu zayıftır-lar.’ Yine Yahya b. Muin’den şöyle dediği nakledilmiştir: ‘Bu iki kişi, hadis çalarlar.’ Yine İbn-i Muin, Ebu Üveys’in oğlu hakkmda, ‘Ona güvenilmez.’ demiştir.”

    “Nesaî, oğul hakkmda, ‘0 zayıftır ve güvenilir değil-dir.’ demiştir. Ebu’l-Kasım Lalekaî şöyle demiştir: Nesaî

    1- Hâkim, el-Mûstedrek, c.l, s.93.

    108 Cevaplıyoruz

    onun aleyhinde çok şey söylemiştir ve hadisinin terk edilmesi gerektiğini ifade etmiştir.”

    “Rical âlimlerinden olan İbn-i Adiy şöyle demiştir: İbn-i Ebî Üveys, dayısı Malik’ten hiç kimsenin kabul et-mediği ilginç hadisler rivayet etmiştir.”1

    İbn-i Hacer, Feth’ul-Barî adlı eserinin önsözünde şöy-le demiştir: “Nesaî’nin kendisi hakkındaki cerhinden do-layı İbn-i Ebî Üveys’in hadisine asla itibar edilmez.”2

    Hafız Seyyid Ahmed b. Sıddık, “Feth’ul-Melik’il-A-liyy” adlı kitabında, Seleme b. Şeyb’den şöyle nakletmekte-dir: “İsmail b. Ebî Üveys’ten şöyle dediğini işittim: Medine ehli bir konuda iki gruba ayrılınca, ben hadis uyduruyo-rum.”3

    Buna gore oğul (Ismail b. Ebî Üveys) hadis uydur-makla suçlanmıştır. Nitekim Ibn-i Muin, onun yalancı ol-duğunu söylemişti. Bundan da öte, onun naklettiği hadisler Sahih-i Muslim, Tirmizî ve diğer sahih kitapların hiçbirinde nakledilmemiştir.

    Baba (Ebu Üveys) hakkında ise Ebu Hatem Râzî’nin el-Cerhu ve’t-Ta’dil adlı kitabında söylemiş olduğu şu söz yeterlidir: “Onun naklettiği hadis yazılır, ama delil ve hüccet olarak kabul edilmez. Hadisi sağlam ve güçlü değildir.”4

    Yine Ebu Hatem, İbn-i Muin’den, Ebu Üveys’in güve-nilir olmadığını nakletmiştir.

    Dolayısıyla, senedinde bu iki kişinin bulunduğu rivayet (“ve sünnetim” hadisi) sahih değildir. Kaldı ki bu rivayet, sahih ve sabit olan öteki hadisle muhalefet için-dedir.

    1- Hafız Mezzî, Tehzib’ul-Kemal, c.3, s.127

    2- İbn-i Hacer Askalanî, Feth’ul-Barî’nin Önsözü, s.391, Dar’ul-Marife basımı

    3- Hafız Seyyid Ahmed, Feth’ul-Melik’il-Aliyy, s.15

    4- Ebu Hatem Razî, el-Cerh-u ve’t-Ta’dil, c.5, s.92.

    İtretim Mi, Sünnetim Mi? 109

    Dikkat edilmesi gereken bir konu da, bu hadisi nak-leden Hâkim Nişaburî’nin, hadisin zayıflığını itiraf etmiş olmasıdır. Bu yüzden hadisin senedini düzeltmeye kal-kışmamıştır. Sadece içeriğinin sihhati hususunda bir şa-hit zikretmiştir ki, o şahit de senet açısından zayıftır ve itibar edilecek gibi değildir. Bu açıdan hadisi güçlendire-ceği yerde onu daha da zayıf kılmaktadır.

    Şimdi, Hâkim Nişaburî’nin zayıf şahidine bir baka-lim:

    “Ve Sünnetim” Hadisinin Ikinci Senedi

    Hâkim Nişaburî, aşağıda zikredilecek olan senetle, merfu’1 olarak Ebu Hureyre’den şöyle nakletmektedir: “Şüphesiz ben sizin aranızda öyle iki şey bı-rakmışım ki, onlardan sonra asla sapmazsimz: Allah’m kitabını ve sünnetimi. Bu ikisi, havuzda yamma gelinceye kadar asla birbirinden ayril-mazlar.”2

    Bu metni Hâkim şu senetle nakletmiştir:

    Zabbî (Dabbî),

    Salih b. Musa et-Talhî’den, o

    Abdulaziz b. Refî’den, o

    Ebu Salih’ten,o da

    Ebu Hureyre’den.

    Bu hadis de, önceki hadis gibi uydurma bir hadistir. Hadisin senedinde Salih b. Musa et-Talhîyer almış ki, ri-cal âlimlerinin büyükleri onun hakkmda hiç de iyi şeyler söylememişler.

    Yahya b. Muin onun hakkmda şöyle diyor: “Salih b. Musa, güvenilir birisi değildir.”

    1- Ravisi tarafindan masuma isnat edilmeyen hadise “merfu’ hadis” denir.

    2- Hâkim, el-Müstedrek, c.l, s.93

    110 Cevaplıyoruz

    Ebu Hatem Râzî şöyle diyor: “Onun hadisi zayif ve münkerdir. 0 birçok münker (yadsınan) hadisi güvenilir kimselerden nakleder.”

    Nesaî şöyle diyor: “Onun hadisi yazılmaz.” Başka bir yerde ise şöyle diyor: “Onun hadisi terk edilmiştir.”1

    İbn-i Hacer, Tehzib’ut-Tehzib adli kitabmda şöyle ya-zıyor: “İbn-i Hibban der ki: ‘Salih b. Musa, güvenilir kim-selere öyle sözler isnat eder ki, asla onların sözlerine benzemez.’ Sonunda da şöyle der: ‘Onun hadisi hüccet değildir.’ Ebu Nuaym de, ‘Onun hadisi terk edilmiştir. Sü-rekli münker hadis nakleder.’ der.”2

    Yine İbn-i Hacer, et-Takrib adli kitabmda şöyle di-yor: “Onun hadisi terk edilmiştir.”3

    Zehebî el-Kaşif adli kitabmda şöyle diyor: “Onun hadisi zayıftır (sağlam değildir).”4

    Yine Zehebî, Mizan’ul-ltidal adli eserinde söz konusu hadisi ondan nakletmiş ve şöyle demiştir: “Bu hadis, onun münker (yadsman) hadislerindendir.”5

    “Ve Sünnetim” Hadisinin Üçüncü Senedi

    İbn-i Abdulbirr, et-Temhid6 adli kitabmda, bu metni aşağıda zikredilen senetle nakletmiştir: Abdurrahman b. Yahya, Ahmed b. Said’den, o Muhammed b. İbrahim ed-Dubeylî’den, o AN b. Zeyd el-Feraizî’den, o el-Huneynî’den, o Kesir b. Abdullah b. Amr b. Avf’dan, o

    1- Hafız Mezzî, Tehzib’ul-Kemal, c.13, s.96

    2- İbn-i Hacer, Tehzib’ut-Tehzib, c.4, s.255

    3- İbn-i Hacer, et-Takrib, tercüme, no: 2891

    4- Zehebî, el-Kaşif, tercüme, no: 2411

    5- Zehebî, Mizan’ul-İ’tidal, c.2, s.302

    6- et-Temhid, c.24, s.331

    111

    İtretim Mi, Sünnetim Mi?

    babasından, o da dedesinden.

    Imam Şafiî, Kesir b. Abdullah hakkında şöyle diyor: “O yalanın temellerinden biridir.”1

    Ebu Davud şöyle diyor: “O yalancilardan biridir.”2

    Ibn-i Hibban şöyle diyor: “Abdullah b. Kesir, baba-smdan ve dedesinden temelden yalan olan bir hadis mec-muasi nakletmektedir. 0 mecmuadan ve Abdullah’-tan hadis nakletmek haramdır. Ancak şaşkınlığı ifade etme veya eleştirme amacıyla olursa, o başka.”3

    Nesaî ve Darekutnî şöyle diyorlar: “O’nun hadisi terk edilmiştir.”

    imam Ahmed şöyle diyor: “0, hadisleri yadsman ve itimat edilmeyecek bir şahıstır.” İbn-i Muin de ayni go-rusted ir.

    Ne ilginçtir ki İbn-i Hacer, et-Takrib adh kitabmda onun hakkında sadece, “zayıftır” cümlesiyle yetinmiş ve onu yalancihkla itham eden kimseleri aşırılıkla suçla-mıştır. Oysa rical ilminin önde gelenleri, onu yalancihk ve uydurmacihkla itham etmişlerdir. Hatta Zehebî, “Onun hadisi zayif ve temelsizdir.” demiştir.

    Senetsiz Nakil

    Malik, el-Muvatta adh kitabmda bu metni senetsiz olarak ve mürsel bir şekilde nakletmiştir. Bilindiği üzere böyle bir hadis hiçbir değertaşımamaktadır.4

    Bu inceleme, açıkça şu gerçeği ispat etmektedir: “Ve sünnetim” hadisi, uydurmacadan başka bir şey de-ğildir. Emevî sarayına bağımlı ve yalancı raviler, onu, sa-

    ri.- İbn-i Hacer, Tehzib’ut-Tehzip, c.8, s.367, Dar’ul-Fikr ba-sımı, Tehzib’ul-Kemal, c.24, s.138

    2- age.

    3- İbn-i Hibban, el-Mecruhin, c.2, s.221

    4- Malik, el-Muvatta1, s.889, hadis: 3

    112 Cevaplıyoruz

    hih olan “ve itretim” (ve Ehlibeytim) hadisinin karşısında uydurmuşlardır. Bu yüzden din bilginleri, hatipler ve earn i imamlarimn Hz. Peygamber’in söylemediği bir hadisi terk edip, onun yerine insanlan Hz. Peygamber’in doğru hadisiyle, yani Müslim’in “ve Ehlibeyt’im” şeklinde, Tir-mizî’nin ise “ve itretim ve Ehlibeytim” şeklinde naklettiği sahih hadisle tanıştırmaları, dinî öğrencilerin de hadis ilmini öğrenmeye yönelmeleri, sahih hadisi zayif hadis-ten ayirt etmeleri gerekir.

    Son olarak hatirlatmak gerekir ki, Hz. Peygamber’in “Ehlibeyt’im” lafzindan maksadi, onun soyudur ve bun-lar; Hz. Fatima, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin gibi kişilerdir. Zira Muslim, Sahih’inde1 ve Tirmizî, Sünen’inde2 Ay-şe’den şöyle nakletmişlerdir:

    “Allah ancak siz Ehlibeyt’ten her türlü pisliği gidermek ve sizi tertemiz kilmak ister.”3 ayeti, Ümmü Seleme’nin evinde Peygamber’e (s.a.a) nazil oldu. Peygamber (s.a.a), Fati-ma, Hasan ve Hüseyin’i çağırdı. Onların üzerine bir örtü örttü. Ali de, Hz. Peygamber’in arkasinda duruyordu. Hz. Peygamber, onu da örtüyle örttü ve şöyle buyurdu: “Allah’ım! Bunlar, benim Ehlibeytimdir; onlardan her türlü pisliği gider ve onlari tertemiz kill” Ümmü Seleme; “Ben de onlardan miyim ey Allah’ın Resulü?” dedi. Hz. Peygamber; “Sen ye-rinde dur (örtünün altina girme)] Sen hayir iize-resin.” buyurdu.4

    Sekaleyn Hadisinin Anlami

    Hz. Peygamber’in (s.a.a), Ehlibeyt’i Kur’ân’ın yanında zikretmesinden ve her ikisini de Allah’m ümmet arasın-

    1- Muslim, Sahih, c.4, s.1883, hadis: 2424.

    2- Tirmizî, 5/663

    3- Ahzâb, 33

    4- Hasan b. Ali es-Sakkaf, Sahih-u Sıfat-i Salât’in-Nebî (s.a.a), s. 289-294’den alınmıştır.

    İtretim Mi, Sünnetim Mi? 113

    daki hücceti olarak nitelendirmesinden iki sonuç çıkara-biliriz.

    1- Peygamber’in Ehlibeyt’inin sözleri, tıpkı Kur’ân gi-bi delildir ve gerek itikadî, gerekse fıkhî turn dinî konu-larda onların sözüne tutunmak, onlar tarafmdan bir delil olduğu takdirde başkalarına başvurmamak gerekir.

    Müslümanlar, her ne kadar Hz. Peygamber’in ölü-münden sonra hilafet ve ümmetin siyasî işlerinin idaresi konusunda iki gruba bölünmüş ve her grup kendisi için bir mantık geliştirmiş, bir delil ileri sürmüşse de, en azından Ehlibeyt’in ilmî liderliği konusunda ihtilâf etme-meleri gerekir. Çünkü Sekaleyn hadisinin sihhati husu-sunda Müslümanlar arasında görüş birliği vardır ve bu hadis inançlar ve hükümler konusunda basvurulacak ilmî merciin Kur’ân ve Ehlibeyt olduğunu bildirmektedir. E-ğer İslâm ümmeti sırf bu alanda bu hadisle amel edecek olursa, hiç şüphesiz ihtilâf sahası çok daha küçülecek ve İslâmîvahdet çok daha kapsamlı hâle gelecektir.

    2- Kur’ân, Allah’ın kelâmı olması hasebiyle hata ve yanlışlıktan korunmuştur. Yüce Allah onun hakkmda; “Önünden de, arkasindan da batil ona gelmez. 0 hikmet sahibi, övülmeye lâyık olan Allah katindan indirilmedir.”1 buyurduğu hâlde, onda hata olabileceğine ihtimal veri-lebilir mi?!

    Kur’ân hatadan korunmuş olduğuna göre, o hâlde onun dengi olarak zikredilen Ehlibeyt de hatadan ko-runmuş olmalıdır. Zira hatalı şahıs veya şahısların, Kur-ân’ın dengi olması mümkün değildir.

    Böylece bu hadis, aym zamanda Ehlibeyt’in hertürlü sürçmeden ve hatadan masum olduğunun da şahididir. Elbette masum olmanm, peygamber olmayi gerektir-mediğine de dikkat edilmelidir. Bir insan pekâlâ günah-lardan masun olduğu hâlde peygamber olmayabilir.

    1- Fussilet, 42

    114 Cevaplıyoruz

    Nitekim Hz. Meryem (a.s), “Ey Meryem! Allah seni seçti, temizledi ve dünya kadınlarından üstün kıldı.”1 ayeti hükmünce her türlü gün ah tan masumdur, ama peygamber değildir.

    1-AI-i İmrân,42

    Hasan ve Hüseyin Resulullah’m Evlâtları Mıdır? 115

    Soru : 20

    Yorum tarafından hamza76 | Haziran 12, 2009 | Cevapla

  12. siz 4 kapi 40 makami bilirdemi konusursunuz bilmediginiz ortada lutfen ogreniniz ayrica ehli sunnet ve ehli beyt ne demektir onuda arastirisaniz gercek muslumanlarin kim oldugunu da çozmus olursunuz

    saygilar

    Yorum tarafından Leila | Haziran 25, 2009 | Cevapla

  13. ben Azeribaycandanim….ehli shie dim….caferilerden.ama shimdi sunniyim….o demek diyilki ben eqidemi deyishdim….ehli-beyti chok seviyorum canim feda olsun peygambere ve onun ehlibeytine….karseshlerim ALLAH rizasi ichin boyle sheyleri konushmayin islami bolmeyin ….islami bolmek demek peygamberi saymamak demek….ALLAHIN SELAMI HEPIMIZLE OLSUN….

    Yorum tarafından Anar | Temmuz 5, 2009 | Cevapla

  14. peygamberin vefatindan sonra alinin secilmesini saltanat olarak degerlendiren(süleyman ateş) ve onun gibilerinin yandaşları… peygamberden önce gelen peygamberlere bakiniz hep babadan ogula gecmistir…( ibrahimden oglu ishaka,ishaktan oglu yakuba,yakuptan oglu yusufa) bu bir saltanatmidir? sorarim sizE? ALLAH yeryüzünde 4 aileyi üstün kilmistir (adem,nuh,imran,ibrahim) hz.resulullahta ibrahimin soyundan olup son peygamberdir.kisacasi ümmetin basina gececek olan kisinin öncelikle temiz bir soydan olmasi gerekiyordu…
    Ey kitap ehli! Niçin hakkı batıla karıştırıyor ve bile bile gerçeği gizliyorsunuz?(Âl-u imrân suresi,71.ayet)

    Yorum tarafından veli taş | Eylül 27, 2009 | Cevapla

  15. azeri arkadas siiydin gectim SUNNiye diyorsun da bu YALNIS LAF BOLUCULUYUN AA BABASINI yapiyorsun….Ali a.s inanilmaz hatta tarifedilmez severim cunki TARIH onun gibi bir sahsiyyet daha gormedi ve emin olun goremeyecekdir……..HEr seyimi verirdim kendisiyle 15 dakikalinia oturup konusmak icin ……….2-cisi Sii ler hz.ali halifeliyini iddaa ediyorlar ki HZ.ALI GIBI BIRISI CANINI VERIRDI AMA FITNEYE izin vermezdi eyer kendisi bilseydi ki onun isminden alevi sii bolunmesi olacakdior …..emin olun tum gucunu buna karsi harcardi…………Gelelim Resulullah s . a . v. efendimizin soyledigini:UNUTMAYIN RESULULLAH S.A.V EFENDIMIZ insanlarin en ACIK VE ANLASILIR konusanidi.eyer boyle iddaa si olsaydi emin olun ki Hz.ALi ilk halife olurdu …yani bu soylenenlerin hepsi yalandir-+hz.Ali her zaman en sonuncu kendisini dusunurdu ki BOYLEISININ ASLA MAKAMDA VARDA DEVLETDE GOZU OLMAZ .

    Yorum tarafından XXXXXXXXXXXXXX | Temmuz 18, 2010 | Cevapla

  16. burda yazılanların coğunu okudum hz ebubekire olsun hz ömer radiyallahuanha dil uzatılmıs ksılerın varlığını hıssettım burda yorum yazan kısılerre seslenıyorum sızler hz ömerin adaletiyle ün salmıs bir kişiye nasıl oluyorda dıl uzalta bılıyorsunuz gel gelelim hz ebubekıre ilkmuslumanların 3 cüsü olan bır sahabıye ve peygamberımızın mağara arkadasına ve peygamberımızın dayısın oğluna nasılda basıtca dıl uzalta bılıyorsunuz hadı bunlardan gectım 4 buyuk mesep ımamlarımızdan ebuhanıfe bu sözlerı nakletmıstır ozamankı sahabiler bu yapılan filiyata hiçbir itirazda bulunmamıstır sizler kalkıpta bu konuya dil uzatmayın buyurmustur bu olaylarınbu konuma gelmesıne sebebıyet veren şiğadır bunarı bırakalım aşereyimübeşşereden olan kısılere siz siz olun dilinizle nazar etmeyın yaradan ilahi kaderi bilmiyormus gıbı konusuyorsunuz islam velehatlığı halas ilmınden gecer tecellı böyleymıs böyle oldu şiğanın hurafelerıne kanıpta imanınıza zeval gelmesındendemı kormuyorsunuz

    Yorum tarafından ihsan | Ağustos 18, 2010 | Cevapla

  17. MEN DE AZERIYEM.WIE OLUB SORA ARAWDIRIB OYRENMISEM KI SUNNILER DUZDURLER.HER KES ARASDIRSIN SORA SOHBET ETSIN ALLAH HZ EBU BEKRDEN,HZ OMERDEN,HZ OSMANDAN,HZ ALIDEN RAZI OLSUN

    Yorum tarafından QOWQAR | Eylül 23, 2010 | Cevapla

  18. RICA EDERIM BILEN SUNNILER DESIN FATMA ANAMIZIN OLUM SEBEBI NEDIR МУ BETNINDEKI COCUGUNU NEDEN KAYB ETMISDI.LUTFEN CEVAB YAZIN BU MENIM UCUN COX ONEMLIDIR

    Yorum tarafından QOWQAR | Eylül 23, 2010 | Cevapla

  19. Selamun aleyküm. Ben bir siayim. Ama kimseye ne kizmaktir amacim nede hakaret etmek.
    Ancak sunu söylemek istiyorum. Hakki yalanlayan cok insanlar geldi gecti bu güne kadar
    Hak geldi batil yok oldu zaten batil yok olmaya mahkumdur
    Ve zalimler istemesede Allah c.c nurunu tamamlayacaktir.
    Bosuna yorulmayin hak asla ebediyen bulut arkasinda kalmaz. Ve malesefki tanidigim hristiyan arkadaslarim bile aynen bana söyle diyorlar ben siz müslümanlari anlamiyorum neden peygambere kan bagi ve sevgi bagi ile bu kadar yakin olan Allahin sectigi imam Ali a.s yerine halifelere saplanmissiniz. Oysa onlarin peygambere yaptigi ihanetlerden habersizmisiniz. Evet o biz müslümanlari kinadi. Ama ben sizleri bir hristiyanin önünde savunamadim. Sadece haklisin dedim. Cünkü hakliydi. Evet müslümanlar kurani kerimde apacik yazan gerceklere burun kivirirken bir hristiyan zahmet cekmis arastirmis ve sizleri kinamis. Bu dünyada bizleri bir hristiyan bile kiniyorsa ahirette Resulallah s.a.a.v Ve evvel Alemlerin Rabbi c.c neden kinamasin… Düsünen topluluk icin nice ayetler vardir. vesselam

    Yorum tarafından leyla | Kasım 5, 2010 | Cevapla

    • sizin bizim dinimizi ve halifelerimizi savunmanaza ihtiyacımız yok sen kendine cevap bulamamısken hristiyana cevap nasıl bulacaksın eger bu hadisten bilgin olsaydı cebrail as. cennetin anahtarını haz peygamber efendimzie getirir ve bunu haz ebu bekire ver diledigini cennete alsın diledigini cehenneme demiş ve sahih bir hadistir hz ebu bekir yanlıs olsa bunu allah bilmezmiydi sn hristiyana sorsaydın ya rahibin senden ne farkı varda o araplar gibi rahibelerde müslüman kadın gibi giyinik s3n neden günahını allahtan degilde rahipten cıkarmasını istiyortsun …..ama bu yorumlar kafamı calıstırıp dahada halifeye ve peygamberi sevmeye itiyor insanı cahilidi dinden cıkarıncada sadace seytana yarar bu iş herkesten yinede allah razı olsun ….

      Yorum tarafından asli | Aralık 5, 2011 | Cevapla

  20. Peki yazayim canim kardesim .Hz Fatima a.s ölüm sebebi malesefki halife Ebubekirin imam Ali a.s biat istemesidir. Bunun icin ömer bin hattab görevlendirmistir. Ömer bin hattap ta hem hz Fatimanin kapisinin önüne odun dizmis hemde kapiyi kirarak karnindaki muhsin adindaki bebeginin düsmesine kendisinin de kaburgalarinin kirilmasina ve bu darp yüzünden ömere ve ebubekire bu dünyadan küs gidecegim ve ceddim Resulallaha onlari sikayet edecegim demistir. Ve böylece o genc ömründe hayatini kaybetmistir. Ki bu sünni hadislerdede gecer.
    Emri veren ebubekir yola düsüp icra eden ömer bin hattab yani halife ömer ve kunfuzdur.
    Ki ayriyeten bunu öyrenmek isteyen kardesim su apacik bir gercek degilmi

    neden Hz fatimanin a.s guslü kefenlenmesi ve gömülmesi gece gerceklesmistir. Neden onun defninde ümmet yoktu. Hz. Fatima a.s annemizin gusül suyunu kücük cocuklari imam hasan ve imam huseyin getiriyor ve sessiz agliyorlardi. Halk seslerini duymasin diye. Imam alide yikiyordu hanimini.
    Ancak darp izlerini görünce Imam Alinin aglama sesi yüksel misti. Ve Hz Fatimanin vasiyetidir beni gece defnedin neden???
    Anlayanlar icin bence yeterlidir bu
    Yinede arastir kardesim Hak ehlibeyttir.
    Batil ise onlara zulmeden ve dil uzatanlardir
    vesselam

    Yorum tarafından leyla | Kasım 5, 2010 | Cevapla

    • oyle ise iyi senin dedigin olsun , bi seyi untmadin mi ayagi filan kirilmamismiydi doktor ?

      Yorum tarafından abdullah nazari | Mayıs 16, 2012 | Cevapla

  21. 33-      Evlerinizde oturun, cahiliyet dev­rinde olduğu gibi süslenip çıkmayın. Dosdoğru namazı kılın, zekâtı verin, Al­lah’a ve Resulü’ne itaat edin. Ey Ehl-i Beyt! Şüphesiz Allah, (tekvini iradeyle) sa­dece sizden her türlü pisliği gidermek ve sizi tertemiz kılmak ister.
    (Ümmü Seleme anlatıyor: «Ben, Resûlullah’ın (s.a.a) evinin kapısında iken şu ayet nazil oldu: «. Ey Ehl-i Beyt! Şüphesiz Allah, (tekvini iradeyle) sadece sizden her türlü pisliği gidermek ve sizi tertemiz kılmak ister.» (Ahzab/33). Evde «Resûlullah (s.a.a), Ali, Fatıma, Hasan ve Hüse­yin vardı. Onlara bir örtü bürüdü ve «Allahım! İşte bunlar benim Ehl-i Beyt’imdir, bunlardan gü­nahı gider ve bunları kirlerden tertemiz kıl!» bu­yurdu. Ben atılıp: «Ey Allah’ın Resulü! Ben Ehl-i Beyt’ten değil miyim?» dedim. Bana: «Sen hayır üzeresin, sen Resûlullah’in zevcesisin (ama Ehl-i Beyt’ten değilsin)!» diye cevap verdi.» (Tirmizi, Menakıb, (3870)
    Enes anlatıyor: «Ey Ehl-i Beyt! Şüphesiz Al­lah, (tekvini iradeyle) sadece sizden her türlü pis­liği gidermek ve sizi tertemiz kılmak ister.» (Ah­zab/33) ayeti indiğinde Resûlullah (a.s) sabah na­mazına giderken, altı aya yakın bir müddette, Hz. Fatıma’nın kapısına uğrayıp: «Namaza (kalkın) ey Ehl-i Beyt «Allah günahlarınızı giderip sizi ter­temiz yapmak istiyor! » buyurdu.» (Tirmizi, Tefsir, Ahzab, (3204)
    Aişe anlatıyor: ««Resûlullah (s.a.a), üzerinde siyah (yünden) nakışlı bir kumaş olduğu halde sa­bahleyin (evden) çıktı. O sırada Hasan geldi, onu örtünün altına aldı. Sonra Hüseyin geldi, onu da örtünün altına aldı. Sonra Fatıma geldi, onu da örtünün altına aldı. Sonra Ali geldi onu da örtü­nün altına aldı. Sonra da, «Ey Ehl-i Beyt! Şüphe­siz Allah, (tekvini iradeyle) sadece sizden her tür­lü pisliği gidermek ve sizi tertemiz kılmak ister «(Ahzab/33) buyurdu.» (Müslim, Fezailu’s-Saha-be 61, 2424)
    Yezid Ibnu Hayyan, Zeyd İbn-i Erkam’dan naklen Resûlullah’in (s.a.a) şöyle buyurduğunu bildiriyor: «Haberiniz olsun! Ben size iki ağırlık (değerli şey) bırakıyorum. Bunlardan biri Allah Teâlâ’nın Kitabı’dır. O, Allah’ın (yerle gök arası­na uzanmış) ipi olup, kim ona tutunursa hidayet üzere olur, kim de onu terk ederse dalâlete düşer. İkincisi itretim, Ehl-i Beyt’imdir.» Biz, Zeyd İbn-i Erkam’a sorduk: «Kadınları da Ehl-i Beyt’inden midir?» O, «Hayır! Dedi, Allah’a yemin olsun, kadın bir müddet erkekle beraber olur. Sonra (ko­cası) onu boşar, o da babasına ve kavmine döner. «Resûlullah’in Ehl-i Beyt’i aslı ve kendinden sonra sadaka haram olan akrabasıdır.» (Müslim, Fezailu’s-Saha-be 37, 2408) Ahzap 33

    23-      İşte Allah, iman edip de salih amellerde bulunan kullarına böyle müjde vermektedir. De ki: Ben, buna (pey­gamberliğe) karşılık yakınlıkta (Ehl-i Beyt’ime duyulan) sevgi dışında sizden hiç­ bir ücret istemiyorum.» Kim bir iyilik kazanırsa, biz ondaki iyiliği (sevabı) arttı­rırız. Gerçekten Allah, bağışlayandır, şükredene karşılığını verendir.
    (Keşşaf-i Zemahşeri, Zehair’ul Ukba, Fusul’ul Mühimme, İhya’ul Meyyit, Sevaik’ ul Muhrika vb. Ehl-i Sünnet kaynaklarında ayette geçen «yakınlık» ifadesinden maksadın Ali, Fatıma, Ha­san ve Hüseyin olduğu hakkında birçok rivayet yer almıştır. Örneğin H. 5. asrın meşhur müfessirlerinden olan Hâkim Heskani, Şevahid’ut Tenzil adlı kitabında Said b. Cübeyr’den, o da İbn-i Ab-bas’tan şöyle nakletmektedir: «Ben, buna (pey­gamberliğe) katşılık yakınlıkta (Ehl-i Beytime duyulan) sevgi dışında sizden hiçbir ücret istemi­yorum.» ayeti nazil olunca ashab şöyle sordu: «Ey Allah’ın Resulü! Allah’ın bizlere sevmeyi emretti­ği bu kimseler kimlerdir?» Peygamber (s.a.a) şöy­le buyurdu: «Ali, Fatıma ve çocuklarıdır») Sura 23

    3-    Leş, kan, domuz eti, Allah’tan başkası adı­na kesilmiş, boğulmuş, bir yerine vurularak öldü­rülmüş, yukarıdan yuvarlanıp ölmüş, başka bir hayvan tarafından boynuzlanıp ölmüş, canları çıkmadan önce kestikleriniz dışında yırtıcı hay­van tarafından yenmiş hayvanlar, dikili taşlar üze­rine boğazlananlar ve fal oklarıyla kısmet arama­nız size haram kılındı; bunlar yoldan çıkmaktır. Bugün, küfre sapanlar sizi dininizden etmekten umutlarını kesmişlerdir, onlardan korkmayın, Benden korkun. Bugün, (Gadir-i Hum günü peygamber­den sonraki imamın Hz. Ali olduğunu ilan etmekle) size di­ninizi kemale erdirdim, üzerinize olan nimetimi tamamladım, din olarak sizin için İslam’ı beğen­dim. Açlıktan darda kalan, günaha kaymaksızın (üstte haram saydıklarımızdan zaruret miktarınca yiyebilir). Doğrusu Allah bağışlayandır, merha­metli olandır.
    (Durr’ul Mensur c.3 s.19. Ali fi’l Kur’an, c.2 s.56-59, Menakib-u ibn-i Meğazili s.322-323, Maktel-i Hüseyin-i Harezmî c.l s.470.480, Menakıb-u Harezmî s.80’de yer aldığına göre Ebu Hureyre şöyle demiştir: «18 Zilhicce (Gadir Hum) günü Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdu: «Ben ki­min mevlası isem Ali de onun mevlasıdır (emin­dir).» O an, «Bugün size dininizi kemale erdir­dim» ayeti nazil oldu.»
    Denildiği üzere Resulullah (s.a.a), Ali’nin ha­lifeliğini beyan ettikten sonra «Ali’ye, «müminle­rin emiri» olarak selam verin» diye emretmiştir. Sonra da Hz. Resulullah tekbir getirerek, «Dini kemale erdirdiği, nimeti tamamladığı ve benim risaletimde (peygamberliğimde) Ali b. Ebi Talib’in benden sonra velayetine razı olduğu için Allah-u Ekberl» diye buyurmuştur.) maide 3

    55-      Sizin veliniz ancak Allah, O’nun peygamberi ve namaz kılıp rükû halinde zekât (sadaka) veren müminlerdir.
    (Ebu Zer şöyle diyor: «Bir gün Hz. Resulullah ile birlikte öğle namazı kıldığımız bir sırada, bir dilenci mescittekilerden sadaka istedi, fakat ona kimse bir şey vermedi. Bu sırada Hz. Ali rükû ha­lindeydi. Elinin küçük parmağını dilenciye doğru uzattı, o parmağında yüzük vardı. Dilenci gidip yüzüğü parmağından çıkarıp aldı. Bunu gören Hz. Resulullah Allah’a yakararak, «Allahım! Karde­şim Musa sana, «Rabbim! Gönlümü aç, işimi kolaylaştır ve dilimdeki düğümü çöz ki, sözümü an­lasınlar. Ailemden bana bir yardımcı ver. Karde­şim Harun’u. Onunla kuvvetimi arttır. Onu işime ortak et ki, seni çokça teşbih edelim. Şüphesiz sen bizi görensin» diye dua etti. Sen de ona, «Senin isteklerin sana verildi, Ey Musa!» diye vahyettin. Allah’ım! Ben de senin kulun ve peygamberinim, benim de gönlümü aç, işimde kolaylık sağla, ai­lemden Ali’yi, bana yardımcı kıl, onunla kuvveti­mi arttır.»
    Ebu Zer diyor ki: «And olsun Allah’a, henüz Hz. Resulullah sözünü tamamlamadan Cebrail «Sizin veliniz ancak Allah, onun peygamberi ve namaz kılan ve rükû halinde zekât veren mümin­lerdir» ayetini indirdi.)
    56-      Kim Allah’ı, peygamberini ve (rükû halinde zekât veren) müminleri veli edinirse (Allah’ın partisidir ve bilsin ki), şüphesiz Allah’ın partisi üstün gelecektir.
    (Şevahid’ut Tenzil c.1 s. 185-186 İbn-i Abbas şöyle demiştir: «Kim Allah’ı, Peygamberini ve müminleri veli edinirse» ayeti kerimesi imam Ali hakkında indi. Hafız Hâkim Has kani de bu ayetin tefsirinde, bu ayetin Hz. Ali (a.s) hakkında nazil olduğunu kabul etmiştir) maide 55/56

    Bunlar daha kuranda ki ehlibeytle ilgili olan ayetlerden 100 lerceden birkac tanesi. Buna ragmen kurandan daha güclü bir delil arayanin sasarim aklina ve insafina.
    Allahin ayetlerini yalanlayandan daha zalim kimdir.
    Yalanci Allah c.c düsmanidir

    Yorum tarafından leyla | Kasım 5, 2010 | Cevapla

  22. ömer deilmidir ebubekire biyat için hz. alinin evini yakmaya çalışan…. daha anne karnındaki peygamber torununu katleden……. hendek savaşında amr denilen kafir , hz. muhammet e bağırıp “içinizde bir adam bile mi yok derken…… neden ebubekir yada cok sert olarak bilinen ömer karşısına çıkmaya cesaret edemedi….. yokssa içindeki iman korkaklıktanmı ibaret…… sonra gencecik hz. ali dikildi karşısına ve onu yere serdi…. müslümanlığın en zor dönemlerinde hz aliden yardım istedi….. bedirde uhudta hayberde hendekte…. nerdeydi ömer ebubekir osman…… bi tek ayet söyleyin bana kuranda onların yaptığı güzel bişeyi öven bitane…..allah razısı için

    Yorum tarafından onur | Mart 31, 2011 | Cevapla

    • yuh diyorum sadece senin ayet varmı demen dine küfür Allah acısın sana

      Yorum tarafından asli | Aralık 5, 2011 | Cevapla

  23. kardeşim birleştirici ol.bunun yolu haydar başın imam ali kitabında anlatılıyor.selamlar..

    Yorum tarafından ali haydar | Mayıs 1, 2011 | Cevapla

  24. ben bir sünniyim.fakat şunu sormak lazım.ebu hureyre peygamberin son 8 senesinde yanında ve 5500 küsür hadis.fakat hz ali?.2. si tuvalete dahi nasıl gireceğine karışan din nasıl olurda iki cihan saadeti için sana bir halife bırakmaz.bu işi insana bırakır.seçime bırakır.işte laiklik burada lazım.3.sü biz ebu hanifeden gazaliden cürcaniden kaç söz biliyoruz.hz aliden hz hüseyinden kaç söz biliyoruz.yav bunlar peygamberin kardeşi,torunu.4.sü peygamber hadislerini neden 90 sene sonra ömer bin abdulaziz döneminde yazıya dökmüşlerdir.size iki emanet bırakıyorum.biri kuran diğeri sünnetim.bu kadar önemli bir kaynak nasıl olurda peygamber döneminde yazılmaz.kuranla karışmasın diye yazdırmamış der emevi ekolun yezidleri.o zaman peygamber en güvendiği adamına yazdırsaydı.ve yazdırmıştır.o da hz ali dir.ben ilmin şehriyim ali kapısıdır.ilim isteyen o kapıdan gelmeldir.bir eve kapısından girmezsen senin o eve bakışın nicedir.

    Yorum tarafından ali haydar | Mayıs 1, 2011 | Cevapla

  25. saçma sapan sorular sormayın yaa öle uygun görülmüş öylr olmuş

    Yorum tarafından Şeyma | Aralık 4, 2011 | Cevapla

  26. Selamun Alekum! Ya benim anlamadigim bi husus var. Neden sahabenin bir yanlish yapa biliceyini dushunmuyorsunuz? Hz. Adem yanlish yapdi, Hz Yunus yanlish yapdi da sahabe mi yapamaz. Adamlar yanlish yapmish, bi hata ishlemishler amma Onlari eleshtirmek bize dushmez Allahu Alim. Ehli Beyt tum mezheblerin ortaq noqtasidir, Ehli-Beyti sevmeden musliman olamazsin. Ya arkadashlar anlayin ki, Islamda 2 yol var Nubuvvet ve Velayet. Nubuvvet yolu Hz. Muhammed(sas) ile tamamlanmishdir. Velayet yolunun shahi ise Hz. Ali aleyhiselamdir. Bunu kabullenmeyen gitsin kafasini duvarlara vursun Ki, agillansin. Azerbaycandan Aydin. Selam Aleykum.

    Yorum tarafından Aydin | Ağustos 31, 2012 | Cevapla

  27. Ey insanlar peygamberin o sıcakta çölde güneşin altında o kadar sahabenin önünde neden imamın elini kaldırıp ben kimin mevlasıysam alide onun mevlası dır desin hiç mi düşünmezsiniz ebu cehilden ne farkınız kaldı hani mantık arıyorsunuz ya bu kadar sahabe peygamberin sözünü bırakıp ömeremi inandı diye peki size sesleniyorum peygamber torununu kesenler osmanın teyzesinin çocukları değilmiydi peygamber torununa bunları yaparlarken aklın alıyoda saltanat ugruna imam aliyi yok sayıp iktidar savaşına girip 17 kişiyle peygamberin cenazesi ni kıldırdılar bunumu aklın alıyor onlarda kim bir kaç şerefli sahabe ve ehlibeyt 3 gün cenaze kalkmadı neymiş Ömermi ebubekirmi

    Yorum tarafından Can | Kasım 16, 2015 | Cevapla


SHAIG için bir cevap yazın Cevabı iptal et